28

16.6K 1.7K 1.5K
                                    

Minho, Jisung'ın yatağının yanındaki minik beşikte yatan bebeğin yanına sandalye çekmiş ve bebeğe dokunabilmek için iyice yıkayıp temizlediği eliyle bebeğin minik elini tutmuştu. Yüzünü beşiğe fazla yaklaştırmadan küçüğün uyumasını izlerken gülümsedi.

Doğalı neredeyse beş saat oluyordu. Bir saat önce odaya gelmişti ve henüz Jisung bile kucağına almamıştı onu. Jisung da doğumhaneden çıktığından beri uyuyordu zaten.

Bebek Minho'nun parmağını tutmuş şekilde gözlerini açamadan oyalanırken, Minho başını yana eğip gözlerini kapattı. Odada sadece üçü vardı, diğerlerinin girmesine hemşire izin vermemişti. Huzurlu hissediyordu üstelik, sanki gerçekten de eşi doğum yapmış gibi bir his vardı içinde.

Başını kaldırıp akşam saatlerinde evlenme teklifi ettiği gence baktı. Kaşları çtılmış, dudakları büzülmüştü. Ya kötü rüya görüyordu ya da canı yanıyordu.

İç çekmiş, parmağını daha çok sıkan bebeğe dönüp gülümsemişti. "Gözlerini aç da uyandığında anlayayım, fare." Sessizce konuşmuş, yüzünü bebeğe yaklaştırıp kokusunu içine çekmişti.

O an aldığı birkaç saniyelik yoğunlaşan feromonla gülümsedi. "Minik alfa, hm?" Parmağını çekemeyeceğini anladığında başparmağıyla miniğin burnunu hafifçe okşamış, o yüzünü buruşturunca gülmüştü.

Bebek, Jisung'a o kadar çok benziyordu ki, Minho onun bir anlık Beomgyu'nun oğlu olduğunu unutmuştu.

"Keşke benim kanımdan olsaydın Jungwon, eminim beni öz baban olduğumda daha çok severdin. Şimdi öz babanı sorunca o küçük piçin adını vermem gerekecek."

İç çekmiş, bebeğin parmaklarını okşamaya devam etmişti. Küçük olan oldukça keyifli görünüyordu ve dediklerini de anlamıyordu zaten.

Minho keyifle bebeği izlerken Jisung pürüzlü sesiyle konuştu. "Gerçekleştiririm hyung." dediğinde Minho tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Neyi?"

"Hayallerini diyorum, seninle beraber gerçekleştiririm. Bu bebeğin biyolojik babası o piç olabilir ama öz babası bana göre sensin." dedi Jisung yorgunca.

Başını yan çevirmiş, inen karnına ellerini koymuştu. Gülümseyerek oğluna ve parmağını tuttuğu genç adama bakıyordu.

Minho başını eğip gülümsemiş, parmağını Jungwon'un elinden nazikçe çekip beşikle Jisung'ın arasında yatağa oturmuştu. Yastığe elini koymuş, Jisung'ın yüzünü okşamaya başlamıştı. "Jisung..."

"Hm?" Minho iç çekip gülümseyerek alnını onun alnına yasladı. "Seni seviyorum."

"Ben de hyung."

"Bebeğinin dinamiğini öğrendim." dediğinde Jisung cıkladı. "Bebeğimizin."

Minho gülerek geri çekildiğinde Jisung elini uzattı. "Önce yüzük sonra dinamik."

Minho cebinde duran kutuyu çıkarıp küçüğünün yüzüğünü takmış, Jisung'ın parmağının üstüne ufak bir öpücük bırakmıştı. "Tamam, şimdi dinamik."

"Jungwon minik bir alfa." dedi Minho gülümseyerek.

"Desene, seni örnek alıp dünyanın en en en en iyi ikinci alfası olacak." Minho gülümserken iç çekerek Jisung'ın yanağını okşadı.

"Bundan nefret ediyorum ama Beomgyu'ya doğduğuna dair haber vermelisin. Biyolojik olarak babası olduğu için haberi olmalı." dedi Minho. "Eğer bebeği istemezse de daha sonra sorun çıkarmaması için aile mahkemesinden anlaşmalı dava açmamız gerekiyor, bebeğin bütün velayetini sana bırakıp babalıktan vazgeçmesi lazım."

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin