the omega | minsung

18

günaydın çünkü ben 10 dakika önce uyandım

---

Jisung ve Felix okulun karşısında onları bekleyen arabaya ilerlemiş, Jisung arka koltuğa oturacağında Minho camı açmıştı.

"Sen öne geliyorsun Jisung, arkada sıkışırsın." Jisung ondan daha fazla heyecanlanan arkadaşına bakarak ön tarafa geçerken önden inen Changbin ona göz kırpınca elini kalbine koydu. "Aninden flört etme benimle hyung. Bebeğim var benim."

"Seninle flört eden kim, benim flörtüm arkaya oturdu." Jisung gülerek büyüğüne bakarken Changbin arka koltuğa geçmişti. Öne oturup kemerini bağladığında Minho arka koltuğa yerleşen iki gence baktı.

"Ayrı oturun."

"Minho çüş ya."

"Beni ilgilendirmez birader, yüzüğü takmadan oynaşamazsınız. Uzaklaş kardeşimden." Jisung gülerek büyüğüne bakarken Felix oflayarak iyice ağabeyinin arkasına kaymıştı. Köşeye sindiğinde Changbin gülerek ona göz kırptı.

Felix tekrar gülümserken kapıyla koltuğun arasından ağabeyine yaklaşıp fısıldamıştı. "Jisung'la yalnız bırakalım mı sizi?"

"Yongbok, yoruyorsun adamı."

Felix dudak büzmüş, ağabeyinin ensesine nefesini üflemişti. "Hadi."

"Hayır."

"Ne demek hayır? Niye?" Felix'in fısıltısını duymayanlar olayı anlamasalar da onlara dönmüşlerdi.

"Yongbok dikkatimi dağıtıyorsun, arabada bebek var." Felix arkadaşının canı için yerine yerleşse de bugün onları yalnız bırakacaktı.

Jisung gözlerini arkadaşından çekip büyüğüne döndü.

"Hyung biraz hızlı gidemez miyiz? Çok çişim geldi." Minho küçüğünün açık sözlülüğüne gülerken Felix homurdandı.

"Hoşgörü dersinden kalman çok normal, öyle mi denir? 'Hyung, lavabo ihtiyacım var' veya 'Hyung, çok sıkıştım' diyebilirdin." Jisung ciddiyetle arkadaşına dönmüş, kaşlarını çatmıştı.

"Hyung işemiyor mu neden üstünü kapatarak söyleyeyim?" Arabadakiler, Felix hariç, kahkaha atarken Jisung da gülmüştü.

"Kaba çocuk."

"Beğenmeyen-"

"Beğendim alıyorum seni ağabeyime." diye lafa atlayan Felix, Minho'nun öksürmesine Jisung'ın utanmasına sebep olmuştu.

"Yongbok."

"Efendim hyung?"

"Seni seviyorum güzelim, biliyor musun?" derken oldukça iğneleyici konuşmuştu. Felix anlasa da anlamazdan gelip gülerek onayladı. "Hm, ben küçükken beni mıncıklaya mıncıklaya sevdiğinde anlamıştım beni çok sevdiğini."

"Hyung sanırım tutamayacağım petrol istasyonuna girer misin?" Jisung konuyu sessizce dağıtınca Minho hızla istasyona girmiş, kapının önüne kadar arabayla gelmişti.

Jisung hızla arabadan indiğinde Minho kardeşine aynadan bakttı. "Yanına git."

"Sen git ya."

"Yongbok, git dedim. Sen onun arkadaşısın bir sorun varsa utanmaz." Felix oflaya oflaya arabadan inmiş, isteksizce inmesine rağmen hızlıca içeri girmişti.

İstasyonun lavabosunda iç çeken birini duyunca kabinlerin kapılarını ittirdi, sadece biri doluydu. "Jisung?"

"Hm?"