Deniz mutfaktan çıktığında bir süre mutfakta beklediğimi hatırlıyordum. Uyku sersemiydim, yanlış falan görmüş olabilirdim. Ama yanlış görmemiştim. Gülümseyip dişlerimi dudağıma geçirdim. Çığlık atma, çığlık atma.
Odaya çıkıp yatakta uyuyan Eflin'in yanına girdim yavaşça. Bu gece uyuyabilirsem iyiydi.
Sabaha doğru uyuduğumdan dolayı beni kaldıran Eflin olmuştu. Ailesi işe gitmişti ve evde sadece biz ve Deniz vardık. Kahvaltıyı hazırladığı için de beni kaldırmıştı.
Esneyerek merdivenleri inip mutfağa girdim. Sadece ikimiz yiyeceğimiz için köşedeki küçük masayı hazırlamıştı. Sandalyeye oturup dirseğimi masaya, elimi de yüzüme koydum. Bıraksalar şurada uyurdum.
"Azra." diyen Eflin ile baygın gözlerimi ona çevirdim. "Ayıl artık. Benimle aynı saatte yatmadın mı sen?"
Gece, Deniz ile yaşananlar aklıma geldiğinde gülümsememek için zor durdum. Rüya değildi. "Korku filmi izletirsen.." Kesinlikle, bu bir bahaneydi.
Karşıma oturup saçlarını toplayarak bileğindeki tokayla bağladı. Böyle de güzeldi şerefsiz. Ortadaki tabaktan salatalık alıp ısırdım.
"Sen şimdi bir hafta yok musun okulda?" Kafamı duvara yaslayıp aşağı yukarı hareket ettirdim. Yüzünü buruşturdu. "Hiç beğenmedim bunu."
Mutfağa giren Deniz ile gözlerim onu buldu. Bana bakmadan dolaptan bardak aldı. Kahvaltı yapmıyor muydu bu kız?
İrislerim Eflin'i bulduğunda ekmeğine sürdüğü çikolata ile ilgileniyordu. "Sen şimdi," Ağzı doluyken konuşmaya başladığı için durup yutkundu. "bir hafta bensiz ne yapacaksın?"
"Hastanede olurum büyük ihtimalle bebeğim." Kaşlarını çattı.
"Niye?" dediğinde derin bir nefes aldım.
"Normal kontroller." Kafasını salladı. Ekmeği ile tekrar ilgilenirken irislerimi Deniz'e çevirdim. Elinde su dolu bardak ile durmuş, telefonla ilgileniyordu.
Eflin'in "Yesene mal." demesiyle omuz silktim.
"İştahım yok."
Eflin, aklına bir şey gelmiş olacak ki elindeki salamı yerken Deniz'e baktı. "Deniz bir şey sorcam." Deniz hiç siklemedi ama Eflin devam etti. "Boynuzların sığıyor mu?" dedi ve güldü. Deniz ters ters Eflin'e baktığında daha da keyiflenmişti. "Seni düşündüğüm için hayatım."
Gözlerimi Deniz'e çevirdiğimde kalçasını tezgaha yaslayıp rahatça suyunu içti. "Sen beni düşünmek yerine bu hafta arkadaşın yokken başına neler geleceğini düşün, olur mu?" diyip elindeki bardakta kalan suyu Eflin'in yüzüne döktü.
Eflin hızlıca ayağa kalktığında Eflin'i durdurmak için bende kalktım. Deniz siklemeden bardağı tezgaha koydu. Eflin'in bileğini tutup önüne geçtim. Deniz'e aşık olmasam asla ayırmazdım ama işte..
Eflin ile Deniz'in kavgasına engel olduktan sonra Eflin'i zorla dışarı çıkartmıştım. Siniri geçene kadar dışarda kalmıştık. Neyse ki fazla küfür etmeyen biriydi.
Akşam eve gelip direkt odama çıkmıştım. Gece Eflin'e giderken babama haber vermemiştim, bu yüzden net canıma okuyacaktı.
Odanın kapısının tıklanılıp açılması ile içeri Safiye abla girdi. "Baban çağırıyor güzelim." dediğinde ofladım. Bir de onu mu çekecektim ya. Kapıdan çıktığımda Safiye abla "Çalışma odasında." diyerek yerini belirtti.
Çalışma odasına geldiğimde kapıyı tıklamadan içeri girdim. Babama bakmadan sandalyeye oturup aşağı doğru kaydım. Sandalyelerde dik oturmayı sevmiyordum.
"Beni çağırmışsın." dedim ve irislerimi babama yönelttim. Bilgisayarını kapatıp ellerini ortada birleştirdi.
"Yurtdışına, kardeşinin yanına gidiyorsun." Kaşlarımı havaya kalktı. Güldüm. Şakaydı herhalde.
"Ne?"
"Hemen hayır deme Azra. Eğitimin için daha iyi olur diye düşündüm."
"Hemen demeyim, peki." Sandalyeden kalkıp odanın içinde turladım ve babama döndüm. "Hayır."
"Bak kızım, biliyorsun şirketimiz için mimar olacaksın. Bir gün şirketin başına geçeceksin ve ben senin eğitiminin iyi olmasını istiyorum." Deniz ve Eflin'i bırakamazdım.
Kafamı olumsuz bir şekilde salladığımda anladığını belli eder gibi başını salladı. "Kararın değişirse her zaman gidebilirsin."
Bir şey demeden çıktım odadan. Kalbime giren ağrı ile elim göğsüme gitti. Kısa süreli ağrı zaten yerini baş dönmesine bırakmıştı. Bilincimin kapanması ile bacaklarım bedenimi taşımadı ve yere yığıldım.
