🎈Anonimden🎈
Telefonumu şarja takarken bir mesaj geldi. Kayıtlı olmayan bir numara oluşu beni meraklandırmıştı. Hızla mesaja tıkladım.
0539...: Selamünaleyküm
Anonim: Ve aleykümselam.
Anonim: Buyrun? Kime bakmıştınız?
0539...: Birisine Portakal Çiçeği diyen beyefendiye.
Anonim: Pardon? Anlayamadım, neyden bahsediyorsunuz?
0539...: Hatırlayamadım mı, o kadar yazdığın kişiyi?
Anonim: Zehra sen misin?
0539...: Hayır, abisi Faruk Özen.
Okuduğum mesajla şoka girmiştim. Abisi nereden biliyordu ki Zehra' ya yazdığımı?
0539...: Ne istiyorsun kardeşimden?
0539...: Niye onu rahatsız edip duruyorsun?
0539...: Haram değil lan? Günahına kardeşimi de bulaştırıyorsun.
Anonim: Kötü bir niyetle yazmıyordum.
0539...: Ha yani o yüzden kardeşim kalbine girdiğinden beri çocuksun?
0539...: Olum sen kimsin de kardeşimi seviyorsun?
İlk başta ismiyle mi hitap etsem yoksa abi diyerek mi hitap etsem diye kararsız kalsam da saygıdan dolayı abi demeye karar kıldım.
Anonim: Abi her kalp bir kalbi sever miş, benimki de onun o güzel kalbini sevdi.
Anonim: Farkındayım, ona bu şekilde yazmam doğru değil ama birden karşısına çıkıp seni seviyorum da diyemem ki zaten diyemiyorum da.
0539...: Yazıyor...
0539...: Görüldü..
0539...: Bak kardeşim, sevmek güzel şeydir ama karşılıklı sevince güzel oluyor bu işler. Tek taraflı yürümüyor yani bu iş.
0539...: Kardeşimin rahatsız olması, yazmamanı istemesi çok normal. Çünkü yalan söyleyip söylemeyeceğini nereden bilebilir ki?
0539...: Yarın bir gün onu terk edip gideceğini nerden bilebilir peki? Tanımadan seni asla bilemez bunları. Sende sadece sevdiğinle tek başına kalırsın. Onu farklı birisiyle görünce canın çok yanar.
0539...: Bir saat sonra seni sahil kenarında bekliyor olacağım. Kardeşimi seven hergeleyi yakından tanımak isterim.
0539...: Haydi selametle.
Okuduklarım karşısında ne desem bilememişim. Ben daha sert bir tepki beklemiştim başta ama şimdi gel tanışalım demesi beni hem şaşırtmış hemde heyecanlandırmıştı.
Görüldü atıp sohbetten çıkmıştım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüm. Ben bir saat içerisinde heyecandan nasıl dayanabilecektim ki?
*
İnsanlar yavaş yavaş evlerine çekiliyorlardı. Perdeler kapanıyor ışıklar yanıyordu. Sokak lambalarının aydınlığı şehri sarıyordu.
Acaba bende bir gün sevdiğimle beraber yaşadığım evin ışığını yapabilecek miydim? İşten gelince kapıda beni bekleyen çocuklarım olacak mıydı? Tatlı bir gülümseme ile bana 'Hoşgeldin' diye sarılan sevdiğim olacak mıydı?
Sahile yaklaşınca tek tük insanların olduğunu fark ettim. Bankta tek başına oturan bir adamı görünce o mudur diye düşündüm. En iyisi mesaj atmaktı.
Anonim: Abi ben geldim.
Mesajı yollar yollamak banka çevirdim gözlerimi. Cebinde ki telefona yönelince Zehra' nın abisi olduğuna ikna oldum.
Usulca yanına yaklaşınca "Selamünaleyküm." Dedim.
Kafasını kaldırıp "Aleykümselam." Dedi.
"Faruk abi sensin değil mi?"
"Evet benim, otur bakalım." Dedi yanında ki boşluğu göstererek.
Korku ve heyecanla oturdum.
"Ee anlat bakalım delikanlı. Kimin nesisin, nerelisin, adın mesleğin? Her şeyi anlat. Benim hakkımda şunu bilsen yeter adım Faruk Başkomiser Faruk, duydun mu önceden bilmem."
Vay anasını, ben abisi başkomiser olan kıza mı yazıyor muşum bunca zamandır? Şahsen bilsem de yazardım, çünkü kalbim başta sevmişti onu.
"Bir iki defa duymuştum ama Zehra' nın abisi olduğunu bilmiyordum."
Güldü. "Dinliyorum."
"Adım... Adım Yusuf." Diyebildim önce. Sonra derin nefes alıp devam ettim. "Mühendisim, burda doğdum büyüdüm ama aslen Eskişehir' liyim. Zehra' yı yeğenim Erva' yı okula getirdiğimde gördüm. Onun çocuklarla ilgilenmesi, neşesi çok hoşuma gitmişti. Ertesi gün yeğenimi Zehra' yı görme bahanesiyle yine getirmiştim. Farkında olmadan kalbim ona yeniliyordu. Bu şekilde iki hafta boyunca devam etti, ettim daha doğrusu. Sonra bir baktım ki ben onu seviyorum. Kalbim ne zaman onun kalbini buldu anlamadım bile."
Denize doğru baktım. Dalgaları hırçın ve sertti, aynı benim kalbim gibi.. Serin rüzgar bedenime çarpınca titredim. "Sevdim ya abi, benim yaptığım tek şey onu sevmekti."
Bir kaç dakika konuşmadı. Derin bir nefes aldı. Sanki sindirmeye çalışıyor muş gibiydi. "Sevmek her yiğidin harcı değildir kardeşim, önemli olan o sevgiyi kalbinde hep yaşatmaktır. Ben bunu sende gördüm. Anlatırken Zehra' yı gözlerin parlıyor. Gözlerinin içi gülüyor Yusuf. Onu gerçekten çok sevmişsin. Seviyorsun da. Benim diyeceğim başka hiç bir şey yok."
Bir süre ikimizde sessiz kaldık. Denizin sert dalgalarını izledik. "Bana söz vermeni istiyorum Yusuf."
"Ne sözü abi?"
"Kardeşimi ne olursa olsun hep seveceksin. Onun o güzel kalbini hiçbir zaman kırmayacaksın."
"Söz veriyorum abi, onu hiçbir zaman üzmeyeceğim. Onu kendimden bile daha çok seveceğim."
Elini omuzuma atıp gülümsedi. "Ben bizim kızın ağzını yoklayıp haber veririm sana. Ama kardeşimi rahatsız etmek yok, anlaştık mı?"
"Tamam abi, rahatsız etmeyeceğim."
Sandığımdan daha kolay ve güzel geçmişti konuşma. Bunun için çok mutluydum. Belki de bu sana biraz daha yaklaşmış olmanın mutluluğuydu Portakal Çiçeği.
Bölüm sonuuuğ.
Hangi ara 150 yorumu tamamladınız ya? Vallahi yarım saat içerisinde 140 yorum oldu, bende de tabi etekler tutuştu sjsjsjsj.
Ben daha yorum sınırı koymayacağım. Ama bu yorum yapmayacağınız anlamına gelmiyor he😜
Neyse siz bölümü beğendiniz mi, ondan haber edin beni? 😄
Faruk' un tepkisi nasıldı sizce?
Ayayay anonim oğlumun adını da öğrendiniz bu bölümdeeğ.🙈
Beğendiniz mi ismini?Ah Erva' cığım dayın iyiki seni okula götürmüş ve öğretmenini görmüşş 😌💗
Ay bak çok konuştum sjsjksldf, bölümleri Allah izin verirse, belirli günlerde atmayı düşünüyorum. Ben size haber veririm sonra.
Hadi kocaman öptümmm😘
Dur dur gitmeeee, oy ver ya bari bu kadar geldin. 😀
Tamam şimdi gidebilirsin skskdlldlf💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pσrtαkαl çíçєğí/tєхtíng
Storie breviDÜZENLENECEK! 🎈 536...: Selamünaleyküm, ben ikinci Murat. Zehra: Hahaha o zaman bende ikinci Elizabeth. 536...: Vaay, demek ikinci Elizabeth? Ama o, sen olamaz be Portakal Çiçeği. Zehra: Ne saçmalıyorsunuz siz? Zehra: Ayrıca numaramı nereden buld...