8-Altı Element

452 83 17
                                    

Rex her zamanki gibi ormanda saatlerce koşuyor arada büyülü yaratıkları peşine taksa da saldırı ve ya savunma yapmadan kaçmaya odaklanıyordu. Bunun temel sebebi ise tabiki Kiale'ydi. Ağırlıkları verdiğinden beri toplam 1 buçuk ay geçse de koşarken nefesini ayarlamakta oldukça sıkıntı yaşıyordu. Bu yüzden 3 buçuk ayı geçmesine rağmen nefes sanatından herhangi bir fayda elde edememişti. Fakat artık uyurken bile bu nefesleri kullanabiliyordu. Bedeni bunu alışkanlık haline getirmiş olsa da bi savaşta kullanamayacak kadar acemiydi. Kiale belli etmese de bu durumdan memnundu. Geçen üç buçuk ayda oldukça ilerleme kaydetmişler, Rex'e çoğu bilgiyi verebilmişti. Rex gün geçtikçe evrenin ne kadar büyük olduğunu öğreniyor eğitim yaptıkça da ne kadar zayıf olduğunu tekrar tekrar hatırlıyordu.

"Kiale bugün yeni bir eğitime geçecektik."

Kiale kafasını onaylar anlamda sallarken eliyle yanına gelmesini işaret etti.

"Yüzüğünden Güç Kristalinin çıkmasını iste. Bugün yeteneklerine bakarak gerçek eğitimine başlayacağız."

Rex gerçek eğitim lafını duyunca istemsizce irkilse de söylediklerini ikiletmeden Güç Kristalini çıkardı. Eşkenar dörtgen şeklinde parlayan mavi taş önünde belirdi. Göz alıcı görüntüsüne bir süre bakakalan Rex'i siyah aslanın sözleri kendisine getirmişti.

"Parmağını kes ve kristale kanını damlat Rex."

Rex parmağını delmek için antremanda kullandığı küçük baltayı eline alarak sakince ince bir çizik attı. Kanların çoğu yere dökülürken aceleyle kristale damlattı. Kristalin başına damlaya kan süzülerek orta kısmına gelince durdu ve yok oldu. Neler olduğunu dikkatlice izleyen küçük çocuk bu duruma şaşırmış olsa da Kiale'nin sakin duruşuyla bunun normal olduğuna karar verdi.

Kristal daha da parlarken üzerinde bir yansıma belirmeye başladı. Yansımanın üzerindeki yazılar belirginleşirken Kiale biraz da olsa gergindi. Onun soy adının yansımasını istemiyordu fakat bu işlemi daha fazla erteleyemezdi...

Isim : Rex ***

Yaş : 5.4

Gelişim Türü : Savaşçı - Büyücü

Seviye : Yok

Yatkın element : Aydınlık - Karanlık - Ateş - Su - Toprak - Hava

Potansiyel : Kutsal

Yansıma biraz durduktan sonra yok olurken Kiale sonuçtan gayet memnundu. Bunlardan azı çıksa o zaman hayal kırıklığına uğrardı. Yine de karanlık elementi onu biraz şaşırtmamış değildi. Sonuçta Tian ve Luna 5 element kullanıcısıydı ve çocuklarının daha üstün olması beklenen bir durumdu. Karanlık elementini şuanlık kenara bırakan Kiale gözleri kocaman olmuş heyecanla bakan küçük çocuğa dönünce bir kahkaha patlatmadan yapamadı.

"Bu sonuçlar ne kadar yüksek olsa da eğer eğitimini aksatırsan onlardan daha güçsüz olursun. İnsanlar fazla elemente sahip olmanın lütuf olduğunu düşünse de aslında lanette olabilir. Bir büyücü her elementinde aynı seviyeye çıkamazsa seviye atlaması imkansız hale gelir."

Rex bunu duyunca sevinse mi üzülse mi bilemedi onun bu kararsızlığını gören Kiale ona uzun bir açıklama yapmak yerine bir efsaneyi anlatmayı seçti.

"Rex bu anlatacağım efsane oldukça eskiye dayanır. Buna Şanssız Kralın Efsanesi dedikleri kadar Kaderi Kıran Tanrının Efsanesi de denir. Küçük yaşta ailesini kaybeden bir çocuğun hikayesi olarak bilinse de doğruluğu ya da yanlışlığı asla kanıtlanamadı. 2 yaşında ailesini kaybedip sokaklarda dilencinin biri tarafından büyütülen Dicaprio'nun sokaklarda görmediği eziyeti kalmazken dilenci tarafından 6 yaşında köle olarak satılır. Yıllarca tecavüze kadar katlanmadığı durum kalmamışken biri tarafından potansiyeli fark edilir. Tarihte 8 elemente sahip ilk ve son kişi olup güce ulaştıktan sonra kendisine eziyet eden herkesi katletmeye başlar. Krallık halkın tepkisinden dolayı büyük bir dahiyi kendi elleriyle öldürmek zorunda kalınca Dicaprio kaçma hazırlıklarına başlar ve uzun bir yolculuğa çıkar. Yıllarca kaçak yaşarken bir kıza aşık olduğu bilinir. Fakat bu kız kralın bizzat gönderdiği suikatçiden başkası değilmiş. Her gün zehirle onu beslemiş ve yıllar sonra zehir yüzünden gelişimi engele çarpmış. Ne kadar gücü engele çarpsa da bütün ülkeyi yok edecek güce sahip olduğu dilden dile anlatılır. Durumu en başından beri fark eden Dicaprio hırs ve öfkeye kapılarak bütün krallığı yok eder ve halkın önünde şu cümleyi kurar.
'Siz yıllarca zayıfken bana işkence ettiniz. Kiminiz yüzüme tükürdü kiminiz beni öldüresiye dövdünüz. Aklınızda hep güçlü olan haklıdır cümlesine tutundunuz fakat bir gün benim sizleri ezebilecek güce sahip olacağımı düşünmediniz. Şimdi de beni bu kukla yaptığınız kralla öldürecebileceğinizi mi düşündünüz? Ben Dicaprio sıfırdan gelip elimde olmayanla herkesi aşan güce kavuştum. Şimdi hepiniz bu gücü yakından göreceksiniz.' Sözleri biter bitmez halkı yer yüzünden tamamen sildiği anlatılır. En son kendisini zehirleyen kadının yanına gidip ilk onu sonra da gözyaşları içerisinde kendisini öldürür... Bir insan karşısına ne çıkarsa çıksın lütufta lanette onu kullanan kişiye göre değişir. Bunu değerlendirmek tamamen senin iradene ve gücüne bağlı."

