Yaklaşık 2 saat kadar orada bekledik. Jerome hareket etmeye başlayınca yavaş yavaş kalktık ve yola koyulduk. Ailemin evine gitmemiz gerekiyordu. Böylece Eleanor'u alabilirdik. Hemde ailem çok merak etmiş olmalıydı. Jay neyse ki yanımızdaydı. Ben Jerome'ye yardım ederken Jay araba (ç)alıyordu.
-"oo Jay çok hızlı öğreniyorsun" sözünün sonunda göz kırpmıştı.
-"ımm.. mercimeğim bende biliyorum. İyiki öğretmişsin yoksa seni nasıl taşırdım bilmiyorum"
-"ne yani? Kızmadın mı?"
-"hayır"
-"hiç mi?"
-"hiç" onu ne kadar özlemişim. Sesini, tavırlarını, davranışlarını, tenini. Komple kendisini özlemiştim. Yüzü eskisi gibiydi. Nerdeyse hiç bir şey olmamış gibiydi. Arabaya binip eve gitmiştik. İçeri girer girmez annem koşarak bana sarılmıştı.
-"anne ben değil, Jerome ölmüştü" annem:
-"o öldüğünde birşey hissetmiyordu ama sen, o öldüğü için çok şey hissediyordun" bu söz... çok haklıydı. O birşey hissetmiyordu ama ben onu bir daha görememe korkusuyla kendimi yiyip bitirmiştim.
Jerome Jessica'nın yanına gitmişti. Onu görür görmez Jessica kollarını "beni kucağına al" der gibi açmıştı. Jerome kucağına aldığında görüntü görülmeye değerdi.
(Hatırlatma: kalın olanlar Jerome, kalın ve yamuk olanlar Jay, normal olanlar Maria)
-" biraz burada kalabilir miyiz? Ev gerçekten sıkıcı"
-"tamam olur ama annene de sor"
Jay yanıma gelmişti. Biz mutfaktaydık.
-" bir süre daha burada kalabilir miyiz? Lütfen"
-"olabilir" anneme baktığımda onaylar şekilde gözlerini kapamıştı.
🧡Jerome'nin ağzından
Oww hala dışarda çocuklar vardı. Tabi bir yıl geçmişti bile. Kadro hala aynıydı. Hemen Jay'i kolundan tutup dışarı çıkarttım.
-"ne oldu? Nereye?"
-" dışarı. Beraber oyun oynayacağız" yüzü bir anda gülmüştü. Sert bir çocuk olsa da mutluluğu masumdu. Dışarı çıktığımızda beni tanıdıkları için hepsi yanıma gelmişti. Çocuklardan biri:
-"seni öldü sanıyordum. Haberlerde görmüştüm"
-" bak hala burdayım yalan haber işte" çocuk:
-"aa söz verdiğin gibi. Daha kalabalık geleceğinizi söylemiştin. Bu kim?"
-"evet söz verdiğim gibi. Bu benim oğlum Jay" çocuk:
-"nasıl? Daha öncede mi oğlun vardı? Niye gelmemişti"
-"yoktu. Evlatlık oğlum işte. Eminim hepinizi yener. Eğitimini ben verdim" gururla göğsümü germiştim.
-"Jay Valeska. Tanıştığıma memnun oldum" elini uzattı. Çocuk elini tutup cevap verdi. Çocuk:
-"Eric Swen. Bende memnun oldum. Hadi oynayalım bakalım kim kazanacak"
-" bende oynayacağım ha" hep beraber oynamaya başlamıştık. Aklıma o gün gelmişti. Yine ölümden dönüp buraya sıcak bir yuvaya gelmiştim. Çocuklarla oyun oynamıştık. Zaman gerçekten hızlı geçiyor galiba...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEVLERİN AŞKI {VALESKA'LAR}
Fiksi Penggemarkurgu bir hikaye bu yüzden eleştirmeye değil eğlenmeye çalışın *_* çok eğlenmeyee🤯