Beni yavaşça öldürüyorsun..

Takvim

Hava aydınlanmaya devam ediyor Ve tüm bedenim ısınıyordu gözlerimi açtığımda tüm kirpiklerime dek sızlamış hissediyordum sanki her bir kirpik her bir göz yaşıyla dökülmüştü ama farklı olan tek şey uyandığımda hafifçe sallanan bedenimdi gözlerimi biraz daha araladığımda Sangwoo bana bakıyordu ..
O döndü mü onu kaybettiğimden emindim belkide bu bir hayaldi veya hala uyuyordum

- Hey Bum yerde uyumamalısın hasta olucaksın şu haline bak gözlerin şişmiş ve yüzün

*Bum un ateşini kontrol ettim*

Neden oradaydın Bum yerde elin açık duruyordu bir kriz mi geçirdin sen?

- Ah.. Sangwoo sen ..?
Bu bir rüya değil mi gümüş beni lanetledi sana koştum ama sen yoktun Sangwoo gitmiştin yalnız kalmıştım..

Yüzümü seven avuç içleri ile rahatladım sıcak dinlendirici ve sanki uyuşturan o eller ..

- Bum dünün tarihini unuttun mu yoksa ?
Dün 26 mayıstı yani babamı ziyarete gittim benim hatam sana haber verip hatırlatmalıydım özür dilerim Bum

*yavaşça Dudaklarını öptüm Sıkıca sardım*

Minik bedeni kollarım arasında kayboldu kim derdi ki Bum benden büyük .. herkes onu küçüğüm sanıyor ama şuna da bakın benden büyük

*kıkırdadım*

- Ne oldu Sangwoo.. neden bana gülüyorsun ?

Gülmekte haklıydı gece boyunca kendimi yiyip bitirdim ama o hiçbir yere gitmemişti benimleydi tabii haber vermeyi unutsa da ..

Sangwoo sen benim güneşimsin.. ben sensiz gülümseyemiyorum ve içim ısınmıyor sadece..

-Sadece olumsuz olanı düşünüp kendi aklın içinde ki labirente sıkışıp kakıyorsun dimi?
*hafifçe gülüp onu Yatağa yatırdım Ve yüzünü okşamaya başladım*

- Sa Sangwoo.. beni beni çok fazla tanıyorsun hani stalker bendim ruhumun derinlerine dek nasıl beni bulabilirsin ki sen ?

- *kahkaha attım*

Bende senin ruhunu stalklıyorum Bum burda olmanı seviyorum beni sevmeni de ama beni b uke övmeye devam edersen şimdi tanrı egosuna gireceğim gece boyu uyumadın dimi?

Bum bir çocuk gibi başını evet anlamında salladı onu göğsüme aldım Ve ikimizi sardım Dudaklarını öptüm onu çok özlemiştim Hemde çok bitanem önce dinlenip onunla olmak istiyordum Zaten yorgun bedeni kendini uykuya teslim etmeye başladı ..

- Uyumadım Sangwoo sadece çok korktum Ve ağladım sonra birden uyumuşum senin gelmen beni sarmanla uyandım Sangwoo..

Henüz dikkatimi çekmişti Sangwoo ona aldığım yüzüğü alıp parmağına takmıştı bile gözlerim doldu ona sarılıp mutluluktan Ağlamaya başladım

Teşekkür ederim Sangwoo..

- Hep seninle olacağım Bum

*göz kapaklarını öptüm*

Ve bu yüzük Harika ama sende eşini takarsan

*cebinden diğer kutuda ki eşini alıp Bum un parmağına taktım*

Seni seviyorum Bum ..

- Yüzük.. Sangwoo yoksa sende mi..?

Aldığım yüzüğün eşi olan yüzüktü Ve ellerimdeydi gerçi kemiksi parmaklarımda onun elinde ki kadar güzel durmuyordu ama önemi yoktu Sangwoo beni sevdiği için kendimi seveceğim..

Sana aşığım Sangwoo!

*dudaklarını öpüp iyice sarıldım*

- Küçük bir çocuk gibisin Bum bu hallerini çok seviyorum ama daha az ağlamayı öğrenmelisin çünkü bundan sonra sadece gözlerini dolduran tek ve ebediyen ben olacağım benim sana yaşattığım mutluluk.
Gözlerini benim için iyi dinlendir ve şimdi uyu

*bum un saçlarıyla oynamaya başladım ensesinde ki küçük kuyrukla küçük bedeni gevşekten hala sızlanıyordu *

Seni seviyorum...

- o dünyada sahip olduğum tek şey ben onun için sonsuza dek çabalayacağım ...