29

15.9K 1.6K 1.2K
                                    

dün akşam attığım bölümü atlamayıın~~

---

5 sene sonra

Jisung elindeki testi yıkayıp kenara bırakmış, ellerini ve yüzünü güzelce yıkayıp iç çekmişti. Oldukça gergin bir o kadar da umutluydu. Minho'nun aldığı ilaçların işe yaramasını umuyordu.

Testin sonucuna baktığında tek çizgiyi görünce yıkılan hayalleriyle omuzlarını düşürdü. Anında gözleri dolmuştu yine.

Kapının önünde bir oraya bir buraya volta atan eşinin adımlarını duyabiliyordu ve şimdi ona yine negatif çıkan test sonucunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

Derin bir nefes almış, titreyen elleriyle kapıyı yavaşça açıp avucundaki testi sıkmıştı.

"Ne oldu?" dedi Minho merakla. Ümidi ufak da olsa vardı.

"Özür dilerim." Jisung gözünden düşen yaşla eşine ilerlediğinde Minho onu sıkıca sarıp saçlarını okşadı. "Üzgünüm, asıl suçlu benim, üzgünüm."

Jisung iç çekerek ağlamasını bastırmaya çalışırken sıkıca sarıldı eşine. "Tedaviler işe yarıyordu ama, artık gecikmiyorsun." dediğinde Minho onu kucağına almış, salona geçmişti.

Koltuğa oturduklarında Jisung dizlerinin üzerinde duruyordu. Minho geri çekilmiş, eşinden daha güçlü bir ifadeyle onun gözyaşlarını silmişti yavaşça.

"İlaçları bırakmanın zamanı geldi Jisung, daha uzun süre kullanırsam bir sürü hormonal bozukluk yaşayacağım." dediğinde Jisung omuzlarını düşürdü.

"Ama... Ama bir bebeğimiz olmayacak." Mimho onaylamış, zorlukla yutkunmuş ve burukça gülümsemişti.

"Var ya bebeğimiz, Lee Jungwon, ikimizin tatlı oğlu." dediğinde Jisung burukça gülümsese de eşinin öz baba olması için her yolu denemeyi göze almıştı.

Minho, yaklaşık iki senedir hormon tedavisi görmesine rağmen ufacık bir ilerleme kat etmiş ama Jisung'ı hamile bırakabilecek kadar güçlü hücrelere sahip olamamıştı henüz.

"Biraz daha devam etmek istemez misin?" dedi Jisung fısıltıyla.

"Olmayacak zaten, bana zarar veriyor artık ilaçlar." dedi Minho yerinde dikleşip. "Hem benim oğlum var ki, küçük bir alfam var daha ne isteyeyim?"

"Orası öyle ama..." Jisung hala elinde duran testin kenarlarında tırnaklarını gezdirirken başını eğmişti. "Belki tek sorun sende değildir?"

"Jisung, hadi ama! Yapma böyle, sen de biliyorsun gayet sağlıklı olduğunu." Jisung onaylamış, iç çekerek başını kaldırmıştı. "Üzgünüm."

"Üzülme, bak, birazdan Jungwon uyanacak ne diyeceksin oğlumuza?" dediğinde Jisung gülümsedi. Minho onu kendine çekmiş, göğsüne yatırıp yanaklarını sevmişti.

"Seni seviyorum. Sen ve Jungwon, her şeyinizle yetiyorsunuz bana."

"Minho." Jisung başını kaldırmadan elini eşinin yanağına yaslayarak iç çekti. "O senin cidden oğlun, çok ciddiyim. Tamam, belki biyolojik olarak değil ama o daha bir aylıkken yanımda sen vardın ve Jungwon en çok senin sesini duydu. Onunla daha doğmamışken bile oturup konuşuyordun, seviyordun, öpüyordun... Tanrım, Jungwon ciddi anlamda sana bağımlı."

Minho gülümseyerek yanağını okşadı. "Ben de ona bağımlıyım. Biricik oğlum o benim."

"Hm, Jisung kim ki zaten? Birisi baban nerede sorusuna şirkete gitti diye cevap verip beni babadan saymaz, birisi oğluma bağımlıyım diyip beni görmezden gelir." diyerek konuyu tamamen bu kez de başarısız olan çocuk yapma girişimlerinden uzaklaştırırken Minho eşinin elindeki testi alıp kenara bırakarak eşinin yüzünü kavradı.

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin