I found myself in the TV series !![BL]

31.Bölüm

Medya, genç babacık Dao kai. 😅

Önceki bölüm

Senin gibi acınası adamlardan nefret ederim fakat sen bir müşterisin. Keyfini çıkar hizmetin!
.
.
.
Chen yi yun, 1 ay sonra kendisine geldi. Zihni ve bedeni şimdi daha iyiydi. Uzun bir rüya görmüştü. Rüyasında dao kai, sisle kaplı bir adamla birlikte oluyordu ve bu adamın kendisi olmadığını da hissetmişti.
.
.
.
.
.
.
.
.
Chen yi yun, rüyasını düşündüğünde siniri bozuldu. Biraz kıskanmış hissediyordu. Neden onu kıskanmıştı ki?!

Kıskanmasının sebebi. onunla birlikte olması mıydı?! Ya da onun çocuğuna hamile olması mıydı?!

Chen yi yun, gerçekten de sinir olmuştu. Neden hala onu düşünüyordu ki?! Neden onun için endişeleniyordu?! Merak ediyordu?!

Chen yi yun, kafasının karıştığını hissetti. Yüzünde hissettiği ıslaklık ile şaşkınca yüzüne dokunduğunda ağladığını fark etti. Neden ağlıyordu?! Kendisini aldatılmış hissettiği için miydi?!

Chen yi yun, biraz düşündü. Kendisini suçlu hissediyordu. Onu, bırakmış ve kullanmıştı. Fakat bunun sebebi, utanması idi. Onun yüzüne bakacak kadar cesaret sahibi değildi.

Kendisinden daha küçük bir adamla yatmıştı. İçinde ki modern chen yi yun, suçlu ve pişman hissediyordu. Kendisini saf bir çocuğu zorla taciz etmiş gibi hissediyordu. Bu yüzden de daha fazla kötü anı bırakmadan ayrılmak istemişti. Fakat ondan ayrılsa bile yine de bir parçası içinde kalmıştı.

Bu çocuğa her baktığında onu görecek ve üzülecekti. Fakat bu çocuğu da seviyordu. Kendi yalnızlığını yok edecek mucize bir varlıktı. Annelik böyle bir şey miydi?! Ne olursa olsun çocuğunu sevmek bu muydu?!

Dao kai, kendisini aldatsa bile sorun değildi. Hatta aslında aldatma bile olmuyordu. Çünkü, onunla evli değildi. Aralarında aşk da yoktu. Sadece bir kez birlikte olan iki adamdı. Daha fazlası olmayacaktı.

Chen yi yun, yine de kalp kırıklığını hissedebiliyordu. Bir süre ağladıktan sonra artık daha iyiydi. Elini karnına koydu ve nazik bir şekilde konuştu.

-Chen Qing sheng, bana benzememelisin. Bir de sakın, kendinden küçük biriyle birlikte olma. Bunu yaparsan engellemek için her şeyi yaparım. Benim gibi olmana izin vermeyeceğim.

Chen yi yun, bir süre düşündü. Rüyası belki de saçmalıktan ibaretti. Gerçek olsa bile onu ilgilendirmezdi. Kiminle olursa olsun....

Chen yi yun, daha yeni duran göz yaşlarının bir kez daha şiddetli bir şekilde akmasına izin verdi. Bu....

Acıtıyordu!

Chen yi yun, dao kai ile çok iyi anlaştığını düşünüyordu. Onunla konuşmaktan ve içmekten çok zevk almıştı. Ayrıca sırrını söylediği ilk kişiydi.

Chen yi yun, derin nefesler ve hıçkırıkları arasında ağladı. Kendisini çok kötü hissediyordu. İğrenç biriydi. Hem dao kai'yi kullanmış hem de ona iğrenç bir anı bırakmıştı. Sonra da onu bırakmıştı. Yüzüne bile bakacak hali yoktu.

Chen yi yun, 25 yaşındaydı ve dao kai, 17 yaşındaydı. Aralarında 7 yaşında vardı. Reşit bile olmayan bir çocuğa iğrenç şeyler yapmıştı.

Dao kai, kızlardan hoşlanıyordu. Kendisi bir erkekti ve onu zorlamıştı. Bu yüzden de kaçmakla iyi yaptığını düşünüyordu ama bu suçluluk yüzünden de vicdanı sızlıyordu.

Chen yi yun, sadece dao kai'nin iyiliği için onu bırakmıştı. Sadece utandığı için bırakmamıştı.

Chen yi yun, kendinden geçene kadar ağladıktan sonra uyuya kaldı. O uyuduktan bir süre sonra peri adam Pei zhi, yanına gelmiş ve kontrol etmişti. Kızarmış gözlerini ve yüzünde izi duran göz yaşı izlerini gördüğünde derin bir iç çekmişti.