Rex basit dille anlatılan efsaneyi dinlerken onun ayrıntıya girmesini istemişti. Dicaprio'nun yaşadıklarının çoğunu yaşamasa da ailesiz olmayı çok iyi biliyordu. Fakat o an ne kadar basit düşündüğünü de fark edebilmişti. O adam bunca zorluğa rağmen pes etmemişken kendisi sadece lanet ihtimali yüzünden telaşa kapılmıştı. Dişlerini ve ellerini sıkarken bir daha bu duruma düşmeyeceğim diye kendisine sözler verdi. Başkası yapabiliyorsa kendisinin yapmaması için bir neden var mıydı?

"Kiale... Neden huzurlu ve basit bir hayatım yok? Ormanda tek yaşayan çocuk benim. Bunun normal olmadığını fark edebiliyorum. Neden kim olduğumu öğrenmem için şartlara ihtiyacım var?"

Kiale derin bir nefes alarak tek bir cümle kurdu ama bu uzun cümlelerinden katlarca etkili bir cümleydi...

"Çünkü ailen basit değildi ve sende basit biri olamazsın Rex."

Rex yerinden usulca kalkıp eğitimine geçerken Kiale'nin yeni eğitimi aklından tamamen çıkmıştı bile.

"Hey buraya gel yeni eğitim yoluna geçeceğiz unuttun mu?"

Rex usulca kalktığı yere geri otururken yüzü kızarmıştı. Sessizce lotus pozisyonuna geçen siyah aslanı takip ederken ikili uzun zaman sonra karşılıklı eğitim yapmaya başlamıştı. Tek fark artık enerjiyi kullanacak olmalarıydı.

"Rex nefesinin düzenli olduğunu bildiğimden bu kısmı atlıyorum. Şimdi gözlerini kapat ve havanın içindeki küçük sayısız noktaları hissetmeye çalış. Bunu hemen hissetmen mümkün değil bu yüzden iyice odaklan ve hiçbir şey düşünme."

Derin bir sessizlik ortama hakim olurken Rex gözlerini kapatarak havada bahsedilen enerjiye odaklandı. Düşüncelerinden kaçmak için o kadar odaklanmıştı ki bir uzmanla eşit seviye de konsantrasyona sahipti. Kiale ona gizlice bakarken şaşkınlıktan öylece kalakaldı.

Onu izlemeye devam ederken havadaki enerjinin dalgalanmasını çok hafif bir şekilde hissetti. Bu kadar erken olması... tamamen imkansızdı lakin tam karşısında gerçekleşiyordu.

Gökler bu çocuğu sınırlardan muaf etmiş olmalı.

Içinden geçen düşünceyle hafif iç çekse de bu duruma sevindiği de bir gerçekti.

Rex ise karanlığın içinde kendisine gelen enerjiye bakarken oldukça garip hissediyordu... Sanki enerji onun tek emriyle içine girmeyi bekliyor gibiydi. Fark ettiği durumu nirmal karşılarken bilmediği şey bunun olma ihtimalinin olmamasıydı. Enerji ne kadar insanları geliştirse de insanlara boyun eğmez tam aksine onlara şımarık çocuk gibi davranır elde etmelerini zorlaştırırdı. Rex her şeyden habersiz enerjiye bakarken gülümsemesine engel olmadı.

Bana gelin.

Kurduğu tek cümleden sonra enerji çıldırmışçasına vücuduna akın etmeye başladı... O kadar hızlı ve devasa boyutlarda giriyordu ki şiddetli bir acıyı beraberinde getirmişti. Çukur sayesinde acıya dayanıklı olsa da enerji ve acı gittikçe azalmak yerine artıyor dayanmasını imkansız hale getiriyordu. Öyleki yönlendirmesine bile gerek duymadan doğa enerjisi vücuduna girerken saflaşan yıldız enerjisi direkt dantianına ilerliyordu...

Birkaç dakika bile geçmeden iki büyük kırılma sesi tüm sessizliği çığlık çığlığa yarıp geçmişti...

Katliamın ElçisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin