Annem bu duruma sevinmiş görünüyordu. Hemen içeriye geçip herkese hoş geldiniz dememi sonra çayı hazırlamamı söyledi. İçeriye geçip tek tek herkesle tokalaştım. En son Neriman teyze ile selamlaşacağım sırada elini uzatmadı bana.Açıkçası biraz bu duruma bozulmuştum, sonra hemen açıklamaya başladı hasta olduğundan o yüzden kimseyle tokalaşmadığını söyledi. Sinirle içeriden çıkıp mutfağa geçmiştim, kaynayan çaydanlığı bir hışımla alıp kapağını açtım. Elime sıcak su damlacıkları sıçramıştı.
' Hay aksi ! '
Yanan parmağımı soğuk suya tuttum. Rüya arkamdan gelip iyi olup olmadığımı sordu. Ters bir şekilde cevap verdim sonra pişman oldum kızın bir suçu yoktu.
' Özür dilerim ben öyle acıdan dolayı söyledim. '
' Yok anlıyorum seni kim olsa öyle yapar, ben sadece seninle arkadaş olmak istiyorum aslında. Hem Latif abi ile sevgilisiniz siz... '
' Hişt sessiz ol annem duyabilir, benim Lâtif ile sevgili olduğumu bilmiyor. '
Parmağını dudağına bastırıp gülümsedi belki de benim düşündüğüm gibi kötü bir kız değildi. Hem burada yalnız sıkılıyor olmalıydı, onunla arkadaş olacağımı artık burada tek başına sıkılmayacağını söyledim. Petek ablayı arayıp gelemeyeceğimi söylemiştim, sorun olmadığını söyledi. Rüya ile birlikte iki elden çayı ve tabakları hazırlamıştık. Misafirlere servis etmeye başladık herkes tabağını almıştı.
Bizde Rüya ile birlikte biten çay bardaklarına ve tabaklara bakıyorduk. Annem sürekli biten çaylara bakmam konusunda beni uyarıyordu. Bir an buradan sıkıldığımı hissettim, ben alışkın değildim böyle ortamlara. Beni düşüncelerimden çıkartan annem olmuştu.
' Kızım Neriman teyzenin çayını doldur. '
Neriman teyze ile göz göze geldik. Ayağa kalkınca Neriman teyze beni durdurmuş, Rüya'nın çayını doldurmasını istemişti. Kırılmıştım ister istemez bu duruma, boş bardak olup olmadığına bakıp yerime oturdum. Rüya elindeki bardağı sehpaya koyup eski yerine oturdu.
' Neriman, kızımız kimlerden ? '
' Yeğenim, kız kardeşimin kızı. '
' Sizde kalıyormuş diye duyduk, hem Latif'te askerden izin alıp gelmiş. İkisi bir arada nasıl duruyor... '
Daha fazla bu lafları dinlemeyecektim. Ayağa kalkıp dışarıya çıktım sinirden elim ayağım titriyordu, konuştukları kelimeler söyledikleri imalar çok kötüydü. Derin nefes alıp bırakıyordum biraz olsun kendime gelmiştim. Kapıyı kapatıp hiç istemesem de içeriye geçip oturmuştum, bu arada konuştukları laf değişmişti hiç değilse biraz daha katlanılır bir hale gelmişti burası.
Annem bu sohbetin üzerine ne güzel kahve gideceğini söyledi. Rüya yine benden önce davranıp mutfağa girmişti, arkasından gidip cezveyi ve kahveyi önüne koymuştum.
Madem bu kadar yapmaya meraklıydı o zaman yapabilirdi, kahveyi hazırlayıp ocağa koydu. Arada karıştırıp fincana köpüklerini topluyordu, sürekli bana iyi kahve yapmanın püf noktalarını anlatıyordu. Sıra içeride kadınlar tarafından konuşulan konuya geldi.
' İçeride konuşulanları yanlış anlamadın değil mi ? Kadınlar biraz öyledirler, eğer sizin beraber olduğunuzu bilselerdi böyle konuşmazlardı. '
' Aman bilmeseler daha iyi, sonra adımız çıkar mahallede. '
İşte öğrenecek olsalar o zaman olacakları hiç düşünemiyordum. Kahve son taşım kaynayınca Rüya ocaktan alıp fincanlara boşalttı. Tepsiyi benim içeriye götürmem için bana uzattı şaşırmıştım. Ben asla böyle köpüklü kahve yapamazdım, Rüya benim götürmemim daha doğru olacağını söyledi. Neriman teyzenin de bu sayede gözüne gireceğimi söyledi, bu düşünce hoşuma gitmişti. Tepsiyi sıkıca kavrayıp misafirlere dağıtmaya başladım.
Sıra Neriman teyzeye gelmişti bana kısa bir bakış atıp, fincanı eline almıştı. Yerime geçip oturduğumda kahvenin hoşuna gittiğini anladım yüzünde bir tebessüm oluştu. Annem ise bu halime sevinmeden edememişti, üzülmüştüm sonuçta o kahveleri ben değil Rüya yapmıştı.
Günün sonunda paralar toparlanmış herkes evine gidiyordu. Neriman teyze çalan telefonunu kapatıp ayağa kalktı, Latif'in onları almaya geldiğini söylemişti. Onlardan önce davranıp kapıyı hızla açtım karşıya baktığımda sevdiğim adam duruyordu. Elleri cebinde direğe yaşlanmış bir şekilde bekliyordu. Dudakları beni görünce iki yana doğru kıvrılmıştı. Kendini direkten ayırıp bize doğru yürümeye başladı.
Heybetli yapısı ve keskin bakışları ile herkesin dikkatini çekecek kadar yakışıklı hatları vardı. İçimi istemsiz bir kıskançlık kapladı, aklıma kadınların söylediği sözler geldi. Rüya'ya baktım güzel kızdı Allah için, sonra aynı evde kaldıkları aklıma geldi, tırnaklarımı avuç içime geçirdim. Acıtmıştı bu durum, Neriman teyze gülümseyerek tekrar görüşeceğini söyledi anneme. Latif son kez bana bakıp başını çevirdi, annem sürekli içeri geçme mi mutfağı toparlama mı söylüyordu.
Dayanamayıp mutfağa attım kendimi, camdan baktım belki onu görebilirdim. Tahmin ettiğim gibi başını bu tarafa çevirdi gözleri önce benim odamı buldu. Yüzü düşmüştü ama gözlerini bu defa mutfak camına doğru hareket ettirdi. İşte yüzünde tekrardan bir gülümseme peydah oldu. Kalbim eriyordu annem bana camın önünde ne yaptığımı sordu. Hızlıca perdeyi kapatıp bir adım öne doğru çıktım.
' Hiç anne öylesine bakıyordum. '
' Beni kandıramazsın o Neriman'ın oğluna bakıyordun değil mi ? '
Annem beni sıkıştırıyordu sürekli, ne diyeceğimi şaşırmıştım.
' Çisem bana bu defa doğru söyle, senin Latif ile aranda ne var ? '
' Anne bir şey yok inan.. '
' Çisem ! Bana doğruyu söyle senin Latif ile sevgili olduğunu biliyorum. '
' Anne sen... '
' Sizi Rüya ile konuşurken duydum bana yalan söyledin Çisem, demek bütün anlatılanlar doğruymuş. '
Diyecek hiçbir şey bulamamıştım sanki ağzım kitlenmiş, dilim tutulmuştu. Annem kırgın ve üzgün bir şekilde bana bakıyordu.
' Kızım Latif ile olmaz bir an önce ondan ayrılacaksın ! '
Bu duyduklarım gerçek miydi ?
' Hayır anne ben onu seviyorum. '
' Çisem sana son kez söylüyorum o çocuktan bir an önce ayrılacaksın ! '
Annem mutfak kapısını arkasından sertçe kapatıp gitti. Son sözü benim sevdiğim adamdan ayrılmam olmuştu. Nasıl böyle bir şey yapabilirdim onu geç bulmuşken bırakamazdım. Annem ilk defa benden imkansız bir şey istiyordu. Ve ben bu isteğini asla kabul etmeyecektim.
Gözlerim dolmuştu benim nasıl sevdiğim adamdan ayrılmamı isterdi. Kendi babam ile severek evlenmişti aşkın ne olduğunu çok iyi biliyordu. O zaman neden bana karışıyor engel oluyordu, annemden bu tepkiyi görmek çok ağırıma gitmişti.
Gözlerime dolan yaşları geri gönderdim. Mutfakta işim bitince kendimi odama attım. Uzun zamandır elime almadığım resim defterim gözüme çarptı. Sevdiğim adamın yüzü gözümün önüne geldi boş kağıtta elim kendiliğinden harekete geçti. Aklımın kuytu köşesine kazınmış sert çizgileri eşlik etmişti boş kağıda. Ezbere bildiğim çizgilerin üzerinden tekrar tekrar gidiyordum sanki onu unutmamak ister gibi, arada göz yaşlarım damlıyor hemen kuruyordu üzerinde.
Resim bittiğinde kaldırıp o karşımdaki siluete baktım, şimdi yanımda olmasını ne çok isterdim. Ona sıkı sıkı sarılmayı beni buradan götürmesini isterdim. Sadece yalnız ikimizin olduğu bir yere gitmeyi onun bana verdiği huzuru ömür boyu yaşamayı isterdim. Gözümden bir damla yaş daha düştü, hayali bile güzel olan bir şey neden bu kadar zordu.
Bizimde mutlu olmaya hakkımız yok muydu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet ( Tamamlandı )
Ficção AdolescenteHani insan, değerli bir mücevheri saklar ya, bende kalbimde onu saklamıştım. Bana aşkı anlat deseniz size şöyle anlatırdım... Onun o benzersiz koyu kahve saçları , bembeyaz bir teni ve kendiliğinden pudramsı bir pembeliğe kavuşan yanakları. Derin...