yan shipler: hyunin, changlix, chanmin (bundan emin değilim)
fic nasıl gidiyor, hoşunuza gidiyor mu??
---
Jisung elindeki telefonla konuşurken aynı zamanda bitki çaylarını bardaklara döküyordu.
"Şimdi soracağım onu hyung, eve geldiğimizde ilaçlarını içip uyudu, yeni uyandı."
Jisung fincanları tek tek salona götürmeye karar verip birini eline alırken Minho tekrar konuşmuştu.
"Sen nasıl oldun? Var mı ağrın sancın, ilaç almamaya çalış." Jisung onunla yakından ilgilenen büyüğüne gülümsediğinde aptal sırıtmasını Felix yakalamış ve gülümsemişti. Jisung ona omuz silkmiş, mutfağa geri dönmüştü diğer fincan için.
"Şu anlık yok ama olursa haber veririm zaten." dedi fincanla yavaş yavaş yürürken.
"Yemeğinizi atlamayın, canınız bir şey çekerse söyleyin." dedi Minho son olarak. Ardından birbirlerine veda etmiş, telefonu kapatmışlardı.
Jisung koltuğun köşesine yerleşen arkadaşının yanına oturmuş, onun beline sarılıp omzuna çenesini yaslayarak gözlerini kapatmıştı.
"Daha iyi misin Felix?"
"Evet, özür dilerim canını yaktığım için." dedi Felix omuzlarını düşürüp surat asarken. Jisung gülmüş, arkadaşını sıkabildiği kadar sıkmıştı. "Neden ağladığını söylersen affederim."
Felix elindeki bardağın işlemelerinde tırnağını gezdirmiş, başını eğip iç çekmişti. Düşünmekten bile utanıyordu, nasıl söyleyecekti ki?
"Çok utandım." dedi sadece. Sesi boğuk çıkmıştı.
"Hepimiz yaşayabiliriz bu durumu. Mesela doğumdan sonra uzun bir süre kızgınlıkta olacağım, işte o zaman bunu yaşama ihtimalim çok yüksek olacak. Hyunjin, Jeongin, Chan hyung, Minho hyung, Changbin hyung... Hepsinin yanında kızgınlık geçirebilirim." dedi Jisung, aniden gelen bir şeydi sonuçta.
"Bir hafta erken geçirdim." dedi Felix. "Bütün planlarımı bozdu."
"Kızgınlık geçirdiğimizi herkes biliyor, bundan utanmaya gerek yok. Asıl geçirmememiz sorun." Felix elindeki fincanı kenara bırakmış, Jisung'ı bacaklarının arasına alıp göğsüne çekmişti. Genç omega arkadaşının üzerine yerleşip gözlerini kapatmıştı.
"Kızgınlıktan utanmıyorum." Jisung gözlerini açmış, asıl sebebi beklemeye başlamıştı. Felix Jisung'ın saçlarıyla oynarken gözlerini kapatıp hafifçe inledi, nefret etmişti bu histen.
"Felix seni asla yargılamayacağımı biliyorsun." Jisung elinden destek almış, arkadaşına dönerek yine kızaran yüzünü incelemişti. "Changbin hyungu mu istedin?"
"Hayır, niye onu isteyince utanayım? Seviyorum onu zaten ama..." Felix yeniden gözleri dolunca boğuk sesiyle konuşmaya devam edememiş, iç çekmişti. Gözlerini Jisung'tan çekip kapalı televizyona baktı. "O an istediğim kişi... Demek istediğim, arzulamak anlamında olduğu için çok utandım." dediğinde Jisung kaşlarını çattı.
"Kimden bahsediyorsun ya? Kiminle sevişmek istedin?" diye açıkça sorduğunda Felix'in gözlerinden birer damla akmıştı. Elleriyle yüzünü kapatıp iç çekti, artık hıçkırarak ağlıyordu.
Jisung sarsılan bedenini sıkıca sararken Felix boğuk sesiyle devam etti. "Hyunjin! Arkadaşımla birlikte olmak istediğim için çok utanıyorum! Jeongin açıkça Hyunjin'den hoşlanırken onu arzuladığım için kendimden iğreniyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the omega | minsung
FanfictionJisung, liseli sevgilisinden yanlışlıkla hamile kalınca ortalık karışır. En yakın arkadaşı Felix ise arkadaşına çözüm olarak ağabeyini bulur. yan shipler: hyunin, changlix, chanmin #omegaverse# #mpreg# -parlayan gözler, mühür ve kurt formları kulla...