13

17.9K 2K 832
                                    

oy ve yorum~

---

"Jisung bütün hayatım yalanmış, ne yapacağım ben?"

Jisung yutkunmuştu. Korktuğu şeyin başına gelmiş olması inanılır gibi değildi.

"Ne demek bütün hayatın yalanmış?" dedi Jisung zorlukla. Cevabı tahmin edebiliyordu.

Minho ağırlaşan havayla iç çekmiş, arabayı sağ şeride yaklaştırıp emniyet şeridinde durmuştu. Jisung'ın yoğunlaşan duyguları onun yola odaklanmasını zorlaştırıyordu.

"Polis olmak istediğim için bugün sağlık kontrolüne gittik." dedi Jeongin iç çekerek. Duraksamış, birkaç nefes almıştı. Ağladığı için sesi de bir garipti.

"Sonra, kan testi falan yaptılar işte. Dinamik testine de girdim. Dinamik testim omega'yla sonuçlanınca şaşırdık, doktor tam anlamıyla doğru bir sonuç olmayacağını çünkü alfa değeriyle yakın olduğunu söyledi." dedi Jeongin. Jisung gözlerini kapatmış, başını eğmişti. "Sonra?"

"Ağabeyim sinirlendi, düzgün sonuç verilmeyecekse o testin neden olduğunu falan sordu. İkinci teste girmeden önce ne ilaç kullanıyorsam 12 saat kullanmamamı söylediler ve eve gönderdiler. Annemin çocukluğumdan beri içirdiği ilaçları kullanmadım. Bir saat önce hastaneye tekrar gittik, yeniden teste girdim." dedi Jeongin ağlamasını tutamadan. Son anda patlamıştı. Jisung yutkunmuş, gerilmeye başladığı için sancılanan karnına elini yaslamıştı.

"Omega..." diye mırıldandığında Jeongin'in ağlaması şiddetlenmişti. Jisung gözden düşen yaşı silerken Minho uzanıp telefınu aldı, Jisung kendini zorluyordu.

Kulağına yasladığı telefondan ağlama seslerini daha net duyarken iç çekti Minho. "Jeongin, iyi misin?"

"Hayır hyung, hiç iyi değilim! 18 senedir kullandığım lanet olası ilaç yüzünden herkes, ben bile, beni alfa sanıyordu! Hep güçsüz bir alfa olduğum için güçlenmeye çalıp duruyordum ama alfa bile değilmişim!" Minho ağlayarak bağıran küçüğüne iç çekti.

"Omega olmak kötü bir şey değil."

"Omega olmak değil olay. Olay aptal olmam, hyung, kendi dinamiğimi bilmiyordum. Annem babamı aldatmış resmen." dedi Jeongin iç çekip.

Alfa kadınların da doğurganlığı olduğundan, iki alfanın çocuğu olan Chan yüzde yüz bir alfaydı, dinamik testinde karmaşası bile olmamıştı.

Jeongin dinamik testinde karmaşa gördüğünde aslında o ailenin çocuğu olmadığına emin olmuştu ama bütün hayatını alfa olarak geçirdikten sonra bir anda omega çıkmasıyla da büyük bir şoka girmişti.

"Ağabeyin nerede?"

"Bilmiyorum, sinirliydi. Çıktı gitti evden. Hyung, artık beni sevmeyecek mi?"

"Jeongin, dinamiğin kardeşliğinizi etkilemiyor. Babalarınız farklı bile olsa hala kardeşsiniz ve sen Chan'ın her şeyisin." dedi Minho arabayı tekrar çalıştırırken.

"Chan'la konuşacağım, benimle telefonu kapattıktan sonrs Hyunjin'i ara." Jeongin onaylamış, büyüğüne veda ederek telefonu kapatmıştı. Minho telefonu sahibine verirken ona döndü. "İyi misin?"

"Biraz yürüsem sancım gider." dedi Jisung. Hala elini karnına bastırıyordu.

"Jeongin'in ailesine hiçbir etkin olmayacak bu yüzden üzülmen sadece seni yorar. Son on dakikayı yaşamamışız gibi devam etmezsek canın daha çok yanacak." Jisung onaylamış, büyüğüne dönmüştü.

"Hyubg, fark etmiştim. Jeongin'in alfa olmadığını biliyordum." dedi Jisung acı içinde. Hem canı hem kalbi acıyordu. "Annesinin, annesinin böyle bir şey yapması..."

"Anneler her zaman iyi olmazlar." dedi Minho. Jisung'a ufak bir bakış atmış, yolu değiştirmeden hanburgercinin oraya sürmüştü.

Yol boyu sessizce arkadaşı için üzülen Jisung, araba durduğu gibi kendini dışarı atıp derin bir nefes almıştı. Minho yanına gidip onu kendine çekerek sarıldığında Jisung bunu bekliyormuş gibi başını büyüğünün omzuna yaslamıştı.

Minho Jeongin'e söz verdiği gibi arkadaşını aradı, kollarının arasında hala Jisung vardı.

"Ben de seni arayacaktım." dedi Chan açar açmaz.

"Neredesin?"

"Anneme gidiyorum, hesap sormaya."

"Sonra sorarsın hesabını, hiçbir işe yaramayacak zaten. Jeongin oldukça kötüydü, Hyunjin'i yanına çağırmssını söyledim telefonu kapatırken." dedi Minho. Elini Jisung'ın saçlarına atmış okşuyordu.

"Ben..."

"Kardeşine dön." Minho daha fazla bir şey söylemeden telefonu kapatmış, ağlaması sona eren Jisung'ın yanaklarını okşamıştı.

"İyi misin?" Jisung dolu gözleriyle onayladı. Kollarını Minho'nun boynuna dolayıp ona sıkıca sarıldığında Minho da belini sarmıştı. "Ağlama."

"Omegalığa alışması zaman alacak." dedi Jisung iç çekip. "Kızgınlığa girdiğinde mahvolacak her şey."

"Umalım ki kızgınlığı bu günlerde olmasın, büyük bir şok olur onun için." Jisung onaylamış, geri çekilip yanaklarını tamamen silmişti. "Gülümsemezsen senin için de her şey zor olacak, bebeğin de üzülüyor." Minho hafifçe geri çekilmiş, Jisung'ı arabaya oturtmak için açık kapıya doğru adımlamıştı.

"Karnım ağrıyor." dedi Jisung dudak büzerken.

"Biraz masaj yapıp biraz yürüyelim." Jisung arabaya yerleştiğinde Minho arabanın kenarına oturmuş, Jisung eşofmanın belini aşağıya çekince tişörtüyle karnını örterek karnının altına parmaklarını bastırmştı. Yavaşça ovarken Jisung burnunu çekti.

"Of, çok üzgün hissediyorum."

"Feromonların düşündüğünden daha güçlü ve beni de kendinle beraber yoruyorsun. Sakinleşmezsen başımıza her türlü olay gelir gibi hissediyorum." dedi Minho. Gözlerini küçüğüne dikmiş, ona gülümsemişti.

"Bebeği mi sakinleştirmeliyiz önce? Merhaba bebek, ben Minho. Seninle ilgilenmek nasıl zevkli haberin var mı?" derken yüzünü Jisung'ın karnına yaklaştırmıştı.

Jisung büyüğüne gülümeseyerek bakarken bir an hayal etti.

Minho'yla ilişki içinde, hatta evli olduğunu, onunla uyandığını, bebeğe beraber baktıklarını... Gülümsemesi gittikçe genişlerken Minho sayesinde rahatlamaya başlamştı bile.

Minho küçüğünün gülümsemesini takip ederken yüzünü daha da yaklaştırıp tişörtün üzerinden karnını öptü. "Öpücük sakinleştirici olur mu? Hm? Babanın sakinleşmesi gerekiyor." derken ellerini gencin karnından çekip dirseklerini koltuğa yaslayarak Jisung'a baktı.

"Sen de öpücük ister misin? Bebeğin sakinleşmiş gibi görünüyor."

"Az önce karnımı öptün." Minho onayladığında Jisung tam öptüğü yeri parmağıyla gösterdi. "Burayı."

"Evet Jisung, Yongbok da öpüyor karnını." demişti Minho. "Uzun süredir yapmak istiyordum, hoş bir hismiş. Gerçekten bebeği öpmüşüm gibi hissettiriyor." dediğinde Jisung eliyle yüzünü kapatıp güldü. "Utandın mı? Yongbok da öpüyor."

"Yani, alışığım ben Felix'in beni mıncıklayarak öpmesine." dedi hafif kızaran yanaklarıyla. Minho yamuk bir sırıtışla küçüğüne bakmış ve başparmaklarını karnının iki yanına sürtmüştü.

"Daha iyi misin? Sancın var mı hala?"

"Hayır, iyiyim. Çok acıktım." dediğinde Minho oturduğu yerden kalkıp küçüğünün elini tutarak onu kaldırmıştı. Arabayı kilitleyip biraz ileride olan hamburger dükkanına ilerlerken Minho kolunu gencin omzuna atmıştı.

"Jeongin'i dert etme, tek başına yüzleşmezse büyüyemez." Jisung onaylamış, büyüğünün beline kollarını dolamıştı.

"Canım vanilyalı dondurma da çekti." diye aniden konuyu değiştirdiğinde Minho gülerek onayladı. "Vanilyalı dondurma da alırız."

"Yey!"

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin