ARC - 1 "Çok Dikkat çekiyorsun, Yapma!"

788 83 8
                                    


Hey hikaye işte şimdi başlıyor! 

ARC'lara başladık!

Tony'nin ne yapacağını cidden merak ediyorum.

Çin malı Marvel sunar!

İyi Okumalar!



"... işte böyle."

Bütün planı anlattığım da Frank bana garip bakışlar atıyordu. Küçük masanın üzerinde açılmış olan dosyayı daha önce okumuştu zaten. Bu konuda artık endişelenmem gerektiğini çok iyi biliyordum. Bileğimdeki saate baktığımda saatin gece yarısını çoktan geçtiğini gördüm.

"Ne zaman gideceğim." Diye sorduğunda gözlerimi Frank'e diktim.

"Bir hafta sonra seni arayacağım, hazırlıklı olursan iyi olur." Deyip ayağa kalktım.

Frank masadaki dosyaya bakıyordu hala. Kapının oraya geldiğimde gözlüğümü geri takmıştım. Tam çıkmak için hazırlanıyordum ki o soruyla durmuştum.

"Hiçbirini öldürdün mü?"

Bu bir soru değildi.

Daha çok emin olmak ister gibiydi. Suçlayamam, yılarca televizyonda parasıyla ve çapkınlığıyla ünlü olan kişi paralı askerin birine iş veriyordu.

Şüpheliydi,

Ama bilmesine gerek yoktu.

Yalan söylemek istemiyorum ama gerçekler çarpıtılabilirdi.

"Herkes kadar elim kirli." Deyip odadan çıktım.



*   *   *



"Bu sene yapılacak silahların taslakları, efendim."

"Slyat'a gösterildiği gibi, bu silahların temmuz ayına yetişmesi gereklidir."

"Yetiştirmek biraz zor olacak."

"Siparişler bu sene daha fazla."

Castle işini hallettiğim için azıcık rahatlayabileceğimi düşünmüştüm. Ciddiyim azıcık huzur, yani öyle fazla bir şey değil yatağımda rahatça yatıp yuvarlanmak istiyordum ama ne hikmetse başıma bu toplantı sarılmıştı. Turuncu kafa beni bu odaya atıp kendisi de farklı işlerle ilgilenmeye başladı.

Hayatımda böyle bir duruma gireceğimi hiç düşünmezdim ama nasıl olduysa bir şekilde bu durumların silesiyle baş başa kalmıştım.

"Bay Stark siz ne düşünüyorsunuz?" diye soran mini etekli doğal afete gözlerimi diktim.

'Çok güzel olduğunu düşünüyorum mesela.'

"Sorun olacağını düşünmüyorum. Siparişler yetişecektir." Beynim farklı ağzım çok farklı konuşuyordu.

Çalışanlar bana üçüncü bir gözüm daha varmış gibi bakıyorlardı. Adamlarda haklıydılar şimdi, Tony Stark asla iş yerine gelmezdi hata iş denen şeyle uğraşmazdı.

"Kesinlikle halede biliriz, Bay Stark." Dediklerinde gözlerimi büyütmüştüm. Ne oluyordu lan bunlar bana neden gözlerindeki parıltılarla bakıyorlardı.

Ayağa kalktım, burada biraz daha durursam gerçekten zekileşecektim hiç uğraşamazdım bu yüzden Behlül kaçar.

"Sizler geri kalanını halledersiniz. Toplantı burada bitmiştir." Deyip bu boğuk odadan hızla kaçtım.

Kesinlikle patronluk bana yaramıyordu. Gel Tony birlikte ağlayalım. Ne çekmişsin be! Adamım sen olmak gerçekten zor. Al bu bedeni bende Yaseminle takılayım işte. Ama hayaller ve hayatlar.

"Bay Stark!" diye gelen çalışana baktım. Kimdi lan bu?

"Efendim, canım?"

"Efendim çalışmalarıma daha sonra bakacağınıza söz vermiştiniz."

'Yoooo, vermedim. Hatırlamıyorum bil' demek isterken.

"Oh, tamam." Dedim omuz silkerek.

"Yolu göster." Dediğimde genç çalışan fazlasıyla heyecanlanmıştı.

"Bay Stark, kesinlikle pişman olmayacaksınız efendim."

"Çalışmamı görünce kesinlikle beğeneceksiniz, fotonların üzerindeki bulutları ayırdım." (Yzr: Bu konuşmaları ciddiye bile almayın ndjhjkfhjdk)

Başımı sallayıp duruyordum. Pek ilgimi çeken şeyler değildi bunlar hata benim matematik bilgim bakkal hesabıyla sınırlıydı.

"...Beta ışınlarını diğer taraftaki çizgiye çektiğimizde." Dedi çocuk cam kapıyı açtı.

Kapıdan içeriye girdiğimde uzay istasyonuna girdiğimi hissetmiştim. Ciddiyim dostum, şimdi şu ortama bak bir de bizim fizik bölümünü bitiren mezunların sonu Bim ve A101. Coğrafya cidden kader be kardeşim.

"Bu çalışman cidden beni meraklandırıyor."



*       *       *



Obadiah Stane bunca yıldır her zaman çok çalışan kişi olmuştu. stark endüstri için hayatını adamıştı normal olarak Tony Stark'dan nefret ediyordu. Howard Stark baştayken de dokunamayacağı yerdi. Ama, Howard öldükten sonra bir şans doğmuştu. Yıllarının çalışması bu şansla doğmuştu ki, bu bir şans bile değildi. Bu şansı kendisi yaratmıştı. Howard Stark'ı H.Y.D.R.A'ya satarken azıcık bile merhamet duygusu göstermemişti. Yanında Maria'da öldüyse ona ne ki, sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunuyordu. Bütün hepsi onun suçuydu.

Şimdi ise Tony'le uğraşıyordu yılarca şirketin kapısından bile zorla geçen kişi bir haftadır iş kolik gibi bütün toplantılara katılıyordu. Hata çoğu işi yapıyordu. Garip bir şekilde her zaman egosunu konuşturan kişi bir anda anlayışlı herkesi dinlemeye hazır biri haline gelmişti.

"Sanki kişilik değiştirmişler gibi!" diye tısladı önündeki kel doktora.

Adam bu söze gülümsemişti.

"Tony Stark'dan cidden kurtulmak mı istiyorsun?" diye sorduğunda doktor, Obadiah yüzünü buruşturmuştu.

"Afganistan'a gitseydi kesinlikle kurtulacaktım." Dedi sinirle.

"Ama, o piç beni yoluyor!" diye bağırdığında doktor yüzünü buruşturmuştu.

Doktor düşünceli bir şekilde buzun içindeki adama bakıyordu.

"Tony Stark'ı öldürmek için onu çıkartmayacağım." Dedi doktor ihtiyatla.

"Şimdilik şirkete patronculuk oynasın." Dediğinde bıyık altından gülümsemişti.

"Ne de olsa, ı aptalı öldürmek için bir yumruk bile yeter." Dediğinde doktor. Odadiah kahkaha atmaya başlamıştı.

"Kesinlikle haklısın! hahahhaha"



*     *      *

Lan Ben Ana karakter oldum! (TONY STARK) (Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin