Anti-Romantic || Taegyu

PAST: UNABLE TO KİLL

(Anti-Romantic devam...)

Taehyun hayatında duygulara yer vermemişti ama Anti-Romantic isimli şarkıyı yazmıştı? Bu şarkıda olumsuz yönden duygular barındırıyordu. Yani bu da olmazdı. 

Yani Taehyun bu şarkıyı da yok etmişti. Ama sözleri aklından kazıyamamıştı. Asla unutmuyordu sözleri. Her gece rüyasında Lovesong ve Ant-Romantic ile ilgili şeyler görüyordu.

Şimdi de çok başka bir karar vermişti. Beraber Lovesong'u yazdığı kişiyi bulacaktı.

Geçmiş🌺

(Öldürmemek)

Çok uğraşmıştı ama sonunda bulmuştu o çocuğu. Şimdi de uzaktan onu izliyordu.

Aslında Beomgyu, Taehyun için hiç bir şey ifade etmiyordu. Sadece öldürecekti işte. Bunu istemişti. O yok olsun istemişti.

Beomgyu kulağında kulaklıklarla, deniz kenarındaki kayalıklarda öylece duruyordu. Mutlu, değildi. Ne de olsa yok olan, emek verdiği bir şarkı vardı. Taehyun biraz yaklaştığında, '끝나지 않을 이야기' şarkısını dinleyen birini beklemiyordu. Bu en sevdiği, sevdiği tek şarkıydı.

Taehyun elindeki kocaman kayayla çocuğu öldürmek üzereydi ki bir şey onu durdurdu. Bir şey onun ellerini durdurmuştu. İlk defa korku duygusunu yaşamıştı Taehyun. Düzensiz nefesleri arasında taşı yere bıraktı ve koşarak oradan uzaklaştı.

-----

Günümüz🌺

Beomgyu'nun yapması gereken tek şey Lovesong'u baştan yazmaktı. Taehyun zaten Anti-Romantic'in sözlerini biliyordu. Asla unutmazdı. Ama Lovesong güncelleme istemişti.

Telaşlıydı. Sürekli bir şeyler yazıyor, sonra başını iki yana sallayıp, o kağıdı buruşturuyordu. Soğuk soğuk terliyordu ve nefesleri düzensizdi. En ufak bir hatayla Taehyun'dan kopabilirdi. 

"Kanka, sakin olmak zorundasın. Bu şekilde ne bir şey hatırlayabilirsin, ne de bir şey yazabilirsin. Bir dur, nefes al." Beomgyu kalemi bırakıp dik oturdu.

"Ama ne yapabilirim? Eğer, yanlış yazarsam... Offf! Yanlış olur işte! Yanlış olursa kendi hayatımı sikmiş olurum!" 

"I know ı love you. İ jeroui segye sok ı know you're my 1 & only i kkeuti eopsdeun eodum sok like oh my god so holy. Mwodeun nae du sokkeuteseon burinake domangga meolli. My life before you was a mess eonjena dan han pan igil su eopsdeon cheseu oh we. Mujeogaengui badageseo neon yu1hage bichnadeon gold. Now ı can't stop thinking bout you when ı'm sinking alone. (Seni sevdiğimi biliyorum. Bu sıfırların dünyasında birim ve biriciğimsin benim, bu sonsuz karanlıkta çok kutsal gibi bu. Parmaklarımın arasından kayıp gidiyor her şey. Senden önceki hayatım bir karmaşaydı, bu satrançta tek bir el bile kazanamadım, oh biz. Dipsiz bir çukurda parlayan tek altın sensin. Şimdi tek başıma boğulurken senin hakkında düşünmeyi bırakamıyorum.)"  Beomgyu duyduğu şarkı sesiyle yerinden fırlardı. Şarkıyı söylen kişinin yanına gidip hızla yakasını tuttu. Sanki dövmek ister gibi tuttuğu için genç olan korktu tabii.

"SEN!" Bu genç, yıllar önce Hyunjin'e şarkı söylediğinde sokakta kendisine bakarken taşa takılıp düşen gençti. Baya değişmişti. Artık çok daha yakışıklı ve tatlı gözüküyordu. 

"N-ne oluyor?" Genç, Beomgyu'yu tanımıştı ama yine de şaşkındı. Sadece okul kursundan, eve dönüyordu. Bir anda ne olmuştu?

"BOŞ VER! Adın ne?" Beomgyu, her an avını avlayacak kaplan gibi bakıyordu. Her an karşısındakini yiyebilirdi.

"K-kim S-s-sunoo. Neler oluyor?"  Yeonjun korkan çocuğu zorla Beomgyu'nun elinden aldı. 

"Sen gel iki dakika. Bir şey konuşmamız gerek. Yani şu vahşi hayvan, konuşacak. Ama merak etme, sana yaklaşmasına müsaade etmeyiz." Çocuğun hala biraz tedirgin olduğunu fark etti. "Merak etme, kimseye zarar verecek insanlar değiliz. Sadece arkadaşın, biraz ciddi bir işi var. Stres yaptı biraz. Yoksa asla böyle biri değildir."

"Aaaa, Sunoo!" Oraya az sonra gelen Jisung şaşkınlıkla gence baktı. Sunoo'da onu tanıyor gibiydi. "Uzun zaman oldu, minik bebeğim." Jisung koşarak çocuğa sarılınca çocukta gülümseyerek ona sarıldı. 

"BIRAKIN ŞİMDİ SARILMAYI BURADA BENİM AŞKIM SÖZ KONUSU HIZLI OLUN BİRAZ, AY DELİRECEĞİM!" Beomgyu yere serdikleri örtüye öyle sert oturdu ki, arka tarafı resmen çatladı. "AAAAAAAAAAAAAAAAA! ÜHÜÜÜ, NİY BEN!?" Herkes öyle gülüyordu ki, Beomgyu daha da sinirlenmeye başladı. "SUSUN!" Öyle bir bağırmıştı ki, koca parkta çıt çıkmıyordu. "Güzel, Sunoo gel." 

"Geldim." Minik ve hızlı adımlarla Beomgyu'nun yanına gitti.

"Bana, Lovesong isimli kayıp şarkının sözlerini söyleyeceksin ve bende yazacağım." Biraz şaşırmıştı ama kabul etmişti.

...

"ŞİMDİ BEN GİDİYORUM, SİZ DE NE YAPIYORSANIZ YAPIN!" Beomgyu bağırdı ve eşyalarını alıp gitti. 

"Benim gitmem gerek hyung. Arkadaşım mesaj attı, onunla buluşacağım." Jisung hangi arkadaşın anlamında tek gözünü kırptı. "Niki." Jisung gülümsedi ve başını salladı. "Görüşürüz!" Hızlıca oradan ayrıldı.

|||

Bu şarkıları bulma kısmı biraz basit oldu farkındayım ama devamında ne olacağını bilemeyizz ehe

Bence bu şarkıyı dinlemeyen yoktur (olmamalı da zaten) ama yine de koydum buraya

DON'T FİGHT THE FEELİNG AAA