Dişlerimi alt dudağıma geçirip elimdeki kalemi kızıl saçlarıma doladım. Kantinde oturup test kitabından soru çözmeye çalışıyordum ama bu kulağımı dolduran gülüşme sesleri yüzünden mümkün olmuyordu.
Oflayıp arkama yaslandım. Kalemi masaya bırakırken ellerimi saçlarımdan geçirdim. İrislerimi etrafta gezdirirken Eflin'i görmemle gülümsedim. Uzun kızıl saçlarını açık bırakmıştı. Saçı doğal kızıldı ve bu yönden hep ona özenmiştim.
Eflin Demir; en yakın arkadaşımdı ve aynı sınıftaydık. Her zaman benim yanımda olmuş ve bana destek çıkmıştı.
"Hediyemi beğendin mi, canım kardeşim?"
Görüş alanıma kıvırcık saçlar girdiğinde deli gibi atan kalbimi parçalamak istiyordum.
Deniz Demir; Eflin'in üvey, ikiz kardeşi ve aynı zamanda benim kalbimin deli gibi çarpmasına neden olan insandı. Maamafih Eflin ile arasında bir düşmanlık vardı -sürekli birbirlerinin canlarını yakarlardı-.
Eflin yavaş adımlarla durup irislerini Deniz'in üzerinde gezdirdi. "Zevkin her zamanki gibi iğrençti. Ama hatırlat bir ara sana zevkini değiştirecek bir şeyler göndereyim."
Deniz, mavi gözlerini devirdiğinde tebessüm etmemek için damağımı ısırdım. Çok tatlı ve güzeldi.
"Zevkini al da öteki tarafta konuştur Eflin." diyen Dolunay ile damağımı ısırmayı bıraktım çünkü zaten tebessüm edesim kaçmıştı.
Dolunay Kadıoğlu; Deniz Demir'in sevgilisi ve kesinlikle öldürmek isteyeceğim ilk kişiydi.
Eflin "Sana sormayacağım." derken bile Deniz çoktan Dolunay'ın ince beline elini sarmış onu kendine çekmişti.
Eflin göz devirip arkasını döndü ve bana doğru geldi. Göz devirdiğini görmedim ama biliyorum. Gözlerimi Deniz ve Dolunay'dan çekip test kitabına döndüm.
Ve ben, Azra Kaya; doğduğundan beri kalbi zayıf olan ve bu hikayede ümit olmasa bile sevgisini devam ettiren malın tekiydim.