Lütfen beğenip yorum yapın, keyifli okumalar :)
...
Tuhaf ve güzel şeyler oluyordu. Hayatım çok fazla değişmemişti desem yalan olurdu.Hayatım 180 derece dönmüştü. Gece gündüz çalışmak zorunda değildim, Sürekli üzülüp yalnız hissetmiyordum. Hyunjin, söylediği gibi bana fazlasıyla güzel bir hayat yaşatıyordu ve ben onu hak edecek ne yaptığımı her gün her saniye düşünüyordum.
Hayatta iyi şeyler yapmamıştım, iyi şeyler de yaşamamıştım ama Hayat bana Onu vermişti. Her gece kollarının arasına alıp beni sarmalayan, Derse gitmeden önce sıkılmamam için öneriler verip ben kaçsam da sürekli öpen ve sarılan Hyunjin'i vermişti.
O öpüşmemiz sonrası tabiki sevgili olmuştuk. Açıkcası onun bana gösterdiği sevgi bana çok fazla geliyor ve sürekli utanıp konuyu dağıtmaya çalışarak kaçıyordum. O ise gülüp kaçmama izin veriyordu.
Beni fazlasıyla üzen şey ise bir haftadır eve düzgün gelmeyen, gelse bile Minyeon noonanın odasından çıkmayıp tüm gün rastgele çizimler yapıp buruşturarak odanın köşelerine atan Seungmin'di. Hyunjin'e sorsam da sadece Chan'dan ayrıldığını söylemişti ki neden ayrıldığını da bilmiyordum.
Onunla mutlu gibiydi, evet Chan'la olmasını istemiyordum ama bana yaşattığı şeyleri ona yaşatacak diye bir şey yoktu ki Chan'ın parlayan gözlerini görmüştüm. Beni sadece yatak arkadaşı gibi kullanırken onu gerçekten seviyordu. Onun bu hali beni fazlasıyla üzüyordu ve onun için ne yapacağımı da bilmiyordum. Bir ara Chan ile konuşmak bile istemiş sonra buna cesaret edemeyip vazgeçmiştim.
"Güzelim amacın sıcak milkshake mi içmek?" Daldığım derin düşüncelerden Hyunjin'in sesiyle çıkarken uzun süredir dalmış bir şekilde milkshake'in pipeti ile oynadığımı fark edip yerimde hareketlendim ve ilk erimiş milkshake'e ardından karşımda hafif alaylı bir gülüşle bakan Hyunjin'e baktım.
Bugün onun dersi bitince beni almış ve birlikte bir kafeye gelip oturmuştuk. Omuz silkerken erimiş milkshake'i içip elimi yanağıma yaslayarak ona baktım.
"Seungmin'i nasıl eski haline getireceğiz?" Dediğimle sıkıntılı bir nefes bırakıp arkasına yaslandı ve parmaklarını belirli bir ritimle masaya vururken omuz silkti.
"Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Chan ile barıştırabiliriz ama o bunu özellikle istemediğini söylemişti. Sadece unutmasını beklemeliyiz." Dudağımı ısırırken yavaşça başımı salladım.
Seungmin ile konuşmayı çok denemiştim ve konuşmuştum da ama Seungmin o konuyu açmama bile izin vermemiş, saçma sapan konular da sohbet etmiştik. Gülüyordu, şakalar yapıyordu ama bunların hepsi ruhsuz gibiydi.
"Efendim?" Gelen sesle başımı kaldırırken Hyunjin'in telefonla konuştuğunu görüp tekrar önüme döndüm ve pipeti dudaklarımın arasına alıp eriyen içeceği rahatça içmeye başladım. Hyunjin bana bakıp gözlerini kıstı ve telefonu kulağından uzaklaştırıp bana yaklaştı.
"Arkadaşım gelecek sorun olur mu?" Sorduğu soruyla gerilsem de itiraz etmeden başımı salladım ve gülümsedim.
"Olmaz" Başını sallayıp tekrar telefonla konuşmaya döndüğünde gergince içeceğimi içmeye devam ettim.
Başkalarının yanında fazlasıyla gerileceğimi biliyordum Yine de sırf ben geriliyorum diye Hyunjin'in arkadaşlarından uzak kalmasını istemezdim. Bu yüzden kendimi sakinleştirmeye çalışırken telefonumu alıp saate baktım. Öğlen 4'e geliyordu. 3 saattir kafede oturmuş konuşuyorduk. doğrusu ikimizde yarım saattir sessizdik ve düşüncelere dalmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My world is just you|HYUNLİX
Fiksi Penggemar"sana çok iyi bakacağım bu yüzden bir süre benim evimde kalabilir misin?" *** Bir kaza sonucu doğan aşk mı yoksa şans eseri karşılaşılan geçmiş mi daha etkiliydi kaderinin çizdiği yolu değiştirmede? Başlama tarihi:16.01.21