the omega | minsung

23

önceki bölümde bebek üç buçuk aylıktı, unutmayın.

---

Jisung, elini beline koymuş bir şekilde mutfakta yrmek yapıyordu Felix'le.

Son iki aydır Changbin hemen hemen her pazar aile yemeği için onu çağıran Minho'nun evine geliyor, üçüyle beraber bolca vakit geçiriyordu. Bugün de o pazarlardan biriydi ama Jisung beş buçuk aylık bebeğini taşımakta bir hayli zorlanırken yardım etmeye çalışıyordu.

"Jisung, otur lütfen."

"Hayır, bütün yemek sana kalır öyle." dedi Jisung ocaktaki tencereye bir şeyler atarken.

"Kalsın, ya! Jisung bebeğini taşımak zorsa söyle." dedi Felix elindeki tatlı sosunu kenara bırakırken. Jisung hiç mutlu görünmüyordu, daha çok zorlanıyor gibi bir yüz ifadesi vardı. "Hyung!" diye seslendiğinde duştan beş dakika önce çıkan Minho koridorda yürürken cevapladı.

"Efendim?" derken mutfağa girmişti. Jisung'ın yorgunluğunu fark ettiğinde kardeşi konuşuyordu.

"Daha bebeği taşıyamıyor bana yardım etmeye çalışıyor, oturması için onu ikna eder misin? Artık ev işleri yapmak yerine yatması lazım." dediğinde Jisung kaşlarını çattı.

"Taşıyabiliyorum. Üstelik daha çok var o dediğine, son aya kadar gayet yapabileceğimi söyledi doktor." Jisung arkadaşıyla inatlaşıtken Felix onun taklidini yapınca Minho gülerek Jisung'ın arkasına geçti.

"Bakalım bebeğini taşımak zor mu? İnternette gördüm, yavaş hareket edeceğim canını acıtırsam söyle, tamam mı?" Jisung onaylarken Minho onun bedenini kendine yaslatıp ellerini karnının altına yerleştirdi.

Bir süredir açıkça flört ediyorlardı.

Count on me şarkısındaki ufak detayı, arkadaşlığı, değiştirmişlerdi.

"Kendini bana bırak biraz ve rahatla." derken yavaşça Jisung'ın karnına destek oldu. Bütün ağırlığı eline alırken Jisung başını büyüğünün omzuna yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Ağzından rahatladığına dair ufak bir mırıltı kaçarken Minho gülümsedi.

"İyi misin?"

"Hm, bu hafifliği hissetmeyeli uzun zaman oldu." dedi Jisung yutkunup.

"Bebeği taşımak zor mu?" demişti Minho yavaşça gücünü azaltırken. Jisung ellerini tutunca gülümsedi.

"Hayır ama biraz daha yardımcı olur musun? Belim rahatlıyor."

Felix ikisine gülümserken yemeği yapmaya geri dönmüştü.

Bu akşam, Jisung uyuduktan sonra ağabeyiyle evlilik hakkında ciddi bir şekilde konuşmayı kendine not etmişti.

"Hazır mısın?" dedi Minho gülerek.

"Hayır ama yavaşça bırak." Minho ellerini yavaş hareketlerle Jisung'tan uzaklaştırdığında Jisung büyüğüne dönmüştü. "Teşekkürler."

"Uzan biraz, ben hallederim." Jisung dudak büzse de az önce zorlandığı ortaya çıktığı için kabul etmiş, koltuklar yerine koridora dönmüştü.

"En rahat yatak senin, oraya gidiyorum." dediğinde Minho onaylayarak güldü. Jisung tekefonuyla beraber büyüğünün odasına girdiğinde Felix akşama planladığı şeyi şimdi yapmaya karar verdi.

"Hyung?"

"Hm?" Minho Jşsung'ın yarım bıraktığı işi devralırken Felix gülümsedi. "Evlenmeyi düşünüyor musun?"

"Yongbok..."

"Bu kez ciddi soruyorum. Çocukça davranışlarımdan değil bu, belli işte, seviyorsunuz birbirinizi." Felix ellerini yıkayıp tencerenin kapağını kapattığında Minho dolabı işaret etti. "Birer bardak su koysana."