3.3

504 34 2
                                    

Burnuma dolan baharatımsı kokuyla bilincimin açılmasına küfür mırıldandım. Uyanmak istemiyordum, uyumak istiyordum. Bacağımı yukarı kaldırıp yanımda olan sıcaklığa kendimi iyice bastırdım. Soğuk vücudum ısınıyordu ve bu hoşuma gidiyordu. Büyük ihtimalle çıplaktım. Bekle..

Yeni idrak ettiğim şey ile hastanede olan şeyler, dün olanlar aklımda sıralanmaya başladı. Başımın ağrısı baş gösterirken gözlerimi araladım. Yanımda uyuyan Deniz'i görmemle ona sarılı kollarımı hızla çektim. Örtüyü kaldırdığımda ikimizin de iç çamaşırı ile olmamız gözlerimin büyümesine neden oldu. Örtünün üzerine konulan el ile örtü vücudumuza yapıştı. "Vücudumu dikizlemeyi bırak." 

Göz devirdim. Kıyafetlerim gözüme iliştiğinde örtünün altından çıkıp kıyafetlerimi aldım. "Konuşmuyor muyuz?" dediğinde ona bakma gereksinimi bile duymadım. "Sevişmedik Kızıl." dediğinde sevinmiştim. Deniz ile bir şey yaşadığımda ayık olmayı tercih ederdim. Ama sadece bir kez bir şey yaşadık ve ben o zaman ayık değildim. 

"Güzel." dedim ve banyoya doğru yürümeye başladım. Banyoya girip kapıyı kapattığım da karşımdaki aynaya baktım. Dağınık saçlarımı düzeltmeye başladım. Hastanede öğrendiğim şeyden sonra ne yaşarsam yaşayayım pişman olmayacaktım. Zaten ölecektim. Bu durum moralimi bozsa da en iyisi bu diye düşünüyordum. 

Boynumdaki morluk dikkatimi çektiğinde kaşlarımı çatıp elimi boynumda gezdirdim. Sevişmedik demişti...

Saçlarımı yıkayıp üstümü giyindikten sonra banyodan çıktım. Deniz kalkmış ve üstünü giyinmişti. Yatağı bile toplamıştı. Bana kısa bir bakış attıktan sonra önüne döndü. "Dün gece neden oradaydın?" Gözlerimi aynaya çevirip kendime baktım. Islak saçlarım omzuma dökülüyordu. 

"Bunu benim sormam gerekmiyor mu?" Kirpiklerimi birbirine yaklaştırarak ona döndüm. "Sarhoş olduğumda sürekli seni yanımda buluyorum da çünkü." Dudak kıvrımları yukarı kıvrıldı. Hoşuna mı gitmişti? 

Mavi irislerini bana çevirdi. "Orada olmaması gereken kişi sensin Kızıl." diyerek birkaç adım attı bana doğru. Onu ilgilendiren bir şey yoktu.

"Seni ilgilendiren bir durum göremiyorum." Önünde durduğum aynalığın üstüne -sanırım otelin verdiği- havluları bıraktı. Gözlerini bana çevirdiğinde hafif hayal kırıklığı ve sinir görmüştüm. 

"Seni düşünüyorum." 

"Gerçekten mi?" dedim gülerek. Yanından geçerken "Şimdi mi düşünesin geldi?" diye söyleniyordum fakat bileğimden tutulup çekilmemle dudaklarımın üzerindeki baskı gözlerimi kapatmama neden oldu. Yumuşak dudakları dudaklarımın üzerinde yavaşça hareket etti. Bir eli belimi sarıp vücutlarımızı birbirine iyice yapıştırırken diğer eli yüzüme çıktı ve yanağımı okşamaya başladı. Dudaklarını tutkuyla hareket ettirmiyordu bu sefer. Sanki kırılgan bir şeymişim gibi öpüyordu beni ve bu hoşuma gitmişti. Elimi yanağımdaki eline çıkardım istemsizce. Nefes almak için ayrıldığımızda alnını alnıma yasladı. 

"Seni düşünüyorum Kızıl...Sandığından daha fazla." 

Sürekli ona yenilmekten nefret ediyordum.

Kapının haddinden fazla vurulması ile irkilerek kapıya doğru döndük ikimiz de. Kapının ardından gelen "Deniz kapıyı aç!" sesiyle Deniz'e baktım. Ses bir kadına aitti ve Deniz tanımıştı kadını. 

"Sanırım kart problemimiz var."


Sen Dolu || G×GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin