Uygulama indiğinde merakla üzerine tıklayarak açtım. Gelen ana sayfada "Giriş yap" ve "Üye ol" kısmından üye ol kısmına tıklarke ekranın üstünden düşen mesaj bildirimine baktım.
Baran: Gerçek adını ve fotoğrafını kullanma. Uygulamada her türden insan var. Bu yüzden orada olduğun kişi değil, olmayı istediğin kişi ol.
Baran'ın attığı mesajdan sonra dolan gözlerimi yavaşça sildim fakat gözyaşlarım ellerimden daha hızlıydı. Ben bir tane sildikçe ardından iki tane geliyordu. Bana, olduğun kişi değil olmak istediğin kişi ol demişti ama ben, bir şey dışında her şeyimi seviyordum. Kimsesiz hayatımı dahi seviyordum ama hastalığım yüzünden ölmeye mahkum olmuş bir insandım. Olmak istediğim insan tipi: sağlıklı bir insandı.
Derin bir nefes aldım ve Baran'a "tamam" yazarak uygulamaya geri girdim. Kullanıcı adı kısmına bir süre düşündükten sonra gülümseyerek "Boş İşler Müdüresi" yazdım. Şifre, e-posta ve numaramı da girdikten sonra kayıt oldum ve hesabımı doğruladım. Profil fotoğrafıma googleden bulduğum arkası dönük bir kadın silüeti koyduktan sonra hakkımda kısmına "Bir gün öleceğim ve mezarıma bir çicek dahi koyanım olmayacak." yazdım.
Profilimi tamamladıktan sonra sonuçtan memnun olarak gülümsedim. Ana ekrana tıkladığımda karşımda bir sürü seçenek vardı. Her bir kutucuğun üstünde farklı isimler yanlarında ise rakamlar vardı. Sanırım bunlar sunucu odalarıydı ve yanlarında yazan rakamlar da o sunucuda olan kişi sayısını gösteriyordu. Merakla sunucu adlarına baktım.
Ankara'nın Gülleri
Stars
Özel
Casino
Doğu'nun Diyarı
Kızlar Kulübü
Çiçek Bahçesi
Nostalji Kulübü
Erkekler Mahzeni
O kadar değişik ve saçma isimler vardı ki gülmeden edemedim. Uygulamayı anlamak için merakla en çok kişi olan sunucuya tıkladım. Sunucuda 2bin kişi görünüyordu, bu kadar insan burada ne yapıyordu ki? Sunucuya girdiğim anda hoparlörden gelen Kürtçe bir halay şarkısıyla korkuyla sıçradım. Ses tuşuna basarak müziğin sesini kısarken merakla ekranda akıp giden yazılara baktım.
Ekranın üst kısmında on tane yuvarlak vardı ve hepsinin üstlerinde farklı kişilerin resimleri ve nickleri vardı. Bu on yuvarlağın altında yazı kısmı vardı ve burada da sürekli farklı insanlar emoji, sayı ve sticker atıyordu.
Bir sanal Parti'nin ortasında mı kalmıştım?
"Evet gençler! Eğleniyoruz değil mi?"
Hoparlörden gelen erkek sesiyle bir kez daha yattığım yerde sıçradım. On yuvarlağın 5. Sırasında olan kişinin etrafından çıkan yuvarlak, ses dalgalarıyla onun konuştuğunu anlamıştım. Ve sanırım uygulamayı da anlamıştım.
Bu on yuvarlak mikrafon görevi görüyordu. Başım ağrıdığı için odadan çıktım ve liste bölümünde altlara inerek iki kişinin olduğu "Yıldız" isimli sunucuya tıkladım. Bu sunucuda 5 mikrafon vardı ve ikisinde duran kızla erkek muhabbet ediyorlardı. Tam yazma kısmına tıklamıştım ki ekrana düşen yazıyla kaşlarımı çattım.
Oda sahibi tarafından odadan atıldınız.
" Anana mı sövdüm bacına mı be! Şuna bak atmış beni!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHKUM (1-2)
General FictionLeyla, yattığı hastane odasında ölümü bekleyen bir kadındı. Yalnızlığında boğulmasına ramak kala eline aldığı telefondan bir numara salladı. Ve salladığı numara, hapishanede yaşayan bir mahkuma aitti. 📮 Leyla: Konuşacak kimsem yok. Bir çiçeğim bile...