Bölüm uzun mu uzun olaylı mı olaylı heyecanlı mı heyecanlı efekanlı mı efekanlı...
Efekandan
Hayatımızda ki siktiri boktan konulara artık yetişmekte zorluk çekiyordum. Kuzenim meymenetsiz herifin kafasına silah dayamış babası olup olmadığını soruyordu.
Bu herifin özgürün babası olma düşüncesi beni çileden çıkarırken özgür de ne tür etkiler bıraktığını düşünmek bile istemiyordum. Salonda çıt çıkmıyordu herkes şaşkındı. Mustafa bey babasıysa bu durumu neden gizlemiş ve gizli gizli aramıza girmeye çalışmıştı.
Dayım özgürün hemen yanındaydı biliyorum olası birşeyde özgüre hemen müdahale ederdi. Asya abla yemek masasının orada tek elini masaya dayamış destek alıyordu. Çocuklar zaten her biri bir tarafa dağılmış.
Gözüm karımı aradığında kenarda şaşırmış ve korkmuş gözlerle silah ve özgüre baktığını gördüm tek eli de her zaman ki gibi karnınday dı. O farkında değil di ama artık eli sürekli karnına gidiyordu şimdiden aralarında ki bağı hayretle izliyordum.
Hemen cansuya adımlayıp elinden tutarak onu arkama çektim. Silah var ne olur ne olmaz.
"Özgür indir silahı adam akıllı konuşalım" diye sakince konuşmaya çalıştı dayım.
Özgür yüzünde ki tüm nefretle sadece Mustafa beye bakıyordu.
"Hayır önce bu şerefsiz cevap vericek sonra ben verdiği cevaba inanırsam indiririm silahı"
"Efekan ne olur al elinden silahı katil olucak bu çocuk" diye arkamdan ağlamaklı şekilde fısılda dı cansu. Onu yatıştırmak adına saçlarına ufak bir öpücük kondurup onu biraz daha geriye çektim. Ellerimle yanaklarından tutup yüzüne baktım
"Sen buradan asla ayrılmıyorsun ben de gidip halletmeye çalışıyorum tamam mı" küçük çocuk gibi kafasını salladı. Ona ufak bir tebessüm edip özgürün yanına ilerlemeye başladım.
"Özgür silahla ne hallolmuş lan bu zaman kadar. İndir şunu bu adamda zaten seninle konuşmaya geldi eve "burnundan nefes vererek gözlerini kapattı. Aniden silahı beline tekrar sokup adamın yakasını tuttu
"Sorumu cevaplamak için beş saniyen var" Mustafa bey hala aynı sakinlikte özgüre bakıyordu. Bir kaç defa konuşmak için ağzını açıp kapattı özgürün biraz daha boğazını sıkmasıyla eli boynuna gitti
"Konuşacağım zaten bırak"
"Konuş lan o zaman artık pezevenk herif" Dayım özgürü Mustafa beyden zar zor ayırıp ekin ve Selimin arasına bıraktı
"Mustafa bey ne konuşucaksanız konuşun artık" ekin ve selim özgürün kollarından bir sakatlık çıkmasın diye tutuyolardı.
"Babam mısın" öyle bir sormuştu ki hayır demesi için dünyaları önüne serebilir di.
"Babanım" işte tek bir kelime insanın tüm hayatını geçmişini yıkabiliyordu. Sadece tek bir kelime bile yeterdi. Bunu az önce gözlerimle görmüştüm özgürün gözlerinde ki tüm o hisleri görmüştüm. Nesli ufak bir çığlık atıp eliyle ağzını kapattı.
Mustafa beyden en çok haz etmeyen insandı belki de kendisi. Şaşırmıştım çok şaşırmıştım hatta ama nedense tepki veremiyordum sanki bir yanımda bunu bekliyordu. Neye bu kadar şaşırdın diyordu.
Selim ve ekin şaşkınlıktan özgürün kolunu bırakmışlardı. Selim yüzünü buruşturmuş hayır anlamında kafasını sağa sola sallıyordu
"Benim kardeşim senin gibi bir şerefsizin oğlu olamaz siktir git" Mustafa bey selimi küçümseyen gözlerle süzüp konuştu
"Senin üvey kardeşin benim öz oğlum" hırlamaya benzer bir ses çıkararak adamın üzerine yürüdüm ama selim bende önce davranıp yumruğunu adamın suratına geçirdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuldaki KOCAM
Teen Fiction(kapak fotosundaki kişileri karakter olarak hayal etmeyiniz. O sadece bir kapak fotosu) Çok güzel bir okul Gençliğimin baharı Ama ben şuan yanımdaki serseriyle evliyim *** "Düğün için herşey hazır sen sadece giyeceğin gelinliği seç onuda yarın halle...