22

18.7K 1.9K 1.3K
                                    

"Neden burada değil?"

Jisung küçük sırt çantasını eline alıp kapının önünde Felix'le beraber Minho'yu beklerken sorduğunda Felix dudak büzdü.

"Bilmiyorum, sanırım Changbin jyungun evi daha ferah diye." Jisung onaylayarak Felix'e gülümserken Minho yanlarına geldi.

"Hazır mısınız, özellikle Felix?"

"Hazırız, hadi hadi." Felix heyecanla evden çıkıp ayakkabısını giymiş, Jisung giyinince eğilip bağcıklarını bağlamıştı.

Minho evi kilitleyerek asansörü çağırdığında Jisung ve Felix yanına geçmişti.

Üçü asansöre binmiş, giriş kata inip kaldırımdaki arabaya geçmiş ve arabaya yerleşmişti. Jisung yine önde oturuyordu.

"Hediye aldın mı?" dedi Felix heyecanla.

"Evet."

"Hani, nerede?" Felix etrafa bakınırken Minho gülmüştü.

"Sence? Changbin'de duruyor ikisi de." Felix dudak büzerken Jisung gülmüştü. Genç olan hediyeleri kesin bulur, bakıp ne olduğunu öğrendikten sonra eskisi gibi de paketlerdi.

Huyundan asla vazgeçmiyordu.

Kısa bir yolculuğun ardından Changbin'in evine ulaşmış, iki katlı villanın garajına arabayı bırakıp havuzlu bahçeden geçerek evin kapısını çalmışlardı.

Changbin çok geçmeden kapıyı açınca Jisung gülümsedi. "Vay, hyung! Çok şıksın."

"Teşekkür ederim Ji, senin de benden eksiğin yok hatta fazlan var." Jisung gülümseyerek büyüğüne sarılıp içeri geçti. Minho'yla tokalaşan Changbin Felix'e göz kırpmıştı.

Minho da içeri geçince, geçerken arkadaşına ve kardeşine gülmüştü, Felix arkasından hafif bir utançla bakıp Changbin'in yanına yaklaşmış, Changbin hafifçe kolunu kaldırınca sıkıca sarılmıştı.

"Çok güzel olmuşsun Felix."

"Hm, teşekkür ederim. Senin de eksiğin hiç yok." Changbin gülerken küçüğünden ayrılmış, kapıyı kapatıp elini tutarak içeri yürümüştü.

"Hih, herkes gelmiş." dedi Felix şaşırarak.

"Sen süslenirken akşam oldu bıcırık." Felix gülerek Hyunjin'e öpücük atmış, Minho'yla göz göze gelince elini çekmeye çalışmıştı ama Changbin elini bırakmayınca ona döndü.

"Hyung?"

"Bir şeyleri açıklığa kavuşturalım." dedi Changbin gülümseyerek. "Minho'cuğum yüksek müsaadenle kardeşinle ciddi bir ilişki içinde olmak istiyorum. Anasını satayım, Felix senin yüzünden utanıp utanıp kaçıyor, randevularımızda yanağını öpünce bile utanıyor." diye isyan etti Changbin.

Felix büyük bir şokla Changbin'e bakarken Changbin bütün ilgisini Minho'ya vermişti. "Güvenmiyor musun bana hala?"

"Saçmalama, güveniyorum." dedi Minho gülümseyerek. "Bu benimle alakalı değil, Yongbok kendisi utanıyor. Changbin'e yanaşma falan demedim, hatta Yongbok'la senin hakkında konuşmadım bile." Minho yanında oturan Jisung'ın omzuna kolunu atarken rahatça konuştuğunda Jisung büyüğünün karnına yumruğunu vurdu yavaşça.

"Yalan söyleme hyung, sen demedin mi öpüşürseniz seni bir daha göndermem diye tehdit eden?" Jisung gülerken Felix iyice kızarmış ve utanmıştı.

"Hayır, demedim öyle bir şey."

"Öyleyse öpüşsünler, Felix, burada mısın?" Jisung gülerek arkadaşına bakarken Felix gözlerini kaçırdı. "Burada mı?"

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin