SB20

3.5K 393 147
                                    

Damla eve gider gitmez ben de eve gelmiş ve dakikalardır elimdeki küçücük hediye paketine bakıyordum. Damla ilk verdiğinde yanımda olduğu için hemen açıp bakmak istemiştim ama şimdi açmaya bile kıyamıyordum.

Duyduğum sevinci, hissettiğim mutluluğu anlatabilecek hiçbir kelimem yoktu. Sadece çok ama çok minnettardım.

Böyle olmayacağını anladığımda derin bir nefes alarak paketi açtım ve gördüğüm Mp3'ü gülümseyerek elime aldım. Damla bana verebileceği tek hediyenin bu olacağı söyledi ama bana verilen en güzel hediyenin kendisi olduğunu bilmiyordu.

Kulaklığımı getirip Mp3'e taktım ve ve kendimi sırtüstü yatağa uzatıp gözlerimi kapattım. Şarkılar tek tek çalarken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Damla'nın bütün bu şarkıları acı içinde dinleyip ağladığına emindim. Bu şarkılar onun için anısı olan şarkılardı, buna emindim.

Şarkılar tek tek çalarken odamın kapısı açılıp içeri Ali ve Alper girince istemeyerek olsa da kulaklığımı çıkarıp onlara baktım.

Konuşan Ali olmuştu.

"Nasılsın?"

"Bilmiyorum." dedim başımı ellerimin arasına alıp. Hem kalbim yerinden çıkacak kadar mutlu hem de her şeyimi kaybetmiş kadar mutsuz hissediyordum.

Damla tahmin ettiğimden çok daha fazla zorluk ve yalnızlık çekmişti.

"Damla mutlu görünüyordu en azından." dedi Alper yanıma oturup elini omzuma atarken.

Haklıydı.

"Dışarı çıkalım mı? Hava da karardı zaten. Bu saatlerde çıkıp dolaşmak hepimize iyi gelecek." dedi Ali de öbür yanıma oturup.

"İtiraz etmeyin. Biraz kafa dağıtmaya gidelim."

"Gidelim madem."

"O zaman ben üstümü değiştirmeye gidiyorum. Rahat şeyler giyin."

"Tamam."

"Tamam."

Ali ve Alper odadan çıkarken ben de ayağa kalkıp dolabımdan gri eşofman takımımı alıp giydim ve odadan çıktım.

Ali ve Alper de gelince spor ayakkabılarımızı giyip evden çıktık.

Şu an aklımda sadece Damla vardı. Sanki hiçbir sesi duymuyor gibiydim. Yüzümdeki buruk gülümsemeyle onu gördüğüm ilk anı aklıma getirdim.

Damla'yı bugün evimde, kendi odamda görmeyi asla beklemiyordum. Onu ilk gördüğümde kafayı yediğimi falan sandım.

"Onu ilk gördüğünde ne hissettin Oğuz? O kadar uğraşmamıza değdi mi?"

"Damla'yı odamda gördüğüm anda hareket bile edemedim. Nasıl söylesem bilmiyorum ama onu orda gördüğüme inanamadım. O değil de siz Damla'yla nasıl görüştünüz?"

"O mu? Çok uzun bir mesele." dedi Ali gülerek. Söz konusu Damla'ysa hangi konudan bahsedersek bahsedelim dikkatimi çekiyordu.

"Anlat bakalım o uzun meseleyi."

"Hani derse geç kaldığım gün var ya? Aslında o gün uyuyakalmamıştım. Derse gelirken çok yakın bir arkadaşımın yeşilim diye sevdiği bir kız bana seslenip beni durdurmuş ve konuşmak istemişti."

Yakın bir arkadaşımın yeşilim diye sevdiği kız...

Bu cümle nedense çok hoşuma gitmişti.

"Her ne kadar derse geç kaldığımı bilsem de arkadaşımın hayvan gibi aşık olduğu kızla konuşmak istedim. Bunu hem onun için hem de arkadaşım için yapmak istedim."

"Arkadaşın şanslıymış." dedim gülerek. "Kız onun için hiç tanımadığı biriyle konuşmaya bile gelmiş."

"Oo şansının yüzde ikisi bile kimsede yok. Sevdiği kız doğum gününe gelmek istediğini ama ona sürpriz yapmak istediğini söyledi. Benim her dakika yanında olduğum birinin yanına birkaç dakika gelebilmek için çok uğraştı."

"Şaka maka bir yana Damla seni çok seviyor Oğuz. Senin ona olan sevgini zaten biliyordum ve şimdi de onun sana olan sevgisini öğrendim."

Hiçbir şey söyleyemiyordum...

"O gün Damla yanımdan gider gitmez sen ve Alper geldin ve Damla'yı görmek istediğini söyleyip gittin. Damla'nın hala bizim fakültede olduğunu düşünerek telaşlandım ve sürprizi kaçmasın istedim. Bu yüzden Alper'e söyledim ve o seni durdurdu."

"O yüzden gitmemem için o kadar ısrar ettin demek. Ben de şaşırmıştım."

"Evet o yüzdendi."

"Teşekkür ederim."

"Bize teşekkür etme. Sadece Damla'yı sev ve onu hiçbir zaman üzme Oğuz. Bizim eve ilk geldiğinde elleri titriyordu. Sırf bu yüzden dikkati dağılsın diye arkadaşına sataştım. Kız yanlış anlayacak."

Ali'ye şaşkınca baktım. Sataşacak başka bir şey bulamadın mı?

"İlk gün konuştuğumuzda Damla utanıyor gibiydi sırf biraz rahat olsun diye kıza laf attım, bugün de bize gelirken çok stresliydi bu yüzden oldu. Gerçi bugün laf attığım söylenemez ama yine de en yakın zamanda kızdan özür dilemem gerekiyor galiba."

"Gerçi sinir bozucu birine benziyor orası neyse de."

"Ne zamandır tanıyorsun kızı anasını satayım." dedi Alper şok içinde.

"Bilmem. Nedense bir yerden tanıdık geliyor davranışları. Değişik bir his."

"Çok güzel bir kız ama." dedi Alper.

"Fena değil işte." dedi Ali göz devirerek.

"Çok güzel Ali."

"Çok güzelse sevgilin olsun Alper."

"Lan niye durup dururken sataşmaya başladınız yine?" dedim ikisinin ortasına geçip. İkisi on saniyeden fazla konuşunca hep kavga ediyordu.

"Kavga etmiyoruz da Ali ilk defa bir kıza böyle davranıyor. Şaşırdım doğrusu."

"Neyse boşverelim ya."

Konuyu kapatıp sessince yürümeye devam ettik ve evimize yarım saat uzaklıkta olan parka gelip oturduk. Parkta bir sürü insan vardı. Sanki dışarı çıkmak için bu saati beklemişlerdi.

Derin bir iç geçirerek etrafıma bakındım. Keşke Damla şimdi burda, yanımda oturmuş olsaydı. Ona olan özlemim hiç dinmemişti. Yarın olması için adeta can çekişiyordum.

Varlığını bile unuttuğum telefonumu cebimden çıkarıp WhatsApp'a girdim ve Damla'yla olan sohbetimize girdim.

Çevrimiçi değildi.

Profil fotoğrafının üstüne basıp dakikalarca baktım. Sert görüntüsünün altında kırılgan bir kişiliğinin olduğunu yıllar önce öğrenmiştim ama ilk defa bu kadar açık bir şekilde görüyordum.

Artık onu mutlu edebilmek için elimden gelen her şeyi yapacaktım.

Parmaklarım bu sefer korku ve endişe duymadan klavyenin üstünde dolandı. Bu hissi gerçekten çok özlemiştim.

Onunla konuşmak istediğim için mesaj atıyordum ve hiçbir tereddütüm yoktu.

Oğuz: Ali senden bahsederken 'arkadaşımın yeşilim diye sevdiği kız' diyor.

Oğuz: Nedense aşırı hoşuma gitti:')

Oğuz: Bugün yeşilim diye sevdiğim kız bana geri döndü.

Oğuz: Teşekkür ederim Damla.

Oğuz: Beni hayal kırıklığına uğratmadığın ve beni unutmayıp tekrar bana geldiğin için.

-♡

Sizce Ali ve Sıla arasında bir geçmiş var mı, yoksa sadece öylesine bir şey mi?

İkinci kitap ilk kitap kadar uzun olmayacak. İlk kitap 70 küsür bölümdü bu kitap ne kadar gider bilmiyorum ama 50-60 bölüm arası olur en fazla. Belki o kadar da olmaz.

Şimdilik hoşçakalın<3

SEVSENE BENİ 2 | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin