14. Bölüm

843 67 13
                                    


Latif

Televizyon karşısında sıkılmıştım annem ve Rüya sürekli bir şeyler hakkında konuşuyorlardı. Ofladım şimdi güzel gözlü sevdiceğimin yanında olmak isterdim. Çisem' i düşündüğüm aklıma gelince yüzümde bir gülümseme oluştu ama hemen kayboldu. Ona çok kızgındım bana yalan söylediği için. Sehpada duran çay bardağımı kavrayıp içtim.

Kapı çaldı anneme kimi beklediğimizi sordum. Bilmediğini söylemişti ben kapıyı açmaya kalkacağım sırada Rüya benden önce davranıp açmıştı. İçeriden konuşma sesleri geliyordu, anneme kimin geldiğine bakacağımı söyledim.

Kapıdan çıkacağım sırada Rüya' ya seslendim. Kapıda aklımdan geçen kişinin olduğunu gördüm. Ona kızgın olduğum aklıma geldi, şu an ona deliler gibi sarılmak kokusunu içime çekmek istiyordum.

Ama gururum buna el vermiyordu. Çisem benim düşündüğümü düşünmüş olacak ki hızlıca bana sarıldı. Kokusunu çektim içime derince ama ellerim kalkmıyordu. Her ne kadar ona sarılmak istesem de Çisem' de fark etmişti ters giden bir şeyler olduğunu.

O güzel yüzü düşmüştü annemin nerede olduğunu sordu. İçeride olduğunu söyledim ve elimdeki boş çay bardağını Rüya'ya uzattım.

Rüya hemen alıp mutfağa gitmişti, Çisem içeriye geçmişti annem Rüya'dan kahve yapmasını istemişti Çisem zahmet olacağını söyleyip istememişti. Benim düşünceli sevgilim bir anda o ela gözleri bana döndü. Yüzündeki gülümseme peydah oldu ama hemen yumuşamamam gerekiyordu. Daha bu konuyu onunla konuşacaktım.

Başımı anneme doğru çevirdim, Rüya kahveleri hazırlamıştı kahveyi benim sevdiğim bardakta getirdiğini gördüm. Gözlerine baktığımda yüzündeki gülümseme çarptı. Aklıma Çisem geldi gözlerimi çekip kahvemden içtim.

Annem bir ara Çisem'in yanına uğramadığından yakındı, işte dikkatimi bu çekmişti. Bana yalan söylediğini kendisi ortaya çıkarmıştı, kalbim ister istemez kırılmıştı. Çisem kalkacağını söyledi onunla hem konuşacak hem de neden böyle yaptığını soracaktım.

Evden çıkarken son anda Rüya ceketimi uzatmıştı, teşekkür edip elinden aldım. Çisem ile sonunda tepeye doğru çıkmaya başladık. Adımlarım yavaşladığı sırada belime sıkıca küçük eller sarıldı. Kokusu buram buram vuruyordu çok özlemiştim onu. İnadımı kırıp sıkıca bağrıma basmak istiyordum ama yapamıyordum.

Benden ona sarılmamı istedi sarılmadığımı görünce ayrılıp ellerimi tuttu. Bir adım geri attım önce konuşacağımızı söyledim. Biraz bu duruma şaşırsa da dediğimi yaptı.
Bazen o kadar olgun bir insan olabiliyordu ki şaşıyordum.

Ben onun çocuksu yanına aşık olmuştum. Konuşmaya başladı neden ona soğuk davrandığımdan şikayet etti, alnımı sıkıp konuşacağım konuyu toparladım. Canımın neden bu kadar sıkıldığını anlattım, son sözümü bitirip
uçurumun kenarına doğru yürüdüm aşağısı dipsiz karanlıktı.

Başımı kaldırıp derin bir nefes çektim içime evet karar vermiştim onu kaybedemezdim. Yanına yaklaşıp narin ellerini kavradım. Sadece bana yakışan o tatlı küçük elleri, ince uzun parmaklarını okşadım.

Bakışları korkuyla kanat çırpıyordu ona korkmaması gerektiğini yanında ben olacağımı söyledim. İşte şimdi yapmak istediğimi yapacaktım onu sıkıca bağrıma bastım. Kaybetmek istemediğim bir parçamdı o benim.

Artık eve gitme vaktiydi yolda Engin aramıştı meşgule verip kapattım. Şu an ben ve Çisem'den önemli hiç bir şey yoktu. Sokağın başına geldiğimizde artık bizim için ayrılık vakti gelmişti. Çisem yanağımdan öpüp eve doğru yürümeye başladı. Arkasından bir süre daha baktım, dikkatimi çeken Çisem'in bir erkekle konuştuğu oldu. Yüzü şekilden şekile giriyordu bir sıkıntı vardı yanına doğru hızlı adımlarla yürüdüm.

Masumiyet ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin