19

17.1K 1.9K 1K
                                    

Jisung büyüğünün arkasından yürürken kimliğini ve Minho'nun elini sıkıca tutuyordu. Hasta kayıda geldiklerinde Jisung titrek bir nefes almıştı.

"Doktor Jung'a randevumuz vardı." dedi Minho gülümseyerek.

"İsminizi öğrenebilir miyim?" Jisung kimliğini uzatırken çekingen bir şekilde konuştu. "Han Jisung."

Kadın elindeki kimliği almış, barkodu çıkarıp uzatmıştı. Jisung teşekkür ederek Minho'nun arkasından pıtı pıtı yürürken bekleme alanına grldiler. Bir tane boş yer vardı.

Jisung onu yönlendiren büyüğüyle koltuğa oturmuş, Minho'nun diğer elini de tutup onu önüne çekmişti.

"Hyung, çok heyecanlıyım."

"Ben de." Minho gülümsemiş, yere çökmüştü. "Sen de heyecanlı mısın velet?"

Jisung eğilip karnına bakmış, sonra büyüğüne dönmüştü. Gülümseyerek Minho'nun ellerini sıktı. "Hyung sence kız mı erkek mi?"

"Bilmem, sen hissediyor musun?" Jisung gözlerini kapatmış, başını iki yana sallamıştı. "I-ıh, hissedemiyorum."

"Bakalım ben hissedecek miyim?" Minho gözlerini kapatıp elini küçüğünün karnına yaslayınca Jisung daha da heyecanlanmıştı. "Hissetmedim hiç." Jisung gülmüş, başını yana eğmişti.

Hasta kayıttan gelen ve son aylarında olduğu belli olan omegayı görünce Jisung ayaklanmıştı. Ondan oldukça büyük görünen omegaya yer verdiğinde ikisi birbirine gülümsedi. Minho duvara yaklaşıp yaslanmış, Jisung ona sarılıp yaslanınca gülümsemişti.

Jisung sadece heyecanlı değildi.

Gergindi, korkuyordu, yalnız hissetmek istemiyordu.

"Jisung, sakin ol." Jisung iç çekmiş, yüzünü saklamıştı.

"Keşke annem yanımda olsaydı."

"Ben yetmiyor muyum?" dedi Minho şakaya vurarak. Jisung gülüp yanağını omzuna sürttüğünde gülümsemişti.

"Hm, yetiyorsun. Tüm ihtiyacım sensin gibi, güvenilir güçlü kollar arasındayım çünkü." Minho başını geriye atıp güldüğünde Jisung geri çekilmiş, hafifçe iki yana sallanmıştı.

Klinikteki en genç omega olmak onu germişti biraz.

"Hadi bizim sıramız gelsin, hadi, hadi."

"Bekle biraz." Minho gülerek küçüğüne bakmış ardından başını kaldırıp ekrana göz gezdirmişti. Gözlerini çekeceği sırada Jisung'ın adı yanında Jisung heyecanla gülümsedi. İçerinden çıkan genç omeganın ardından hemen girmiş, doktorunun beta olmasıyla rahatlayıp gülümsemişti.

"Eşiniz mi?" dedi doktor Jisung'a Minho'yu gösterirken. Minho Jisung'tan önce davranmış, konuşmuştu. "Bir hafta içinde, evet. Onu güzelce kontrol edin. Çıkmam gerekmiyor, öyle değil mi?"

Jisung büyüğünün ne yaptığını anlamasa da bozmamaya karar vermiş, doktor onaylayınca yerine geçmişti. Koltuğa oturup karnını açtığında Minho tepesinde dikiliyordu.

Doktor ulstrasondan önce jeli karnına dökmüş, Jisung'ın irkilmesine sebep olmuştu. Ultrasonu karnında gezdirirken Minho küçüğünün elini kavramış adamın rlini izliyordu.

"Cinsiyetini öğrenebilir miyiz?" diye sorduğunda adam başını aalladı. "Eğer bebek izin verirse öğreniriz."

"Bebeğim doktora izin verirsen bunu kutlayıp çilek yeriz, lütfen izin ver." diyerek karnına baktı Jisung. Minho küçüğüne gülerken Jisung umutla ekrana bakıyordu.

"Bebeğiniz oldukça sağlıklı görünen bir erkek. Kalp atışlarını dinlemek ister misiniz?"

Jisung büyüğüne baktığında Minho gülümseyerek onaylamıştı. "İsterim, yani, isteriz. İster misin?"

"İstemez miyim?"

Doktor steteskopu Jisung'ın karnına yerleştirmiş, doğru yeri bulunca cihazın sesini açarak bütün odada küçük ve hızlı kalp atışlarının duyulmasını sağlamıştı.

Jisung gülümserken Minho onunla göz göze gelince göz kırptı. "Çok tatlı." demişti Jisung yattığı yerden.

"Öyle, küçücük ve tatlı."

Doktor karnını silmesi için peçete koparınca Minho Jisung'tan önce davranıp karnını temizlemiş, küçüğünün kalkmasına yardım etmişti.

Doktorla bebek hakkında birkaç şey daha konuşmuş, odadan ve hastaneden çıkarak arabaya yerleşmişlerdi.

Jisung büyüğüne dönüp nasıl soracağını düşünmeye başlamıştı ki Minho onu hissetmiş gibi konuşmaya başladı.

"Eğer eşin olmadığını söyleseydin beni odadan çıkarırdı."

"Bir daha geldiğimizde evlendik diyemezsin." dedi Jisung gülerek. "Deriz, adam evlilik cüzdanı mı isteyecek?" Minho gülerek arabayı çalıştırırken Jisung arkadaşlarını aramıştı.

Okula gitmemişti bugün.

Felix telefonu açtığında heyecanla konuştu. "Hep beraberiz, ne dedi doktor?"

Jisung dudaklarını birbirine bastırmış, gülmemeye çalışıp kendini üzgün bir ruh haline sokmuştu. "Felix..."

Minho Jisung'ın arkadaşlarını şakalayacağını anlayınca sessizce gülerek yola devam etti.

"Ne? Kötü bir şey olmuş, ne olmuş? Bebek mi hasta?"

"Felix..." diye tekrarladı Jisung.

"Jisung korkutma insanı, ne oldu söylesene!" Felix çemkirirken Hyunjin'in sesi duyuldu. "Sakin ol Felix. Jisung, ne oldu doktorda? Korktun mu, bebeği mi aldırmak istedin? Hiç sorun değil, bebeği aldırmak istemen gayet doğal."

"Of hayır şapşal mısınız?" Jisung gülerek eski haline döndü. "Bir oğlum olacak!" diye bağırdığında Felix beklenmedik şekilde kötü sözler kullanmıştı.

"Ya senin ben! Ağtına tükürdüğüm, kalbime iniyordu! Of, Hyunjin aç kollarını bayılacağım bebişim."

"Uzak dur lan sevgilimden."

"Ya olay şu an Jisung'ın oğlu, susun bir." dedi Seungmin gülerek. "İyi miymiş, durumu nasıl?"

"Gayet sağlıklıymış, hiçbir sorun da yokmuş. Üstelik şu an en düzgün pozisyondaymış, hem kendisi rahatmış hem de ben rahatmışım."

"Harika bir haber. Kutlayalım bunu, okuldan sonra çalıştığım kafeye gelin ben markete geçene kadar takılırız." Jisung onaylarken Minho güldü.

"Felix herkesi gruptan biriyle yapmaya çalışıyor, seçemedi mi sana kurban Seungmin?" dedi gülerek.

"Sorma hyung, tutturdular Chan hyung da Chan hyung."

"İyi fikirmiş, aklına gireyim ben." Jisung duyduğu şeyle gülerken Seungmin gülmüştü.

"Hyung, saçmalama."

"Ciddiyim, yaşı geçiyor."

"Bence ufak çıtlatsın sonra sizi kendi halinize bıraksın." dedi Jisung gülümseyerek. Seungmin bir şey demediğinde Felix konuştu.

"Yanakları kıpkırmızı oldu! Hyung lütfen Chan hyungun aklına gir!" Minho gülerek onaylarken okul zili çalmıştı.

Jisung detayları buluştuklarında anlatacağını söyleyip kapatmış, Minho'ya dönmüştü. "Cidden mi hyung?"

"Aramızda sadece iş mi konuşuyoruz sanıyorsun?" dedi gülerken. "Chan Seungmin'i zaten beğeniyor ama yaş farkı yüzünden çekiniyormuş. Changbin ve Yongbok'tan sonra acaba olur mu diye düşünüyordu. Seungmin'in de gönlü var gibi duruyor."

"Bayılıyor hyunga." Jisung kıkırdarken Minho da gülmüştü.

Arkadaşı için ufak bir jest yapmak sorun değildi onun için. Seungmin hakkında duyduklarını arkadaşına iletmeyi aklına not alırken arabayı park etmiş, Jisung'ın kapısını açıp onunla eve çıkmıştı.

---

nasıl gidiyor fic??

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin