2.9

539 39 7
                                    

Çantamı sıraya koyup sınıf kapısının önünde Arda -bizim sınıftan bir çocuktu- ile konuşan Eflin'in yanına ilerledim. Eflin, kapı pervazına yaslanmış Arda da önünde duruyordu. Birbirleriyle konuşup gülüyolardı.

Ben buna şahit olmak zorunda mıydım?..

Deniz ile kavgamızın üzerinden birkaç gün geçmişti. Okulda yüzüne bakmıyordum. Bazen üzerimde gözler hissediyordum ama kafamı çevirince bakışırız korkusuyla kafanı çevirmiyordum.

Dolunay birkaç gündür yoktu ortalıkta. Anladığım kadarıyla ailevi meseleleri vardı. Bu yüzden gelmiyordu okula. Onsuz daha iyiydi buralar en azından.

Eflin'in yanında durup gözlerimi Arda'ya kenetledim. Dik dik bakmamdan rahatsız olmuş olacak ki bir süre sonra yanımızdan ayrıldı. Bundan memnuniyet duyarak Eflin'e baktığımda göz devirdi.

"Kısmetimi kapatıyorsun." diyerek sırtını kapının pervazından ayırarak sınıftan çıktı. Arkasından ilerledim ve koridorda yürümeye başladık.

"Sanki vardı da.." Bana tip tip baktığında göz devirdim. "Ne var? Arda-lar şerefsiz olur."

"Ben şerefsiz seviyorum."

"Ben sevmiyorum." Yalan. Deniz'i kesinlikle seviyordum.

Kafasını omzuna eğip dudaklarını birbirine bastırarak gülümsedi. "Canım arkadaşım.. onlar benim sevgilim."

"Yav he he." Kafama aldığım darbeyle sağ elim kafama giderken sol elimle Eflin'in kolunu cimcikledim. Ama o benim aksime fazla sessiz kalmayıp çığlık atmıştı.

Koridordaki herkes bize baktığında gülmemek için dişlerimi dudağıma bastırdım. Başarısız olduğumda kafamı aşağı eğdim ve kıkırdadım.

Önümdeki kağıt bardağı dudaklarıma götürüp gözlerimi karşımda oturan Eflin'e çevirdim. Dirseğini masaya elini yanağına koymuştu ve masaya koyduğu telefon ile oynuyordu.

Kulağımı dolduran tanıdık sesle birkaç gün sonra ilk defa kafamı çevirip Deniz'e baktım. Kalçasını kalorifere koymuştu ve önünde bir şeyler anlatan kıza gülüyordu.

Ona baktığımı biliyormuş gibi gözlerini bana çevirdiğinde bu sefer ben kafamı önüme çevirdim. Eskiden kısa bir an göz göze gelmemiz bile ellerimin terlemesine neden olurken şimdi sıradan bir şeymiş gibi geliyordu. Bu beni üzse de bu duruma onun yüzünden gelmiştik. Belki de en iyisi böyle hissetmemdi...

Kalbimde hissettiğim hafif sızıyla gözlerimi kapatıp elimle göğüsümü ovuşturdum. Fazla stres yapmamam gerekirken benim yaşadığım şeylere bak.

"Azra, iyi misin?" Eflin'in endişeli sesi yankı şekline bürünürken derin nefes alıp verdim. Her şey normale girecekti. Göz kapaklarımı aralayıp Eflin'e cevap vermedim ve ayağa kalktım. Çoğu gözü üzerimde hissediyordum.

Kalbimdeki sızı şiddetli bir ağrıya dönüşürken ağzımdan küçük bir inleme kaçtı. Eflin yanıma gelip kolumu tuttu ve beni geri otutturdu. O sırada etraftaki öğrencilere "Ne bakıyorsunuz? Ambulans çağırın!" gibi şeyler söylüyordu.

Gözlerimin dolması ile gözlerimi kapatıp düzenli nefes aldım. "Azra. Bana bak." Gözlerimi açıp kahvelerimi Eflin'in irisleri ile birleştirdiğimde yüzümü elleri arasına aldı. "Her şey düzelecek.."

Şu sıralar tek umudum buydu zaten...

Sen Dolu || G×GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin