33.bölüm cesed

41 3 0
                                    

(Günümüz)

Jerome'nin cesedinin yanındaydım hala. Polisler sürekli beni beklemişti. Çaktırmadan onları uzaklaştırmalıydım. Jay'e ulaşmalıydım. Böylece ona Jessica'yı benim annemlerin evine bırakıp kendisininde olay çıkartması gerektiğini söyleyebilirdim. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Kafamı yavaşca Jerome'nin kolundan kaldırdım. Jerome'nin yüzü bembeyaz olmuştu. Benim kafamı kaldırdığımı görünce polisler yaklaşmaya başladı. Tam beni kelepçeleyecekken polisin silahını ve sonra da telefonunu aldım. Polisi rehin tutuyordum.

-"şimdi sakince telefon konuşması yapacağım ve sonra-" yan sokaktaki büyük bir patlama benim sözümü kesmişti. Tüm polisler oraya odaklanmaya başladı. Yanımızdan ayrılmışlardı.

Ağlamaktan bitkin düşmüştüm ama yine de Jerome'yi taşımam gerekiyordu. Kollarını sırtıma attım ve elimden geldiğince hızla ilerlemeye başladım. Belki yeniden diriltebilirdim. Diriltemesemde Jerome'nin yanımda olmasını istiyordum. Daha 1-2 metre ilerlemişken önümde bir araba durdu. Camı açtı. Bu Jay'di. Sorgulamadan Jerome'yi arka koltuğa yatırdım ve Jay'in yanına oturdum. Hala ağlıyordum ama daha hissizleşmiştim. Gözümü silip Jay'e döndüm.

-"patlamayı sen mi yaptın?"

-"evet"

-"bu aklına nasıl geldi?"

-" sizi oradan kurtarmalıydım ve aklıma sadece bu geldi"

-" araba sürmeyi nereden biliyorsun?" Aynadan Jerome'ye baktı.

-" şey... sen kızarsın diye sana söylemedik ama idmanda araba sürmeyi de öğretti. Onu özleyeceğim"

-" hayır özlemeyeceksin. Onu dirilticem nasıl yapıcam bilmiyorum ama yapacağım. Jessica nerede?"

-" onu büyük annelerin evine bıraktım. Ve şimdi bizde oraya gidiyoruz" onaylar şekilde kafamı salladım. Jerome iyi bir eğitim vermişti. Jay oldukça akıllıydı. Ben sadece leblebi düşünsem, elinde leblebi ile gelebilecek bir çocuktu.

Bir süre sonra anne ve babamın evindeydim. Jeremiah, Ecco, annem, babam ve abilerim Jack, Jason ve Bob bizi bekliyor gibiydi. Jerome'yi çok zor bir şekilde içeri getirebilmiştim. Onu koltuğun üzerine yatırdım. Ailem şaşırmış, korkmuş ve üzülmüş şekilde bize bakıyordu. Arkamdan gelen Jay selam vermişti. Ayağa kalktım. Dizlerim titremeye başladı. Diz üstü yere çöktüm. Annem bana sarılmıştı. Diğerleri de yanıma gelmeye çalışmıştı ama annem izin vermedi. Omzuna kafamı koydum ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bir süre sonra ağlamaktan yorgun düşüp uyumuşum.

Uyandığımda herşeyin bir rüya olması için dua ettim. Yanıma baktığımda Jerome tabiki yoktu. Rüya değildi. Evin içinde Jerome'yi aramaya başladım. Aşağıda garip donduruculu bir fanusun içinde yatıyordu. Onu ve Jay'i alıp evden çıktım. Edward'ın yanına gitmeye karar verdim. O zekiydi. Ed'e yalvarmaya başladım.

-"Ed lütfen bana yardım et. N'olursun. Jerome'yi diriltmenin bir yolunu bulmalıyız" Ed:

-"sana neden yardım edeyim?"

-"ne istersen yaparım" Ed:

-"🤔 tamam ben düşünücem. Sende o sırada Victor'a ulaş (MR. Frezze)" ona kafamı salladım ve hemen oradan ayrıldım. Frezze'nin yaşadığı yere gittik ve onu bulduk.

-"Frezze sana ihtiyacımız var. Beni Ed yolladı"


DEVLERİN AŞKI {VALESKA'LAR}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin