DEVLERİN AŞKI {VALESKA'LAR}

41. bölüm köprüler

Soluğu Jeremiah'ın mekanında aldık. Jerome:

-"wuhuu vay be böyle büyük ve eğlenceli haberi neden haberlerde duyduk kardeşiim" sonra kıkırdamaya başladı. Jeremiah:

-"süpriz olsun istedim. Bakın planımı size anlatıcam ama başka yerden duymamalıyım"

-"Anlat lütfen" Jeremiah:

-"köprüler... köprüleri patlatacağım. GOTHAM DÜŞECEK BİZ YÜKSELECEĞİZ"

Jerome:

-"şu yarattığım şeye bir bak. Bu plan benim aklıma gelmeliydi. Yeniden dirilince birşeylerin eksildiğini biliyordum ama hala hafızam süper"

-"😑daha dün ne yediğini bilmiyorsundur. Soruyorum dün ne yedin?" Jerome:

-"ımm... unuttum"

-"biliyordum. Jeremiah planı sevdim. Ecco nerde?" Jeremiah:

-"ow Ecco içerdedir" içeri girip etrafa bakındım. Ecco duvarın köşesinde dizlerini kırmış oturuyordu. Arkası dönük olduğu için yüzünü göremedim.

-"Ecco?" Burnunu çekip bana döndü. Aoww tüm makyajı akmıştı. Evet evet ağlamıştı. Hala kendini kapalı tutuyordu.

-"ne oldu tatlım?" Ecco:

-"hiç yok bişey"

-"anlat lütfen" yavaşca yerden kaldırıp koltuğa oturttum. Ecco:

-"önemli birşey değil. Sadece kavga ettik. Bilirsin ya; klasik kavgalar"

-"o kolunda ki morluk mu?" Hemen kapatmaya çalıştı. Galiba Jeremiah harbiden sinir sınırlarımı zorluyordu.

-"seni burdan alabilirim. Bizimle yaşayabilirsin" Ecco:

-"yo hayır. Burada yaşamak güzel. Ben iyiyim. Gerçekten"

-"gidip Jeremiah'a günü göstericem" Ecco:

-"hayır, hayır yapma" üzülmüştü. Ne olursa olsun onu sevdiği belliydi. Sesizce Jerome'nin yanına geri döndüm.

-"artık gidebilir miyiz?" Beni duymamıştı hatta geldiğimi bile fark etmemişti. Jerome:

-"bu kıtlıkta daha çok dikkat çekeceğini düşünüyorum. GCPD zor duruma düşecektir" Jeremiah onay vermişti.

-"tak tak ben burdayım!" Sonunda fark etmişlerdi. Jerome paniklemişti.

-"ne zamandır ordasın?"

-"1 dakika falan merak etme tek duyduğum GCPD'nin zor duruma düşecek olduğu"

-"bir an pot kırdım sandım"

-"artık eve gidelim"

-"önce *** bankasını soyalım. Sonra gideriz. Para kazanmaya ihtiyacımız var"

-"tamam"  oradan çıkıp bankaya yol aldık.

Bankanın önüne geldiğimizde nerdeyse kimse yoktu. Normalde tıklım tıklım olması gereken yerde 3 kişi vardı ve zaten 2si çalışandı. İçeri girip tavana 2 el ateş ettik. Çalışan:

-"yok artık. Bir günde iki soygun mu? Şaka falan mı? Kusura bakmayın ama para kalmadı"

-"ne demek para kalmadı? Bizden önce kim geldi ki?" Çalışan:

-"Penguen ve adamları"