33

14.4K 1.5K 627
                                    

Jaeyun iki gençten önce uyanmış, hareket etmeden onların uyanmasını beklerken iç çekmişti.

Öksürüğü düne göre azalmıştı ve ateşi de bir hayli düşmüştü ama sıkılıyordu. Dakikalarca öyle yatmaktan sıkılmış, oturup yataktan inecek boşluk aramıştı ama iki büyüğünün olmadığı yerde de demir başlık vardı. Dudak büzerek mahsur kaldığı yatakta beklerken elindeki faresiyle beraber odaya giren kuzenini görünce gülümsemiş eliyle sessiz olmasını işaret etmişti.

Jungwon yatağa tırmanıp Minho'nun üstünden ortadaki boşluğa atlamış, Jaeyun'u ezince kıkırdamıştı.

Minho iki küçük çocuk yüzünden uyanırken Jaeyun büyüğünün ağzını kapatıp "Şşhh!" dedi. "Amcamla hyungu uyandıracaksın."

Elbette fısıldamamıştı.

"Zaten uyanacaklar." Jungwon ayağa kalkmış, kuzenini de kaldırıp elinden tutarak babalarının arasında cuk diye oturmalarını sağlamıştı.

Minho gülümseyerek onlara bakarken Jaeyun büyüğüne yaslanıp amcasına dönmüştü ki gözlerinin açık olduğunu görünce irkildi.

"Günaydın bebeklerim." Minho sesizce konuşup kollarını açınca iki çocuk onun üstüne atlamış, sıkıca ona sarılmışlardı. Minho ikisini de sıkıca sarıp öpücüklere boğarken çocuklar çığlık çığlığa eğleniyorlardı.

Minho ikisini de yatağa yatırıp gıdıklarken duraksamış, yeğeninin ateşine bakmıştı. "Daha iyi oldun mu Jaeyun?"

"Bilmiyorum."

"Nasıl bilmiyorsun? Başın ağrıyor mu, buralar ağrıyor mu?" derken çocuğun boğazına dokunmuştu. Jaeyun başını iki yana sallarken Minho gülerek alnını öptü.

Kıskanç oğlu da öpücük isteyince dönüp onu da mıncıklayarak öpmüştü.

"Baba!" Jungwon babasının omzuna tutunarak Jaeyun'un üstünden Jisung'ın tarafına geçmiş, babasının üstüne yatarak sıkıca sarılmıştı.

"Günaydın..." Jisung gözlerini bile açamazken konuşunca Minho güldü. "Günaydın güzelim." Eşinin üstüne eğilmiş, dudağının kenarını öpüp fısıldamıştı.

"Bugün dışarıda kahvaltı yapalım."

"İki çocukla?" Jisung inanmazca eşine bakıp başını iki yana salladı. "Hayır hyung ya ağzımıza tükürürler."

"Hyunjin ve Jeongin de gelir, onlar hastalandırdı çocukları." Jisung başını yastığa bırakıp gülerken onayladı. "Arayalım o zaman."

Jisung tamamen kendine gelince yatakta zıplayarak oynamaya başlayan iki veledi tuttuğu gibi yatağa yatırmış, gülerek popolarına vurmuştu.

"Jaeyun, biliyor musun dün sen iğne oldun ama çok güçlü bir çocuk olduğun için hissetmedin bile. Birazdan yeniden olacağız, korkmuyorsun değil mi?" dediğinde Minho çocuğa fırsat vermeden konuştu.

"Korkar mı benim yeğenim ya? Kaslara bak, çok güçlü o. Değil mi Jaeyun?"

"Hayır, ne korkacağım? Bebek miyim ben? Kardeşim korkar." Jisung gülerek onaylamış, iki oğlanı yataktan indirmişti.

"Peki öyleyse hemen gidin üstünüze giyecek bir şeyler seçin. Biz de Minho'yla hazırlanalım. Çişiniz var mı?"

"Benim var! Benim var!" Jungwon banyoya koştururken Jisung gülerek peşinden gitmişti.

Minho da yeğeninin elinden tutup onunla Jungwon'un odasına geçmiş, yeğeninin üstünü değiştirmişti.

"Amcacığım acıtıyor mu iğne?"

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin