"Azra..." dedim bıkkınlıkla. "..bırak ben açayım." Beni dinlemedi. Her zamanki gibi... Sarhoşken bile inatçı ve başına buyruktu. Elindeki kartı kapının açılması için ayrılmış yere sokmaya çalışıyordu.
Bardan çıkana kadar Azra'yı takip etmiştim. Düzgün bile yürüyemiyordu. Tam düşecekken ellerimi çıplak beline doladığımda vücudunu vücuduma yaslayıp kafasını omzuma koymuştu. Crop giydiği için elim vücudunun sıcaklığına fazla yakındı ve bu nefesimin bile titremesine neden oluyordu. Baş parmağımı göbeğinde olan piercingte gezdirip elimi beline iyice doladım. Giydiği siyah crop ince belini ortaya sermiş ve herkesin dikkatini ona çekmesini sağlıyordu.
"İnadını kırmam için illa sarhoş mu olman gerekiyor?" Cebimden telefonu çıkarmıştım kendi kendine söylenirken. Kilit tuşuna basıp ekranı açtım. "Uykum var." Azra'nın sesi hafifçe kulağımı tırmaladığında tebessüm etmiştim. Bu saatte Azra'yı evine götüremezdim. Bize de gidemeyeceğimize göre kalacak başka bir yer bulmalıydım.
Daha sonra taksiye binip bir otele gelmiştim ve Eflin'in babasının üzerine olan kredi kartı ile ödeme yapmıştım. Umarım bir sorun çıkmazdı çünkü kartı gizli almıştım.
Beklemekten sıkılıp iç çektim ve tek adımla Azra'nın yanına gittim. Elimi elinin üzerine koyup kartı soktuğumda sanki büyük bir şey başarmış gibi mutlu oldu. Kapı açıldığında elimi beline yerleştirip hafifçe ittirdim.
Odaya girdiğimizde kapıyı arkamızdan kapattım. Kartı masanın üzerine bırakırken etrafı inceliyordum. Kapı tıklatıldığında gözlerim kısa süreli Azra'yı buldu. Yatağa kendini bırakmış, gözlerini kapatmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırıp kapıyı açtığımda siyah etek ve beyaz gömlek giymiş bir genç kadın gülümseyerek beni karşıladı. Elindeki havluları bana uzattığında gülümseyerek aldım. "İyi geceler efendim."
Kapıyı kapatıp Azra'nın yanına gittim. Elimdeki havluları köşeye bırakıp yatağın ucuna oturdum. Ayılması lazımdı. "Kızıl." dememle gözlerini açıp eliyle gözlerini ovuşturdu. "Hadi kalk bir duş al. Kendine gelirsin."
"Ben kendimdeyim zaten."
Kaşlarımı kaldırıp ciddi mi diye bir süre bekledim. Çok ciddi gözüküyordu. Elimi yüzündeki saç tutamını çekmek için yüzüne götürmüştüm ki elimi tutup çekmesiyle suratlarımız arasında milim kala elimi yatağa koyup durdum.
Bir anda yaptığı hareket hem şaşırmama hem de kalp ritmimde değişikliğe neden olmuştu. Dudaklarım aralanmış, nefes alışverişim hızlanmıştı. Gözlerini açmadan gülmeye başladığında pembe dudaklarının arkasında duran beyaz dişlerini daha yakından görme şansım olmuştu.
Dişlerini dudağına bastırıp gözlerini açtı ve bana baktı. Mavilerimi yüzünün her ayrıntısında gezdirip dudaklarında oyalandım. "Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye fısıldadığımda düşündüğünü belli eden sesler çıkardı.
"Hmm.. canım eğlenmek istiyor olabilir."
"Duş alıp ayılman lazım, Kızıl."
"İstemiyorum."
"Üstünü çıkar o zaman."
Kıkırdayarak "Üstümü ancak sevişirken çıkarabilirim, Boncuk." dediğinde kaşlarımı kaldırıp güldüm. Beni tahrik ettiğinden haberi var mıydı acaba?
"Öyle mi?" dediğimde "Hıhım." diyerek onayladı beni. Gözlerimi dudaklarına indirip hafifçe yaklaştığımda derin bir nefes alıp nefesini tuttu. Dudağımı dudağına sürtüp geri çekerken kafasını kaldırıp dişleri ile alt dudağımı yakaladı. Alt dudağım sızlarken beni kendine çekip dudağımı dudakları arasına aldı. Dudağımdaki acı bana daha çok zevk verirken yataktaki elimi Azra'nın saçlarına götürdüm.
Vücudumu döndürüp bacağımı bacak arasına sokarak kadınlığına bastırdığımda dudakları aralandı. Bunu fırsat bilerek dilimi ağzına soktuğumda boğuk bir inleme bahşetti. Eli tişörtümü sıkıca sarmıştı. Bacak arasındaki bacağımı çıkarıp yana attım ve üstündeki yerimi aldım. Elleri çıplak bacaklarım da gezinirken elbiseyi yukarı kaydırarak yol çiziyordu.
Elleri kalçamda gezinip sıkılaştığında alt dudağını çekiştirip geri çekildim. Ellerim şortunun düğmesine giderken kafami boynuna gömüp boynu ile ilgilenmeye başladım. Elini saçımda hissettim. Şortunun düğmesini ve fermuarını açıp geri çekildim. Cropunu kaldırdığımda bana yardımcı olup yattığı yerden kalktı ve cropunu çıkardı. Şortunu indirerek üstünden indim ve şortu bacaklarından çıkardım.
Elimdeki şortu yere atıp dudaklarımı dudaklarına tekrar bastırdım. Teninin kokusunu unutmamak için derin bir nefes aldım. Yavaşça geri çekilip alnımı alnına yasladım. "Artık uyumalıyız." Bir şey demesine izin vermeden dikleşip örtüyü açtım. "Yatağa gir bakalım koca bebek." dediğimde dudak büzdü. İç çamaşırıyla kalmıştı karşımda ama hiç umursamıyordu bunu. Yatağa girip örtüyü üzerine çekti. Gülümsedim. Kesinlikle başımın belasıydı.
