Geceye kadar her türlü ihtiyaçlarını gideren üçlü sonunda krallıktan çıkmışlar ve ormana adım atmışlardı...
Kira'nın sakin ifadesi kaskatı olurken kısık sesi çığlık etkisi yaratmıştı.
"Sanırım bizim için oldukça kalabalık bir karşılama töreni hazırlamışlar."
Rex sakince etrafına bakınırken yüzünde şaşkınlık ifadesi yoktu. Sanki gelmelerini beklemiş ve en başından beri onları fark etmişti. Onun sakin ifadesini gören ikili sakinleştiğinde Rex konuşmaya başladı.
"Geleceklerini tahmin edebiliyordum. Büyük ihtimalle size köle mührü yapmadığımdan suç sizin üzerinize yıkacak ve istediğini alacaktı."
Onun çıkarımını duyan ikili onaylarcasına kafasını salladı. Rex'in harekete geçeceğini fark ettiklerinde bu sefer öne çıkan Lupe oldu.
"Sen gücünü bize kanıtladın, sıra bizde."
Rex onlara baktığında kararlı ve rahat ifadeleri hoşuna gitmişti. Sessizce bir ağacın yanına oturup onları izlemeye koyuldu.
Kira ve Lupe iki yana dağılırken onları izleyen haydut grubu onların tavırlarıyla dalga geçiyordu. En az otuz adamı yenebileceğini düşünen üç çocuğun cesareti komiklerine gitmişti. Haydutların başı keyifle yardımcısına dönüp konuşmaya başladı.
"Köle tüccarı sadece bir kişinin ölmesi için ödeme yaptı, diğerlerini öldürmeyin."
Aklına gelen hain planlar sırıtmasına neden olurken kazancının fazla olduğunu düşünüp keyiften dört köşe oluyordu. Uzun zamandır bu alanda hakimiyet süren bir grup olarak kendisine güveni dağlarla yarışırdı. Üç çocuk ise onun için lafını etmeye bile değmeyecek bir konuydu. Yardımcısı ona cevap verecekken havayı yarıp geçen sessizlik yüzünden tedirgin hissetti.
"Patron.. etraf fazla sessizleşti garip bir şeyler oluyor."
Haydutların başı kaşlarını çatarken tiksinen bir ifadeyle yardımcısına baktı.
"Üç çocuktan korktuğunu söyleme Ging."
Ging bembeyaz kesilen suratıyla kendisini açıklamaya çalıştı.
"Hayır, hayır korktuğum için değil. Bizimkilerin sesi azaldı bu yüzden bir tuhaflık varmış gibi hissediyorum."
Haydutların başı rahat ifadesinden taviz vermeden oturmaya devam ederken öldürmeleri gereken cocuğa kilitlendi.
Onun bakışlarını uzaktan bile hisseden Rex zihinsel enerjisini kullanmak için bu durumu bir şans olarak gördü. Zihinsel enerjisine yoğunlaştıktan sonra ince bir ip seklinde haydut grubunun başındaki kişiye ilerletti. Ince ip, birbirine girmiş kirli sakalları olan kir pas içindeki haydutu bulduğunda anlık bir sızı hissetti. Sanki biri beyninin içine bir iğne batırmıştı.
Ging, haydutların başındaki adama tedirgince baktı.
"İyi misin patron?"
Sadece başıyla onaylayarak geçiştirilmek Ging'in zoruna gitse de artık alışmıştı. Fakat hissettiği tehlikenin boyutu dakikalar geçtikçe artıyordu.
Rex zihninden geçenleri haydutların patronuna iletti.
'Dikkatli olsaydınız bile bizimle boy ölçüşemezdiniz. Bir sonraki hayatında bu hayat dersini unutma.'
Haydutların patronu duyduğu yabancı sesle ürperirken hızla ayağa kalktı. Delicesine etrafa bakarken agaçlardan birine yaslanmış olan küçük çocuğun gülümseyen suratıyla öfkeden köpürdü. Sindiği yeri terk ederken tüm hızıyla Rex'e ilerliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katliamın Elçisi
FantasyGeçmişin gölgesi üzerine düştüğünde Rex zor bir karar almak zorunda kalacaktı... Katliam onun gözüne hiç bu kadar güzel gelmemişti. "Çivisi çıkmış dünyaya katlimın elçiliğini yapacağım!" Küçük bir çocuğun ağzından çıkan sözler ne kadar ileri gidebil...