I found myself in the TV series !![BL]

18.Bölüm

Medya Dao kai. Gözlere ve dudaklara dikkatli bakın çünkü benim eserim.😅.

Önceki bölüm

Chen yi yun, bir kahkaha daha attıktan sonra parlak gözlerle heykellere yaklaşmaya başladı. Elinde fırçası vardı ve kesinlikle utanç gibi bir şeye sahip değildi.

Chen yi yun, tam önünde ki kuş heykeline yaklaşmıştı ki bir ses öfkeyle tüm sarayda yankılandı.
.
.
.
.
.
.
.
.
-APTAL VELET! ÇEK O PİS ELİNİ HEYKELLERİMDEN!!

Chen yi yun, elinde fırçası ile şaşkınlıkla etrafa baktı. Fakat Dao kai dışında kimseyi göremedi.

Ses, tüm sarayı inletmişti ve her yerden geliyor gibiydi. Sarhoşluğunu üzerinden atan chen yi yun, gergin bir şekilde konuştu.

-Kıdemli siz kimsiniz?

Ses bağırdı.

-SANANE LAN! SARAYIMDA NE B*K YEDİĞİNİ SANIYORSUN?!

Chen yi yun, amacına ulaştığı için memnun bir şekilde güldü ve konuştu.

-Kıdemli, sizin kim olduğunuzu bilmiyorum ama burada kapana kısıldık. Burası neresi?

Ses, bir kez daha bağırdı.

-BURASI BENİM EVİM! ŞİMDİ SEN DE EVİMİN İÇİNE SIÇTIN! SENİ ÖLDÜRSEM Mİ?

Chen yi yun, güldü ve rahatça konuştu.

-Kıdemli beni öldüremezsiniz.

Ses, öfkeyle bağırdı.

-NEREDEN BİLİYORSUN? SENİ PARÇALARINA AYIRACAĞIM!

Chen yi yun, bir kahkaha attı ve konuştu.

-Bunu yapabilseydiniz çoktan yapmış olurdunuz. Siz, o resimde ki adam mısınız? Yoksa onun çocuğu mu?

Ses, biraz duraksadıktan sonra konuştu.

-BENİM ADIM GONG ZHEN. BU SARAYIN SAHİBİYİM!

Chen yi yun, hiç rahatını bozmadı. Keyifle güldükten sonra konuştu.

-Kıdemli Gong, bizi duvarın arkasına alacak mısın?

Ses, bir kahkaha attı ve konuştu.

-NEDEN BUNU YAPAYIM?

Chen yi yun, masum bir şekilde gülümsedi ve konuştu.

-Bizi buraya getirdin ya! Bir yılan, ikimizi de buraya getirdi. Çok zaman harcadık. Zarardayız. Bize bu zararı ödemelisin!

Gong zhen, chen yi yun'un bu kadar utanmaz olmasına şaşırmıştı. Kendisinden neden korkmuyordu?! Yapılan resimleri görmüştü. Kesinlikle açgözlüydü. Biraz düşündükten sonra konuştu.

- PEKİ! DUVARDAN GEÇMENİZE İZİN VERİYORUM! SİZİN KİM OLDUĞUNUZU ÖĞRENECEĞİM!

Chen yi yun, sinsice gülümsedi ve şaşkın haldeki dao kai'yi tutup duvara doğru gitti. Bir kapı yoktu. Merakla elini attığında eli içinden geçti.

Chen yi yun ve Dao kai, duvarın içinden geçtiler ve kendilerini bir taht odasında buldular.

Tahtta oturan bir iskelet vardı. Başında bir taç vardı. İskeletin üzerinde kaliteli kıyafetler yer alıyordu. Adam iskelet olsa bile kıyafetler hiç eskimemiş gibiydi.

İskelet konuştu.

-ÖNCE ŞU ÇOCUK GELSİN! KANINI DAMLAT!

Dao kai, olanları anlamıyordu fakat denileni yaptı ve parmağını kesip bir damla kanını iskelete damlattı.