7-Yüksek Gerilim Hattı

541 17 0
                                    

-ALİN-

Derin'le Arda arabanın kapısını sertçe çarpıp yürümeye başladı. Sonunda birinin şu durumu fark etmesiyle derin bi 'oh' çektim. Derin,yine bilindik ifadesiyle adete sekerek yanımıza geldi.
"Manyak mısınız siz ya,hayır biz de oturmuşuz mal mal bekliyoruz. Kime diyoruum! Tamam,Emre bırak artık,ayy çocuk gibisiniz. Arsaal,Arsaal!Gel yardım et!" diye çığırdı. Arsal kolumu ikisinden de kurtarırken ki bunun için ona teşekkür etmeliyim Arsal sinirli Emre'yi yanımdan götürdü. Bu Emre konusunu sonra açacaktım çünkü gerçekten konuşmaya halim yoktu. Arda,bu sefer akıllık yapıp hepimizin arabada olduğunu kontrol etti. Derin,koltuğunda bana dönüp N'oluyo bakışını attı. Ben de ona sonra diye işaret ettim kafamla. Evet bu şekilde anlaşabiliyoruz. Arda dikiz aynasından dikizlemekten yorulmuş olacak ki,
"Kızlar bi sorun varsa bize de anlatın ve lütfen pandomim yapmayı kesin. " Dedi. Kıvanç da gururla,
"Evet,Emre'yle bi sorun varsa halledebiliriz."Dedi.
Derin sertçe, "Kızı kaç yıllık arkadaşından mı koruyacaksın?" diye çemkirdi. Yok yok bu kızın devreler iyice yandı. Bi şey var besbelli. Sinirleri bozuldu iyice. Bu ikisinin yıldızını barıştırmak lazım. Yaz bunu Alin. Yoksa Derin elden gidecek.Emre'nin 2. versiyonu oldu resmen. Kıvanç Derin'e cevap veriyordu ki Arda dikiz aynasından benimle birlikte ona dönüp susması için işareti yaptık. Bunun üzerine Kıvanç sustu tabi. İyi ki susmuş,çünkü Derin'in annesinin yani Canan Teyze'nin melodisi duyuldu. Nerden mi biliyorum ? Bu tür ıvır zıvır işleri hep birlikte yaparız. Derin,oflaya oflaya telefonu açtı. Kıvanç'la Arda hemen kulak kabartmıştı zaten. Bizle ilgili bi şey öğrenmek için deli oluyor çocuklar resmen.
"Efendim,anne? "
"Hayır,ne barı anneciğim televizyon izliyoruz biz. "
"Evi mi aradın?"
"Şeydeydik o sırada,yok duymamışızdır anniş. Sen ne için aradın?"
"Hayırdır önemli bi şey mi?"
"Ne demek bu ay fonu ben düzenliyorum?" Diyerek cırladığında resmen yerimde sıçradım.
"Anne ne hazırlığı ya ben her ay zorla geliyorum zaten."
"Anne Alin yapsa bu işi." Derken pis bir sırıtışla bana bakıyordu.
"Ne demek onun için başka planlarımız var,anne korkmalı mıyım?"
"Peki anne,kapatıyorum anne,erken uyurum anne,bari babama selam söyle anne."
Derin yine oflaya oflaya kapadı telefonu. Sessizliğimi korudum. Muhtemelen önümüzdeki 32 saat bunun için hayıflanacaktı. Bana dönüp,
"Biz bittik Alin,hayır hayır dur ben bittim. Ben öldüm. Abimin yanına mı kaçsam acaba? Yok ben en iyisi kendimi öldüreyim. Gazetelere de konu olur hem. Gencecik güzel, yardım fonu tarafından öldürüldü..."
Kıvanç ve Arda kıs kıs gülüyordu. Sonunda Arda kendini toparlayıp konuştu.
"Ne oldu diye sormalı mıyım?"
"Dur,ben anlatayım Arda. Derin şu an kendini yiyip bitirmekle meşgul. Hani şu her ay düzenlenen yardım fonu var ya.Gerçi siz nereden bileceksiniz?Neyse işte Derin'in annesi bunun başkanı. Yıllardır bu işlerden o sorumlu. Ama daha önce organizasyona hiç bizi karıştırmamıştı. Ve Canan Teyze'nin dediğini yapmama gibi bi lüksümüz yoktur. " Dedim çaresizce. Hala kıs kıs gülüyorlardı.
"Ne gülüyorsunuz be! Alin inanabiliyor musun,her şey senin elinde dedi. Kurtuluş yok dedi. Artık koca kız oldun dedi. Yine barlardasınız değil mi diye de fırça attı. "
"Merak etme,Emre'nin organizasyonla arası iyidir yardım isteriz hem prensimizin kafasını düzeltmiş oluruz."Dedim. Aslında gayet mantıklı karardı. Aramızda tek ciddi kalabilen oydu ve hep bu işleri ona yıkıyorduk. Kıvanç ani bi çıkışla,
"Emre mi,Emre olmaz. Biz yardım ederiz. " Dedi. Sanırsam hepimiz aynı bakışı Kıvanç'a attık.Anlamış olmalı ki savunmaya geçti.
"Yani bütün gün boş boş oturuyoruz, hem size yardımcı olmuş oluruz hem de buraya uyum sağlamamız kolaylaşır diye demiştim ben.Tabi istemiyorsanız sorun değil."
Bir bakıma haklı çocuklar daha yeni geldi ve günlerdir tek gördüğü kişiler bizdik.
"Tamam bence sorun yok bu işin altından kalkabiliriz sanırım."deyiverdim.
Evin önüne geldiğimiz için Derin'in öldürücü bakışlarına çok fazla maruz kalmamıştım neyse ki.
Vedalaştık ve yarın görüşmek üzere sözleştik.Tabiki kahve içmeye falan davet etmedik.Yorgunluktan ölebilirdim.Kahve yapmayı bırak kolumu kaldırmaya halim yoktu.Eve girdiğimizde Derin'e baktım.Konuşmaya başlayacağımı anlamış olmalı,
"Lütfen Alin, yarın tamam mı?"dedi.
Başımı salladım ve gidip yanağını öpücüğümü bıraktım.
Şimdi rahat rahat uyuyabilirim.Yarın yeni ve yorucu bir gün olacak...

-DERİN-

Sabah Alin'in üzerime atlamasıyla gözlerimi açtım.Neden insan gibi uyandırmayı bilmiyor bu kız?Yıllardır üstümde çeşit çeşit işkence yöntemleri deniyor resmen.Tamam ben de yanağına öpücük kondurup uyanmasını beklemiyorum.Ama bu yaptıklarının yanında benim seslenişlerim ve azarlamalarım hiç kalır.
"Alin!İn tepemden uykum var!"
"Sarışınım çok işimiz var bugün.Hadi amaaa daha bana anlatman gereken iç dünyan var!"
Hah!Unutmamış.Unutmuş olmasını beklemek komikti.Merak ettiği şeyleri en ince ayrıntısına kadar öğrenirdi.Zor olsa da muhakkak öğrenirdi.
"Bir şeyim yok benim sadece bu aralar biraz gerginim."
"Derin kimi kandırdığını sanıyorsun sen?Ya da kandırabileceğini?Aptal değilim tamam mı?Anlatacaksın yoksa sana tahmin bile edemeyeceğin şeyler yaparım.Ya sen artık beni sevmiyorsun değil mi?Başka biri mi var Derin?Dertlerini kimlere anlatıyorsun sennn?!Konuşsana sarışın!" Deyip yastığı alıp kafama geçirdi.
İşte başlamıştık her zamanki gibi önce tehdit sonra trip.Bu ikisi işe yaramadığında ise konuşmama kararı alır ve günlerce yüzüme bakmazdı.
"Off tamam tamam.Ama önce kahvaltı yapmak istiyorum.Açım!"
"Peki öyle olsun, kahvaltı hazır elini yüzünü yıka ve aşağı gel hadi."
Alin kahvaltı hazırlamıştı.Alin?Tamam çok güzel yemek yapar, mutfakta iyidir ama kahvaltı gibi ıvır zıvır gördüğü şeyler için kolunu kıpırdatmazdı.Yüzümü yıkayıp aşağı indim.Benim konuşmama fırsat vermeden,
" Sakın alışma Derin, sadece bugünlük bir şey."
Tahmin etmiştim bu yüzden sesimi çıkarmadım.Kahvaltımızı bitirip,masayı topladık.Ahh bir yardımcımız olsa bu işleri bizim yapmamıza gerek kalmayacaktı.Ama maalesef eve gelen her yardımcı annelerimizle iş birliği yapıp hayatımızı kontrol altına alıyordu.Neyse bu işleri yapmayı ailelerimize boyun eğmeye tercih ediyoruz.Salona geçip oturdum.Birkaç dakika sonra Alin elinde iki kahve kupasıyla yanıma geldi.Konuşma vakti gelmişti ve benim bahanem kalmamıştı.
"Hadi anlat bana Derin neyin var?"
Neyim vardı benim?
"Alin ben gerçekten niye böyle olduğumu bilmiyorum.Yani şey sanırım sıkıldım."
"Sıkıldın?Peki ama neyden?"
Lanet olsun!Kendime bile itiraf etmemiştim ki daha.
"Hayatımızdan işte, kimseye güvenemiyor oluşumdan ve her seferinde güvenmemekte haklı olduğumu gördüğüm için.Sevilmek istiyorum Alin ama çıkarsız,karşılıksız,birine güvenmek istiyorum.Yoruldum artık insanlara karşı kendimi korumaktan yoruldum."
Sonlara doğru sesim iyice kısılmıştı.Elime düşen gözyaşımla ağladığımı farkettim.Evet,gerçekten sorun buydu.Ve ben bir anda patlamıştım şimdi en azından kendimi rahatlamış ve hafif hissetiyordum.Alin bana sıkı sıkı sarılıp kulağıma fısıldadı,
"Sevileceksin tamam mı?Karşılıksız,çıkarsız,yalansız sevileceksin.Seni kendinden bile koruyacak biriyle tanışacaksın.Şimdi bunu söylediğim için bana kızacaksın biliyorum ama bence tanıştın bile.Kimden bahsettiğimi biliyorsun ama aynı şeyleri yaşayıp yıpranmaktan korktuğun için kendine itiraf edemiyorsun.Akışına bırak tamam mı?Hissediyorum her şey çok güzel olacak.İnan bana."
Yine her zamanki gibi haklıydı.
Korkuyordum ve bu yüzden kendimi geri çekiyordum.
"İyi ki varsın Alin,iyi ki."
Kucaklaşmamız Alin'in çalan telefonuyla son buldu.Arayan Kıvanç'tı.
"Efendim?"
"İyiyim sen nasılsın Kıvanç?"
"Hı-hı tabi olur bir saate hazırlanırız biz."
"Yok hiç gerek yok gerçekten.Biz kendimiz geliriz orada buluşalım olur mu?"
"Tamam, görüşürüz."
Tam bana dönüp açıklama yapacaktı ki telefonu tekrar çalmaya başladı.Bu kızın telefon trafiği gerçekten her zaman yoğun olmuştur.
"Emre arıyor."
Emre bizim üzülmemizi hiç istemez.Her zaman kibar ve korumacıdır.Ama bu sefer daha farklı.Çocuk resmen kibarlığını bir kenara atıp ağır abiyi oynamaya başladı.
"Efendim canım?"
"Hiç oturuyoruz Derin'le sen ne yapıyorsun?"
"Canan teyze mi?Seni mi aradı?Neden?"
Şimdi yanmıştık işte.
"Yardım fonu için hmm,aslında biz halledebiliriz Emre'cim ya sen yorulma."
"Peki o zaman 1 saat sonra görüşürüz.Babayy!"
Evet kesinlikle yandık.Alin'in bakışları da bu yöndeydi.Günlerdir yüksek gerilim hattında gibi hissediyorum kendimi.Aslında tek yapmamız gereken Emre ve Arda-Kıvanç ikilisini yalnız bırakmamak.Evet evet bunu başarabiliriz.Şimdi hazırlanmaya başlamalıyız!

HatırlamadığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin