12

18.8K 2K 1.3K
                                    

günaydın

oy ve yorum rica edeceğim~

---

"Gidiyorum, hayır önce sarılmamız lazım." Felix ayakkabılarını kapının önüne atmış, ardından ayakkabısını giymeden geri dönmüştü. Jisung'a sıkıca sarıldı.

"Felix, yemek yiyeceksiniz sadece. Sakin ol bayılacaksın şimdi." dedi Jisung gülerek. "Ağabeyin sinirlenecek."

"Niye ya kocaman oldum şurada on sekiz olmamıza bir ay bile yok." dedi Felix geri çekilmeden. "Jisung ağlamam geldi."

"Ya saçmalama. Bak hyung aşağıda seni bekliyor, oyalanma." Jisung  arkadaşını sakinleştirmenin yolunu öğlenden beri bulamamıştı.

Beş farklı kombin denemişlerdi. Felix hiçbirisi güzel olmadı diye ağladığında Minho odaya girmiş ve savaş alanına dönen odada ne olduğunu çözmeye çalışmıştı. Jisung büyüğüne defile yapmayı önerdiğinde başka bir kombin seçmiş, birkaç kıyafet denemesinin ardından defileyi oylamışlardı. Oylamaya Seungmin, Hyunjin ve Jeongin de gruptan katılmıştı.

En beğenileni sonunda seçtiklerinde Felix kıyafeti için memnun kalınca Jisung odadaki kıyafetleri tekli koltuğun üstüne atmış, arkadaşının kendi kendine kuruyan saçları elektriklenip kuş yuvasına döndüğü için bir de ona sinirlenmesini sakinleştirmeye çalışmıştı.

Minho'nun kriz yönetimiyle Felix'in saçlarını tekrar yıkamış ve kullanması gereken bakım yağlarını kullanıp canlı ve normal bir görünüm elde etmesini sağlamışlardı.

Tüm bunlar sonuçlanana kadar saat zaten altı olmuştu.

Felix yetişemeyeceğini düşünerek paniklerken Jisung odadan büyüğünü çıkarmış, Felix'e kıyafetletini giymesini söylemişti.

Siyah pantolonunun üstüne giydiği yavruağzı renkli ipek gömleği içine ittirmiş, üstüne güzel ve gümüş renkli işlemesi olan siyah bir ceket gitmişyi. Yumuşacık saçlarını da düzeltip dudağına balm sürdüklerinde genç omega hazırdı.

Jisung hala kapıdan çıkmak yerine ona sarılan arkadaşından ayrılıp ellerini yanaklarına koydu. "Eğer sakin olmazsan Changbin hyungun önünde komik olacaksın. Gerilme tamam mı? Rahatça sohbet edin, hep yaptığınız şeyler." dedi Jisung gülümseyerek.

"Ağabeyimle randevuya çıktığında beni anlayacaksın. Popomdan ter akıyor şu an."

"Yongbok çık artık evden!" Minho salondan bağırdığında Felix dudak büzerek onayladı. "Gidiyorum ya!" Jisung ikisinin birbirine bağırmasına sessizce gülmüş, kapıya yaslanıp elini beline koymuştu. Felix yüzünden çok hareket ettiği için beli ağrımıştı.

"İyi şanslar." diyerek gülümsedi Jisung arkadaşına. Felix ona önücük atıp ayakkabısını giydiğinde Jisung boğazını temizledi. "Bu arada, biz de hyungla akşam dışarıda yiyeceğiz."

"Ya! Niye söylemiyorsun? Bencillik yapıp tüm gün benimle ilgilenmene sebep oldum." dedi Felix üzgünce. Jisung omuz silkip gülümsedi. "Hyung yeni uyanmış halime kadar görüyor, gecenin köründe saçım başım dağınık falan da oluyor, yani önemli değil. Üstelik, ben hyunga aşık da değilim."

"Külahıma anlat sen onu." Felix arkadaşına kaşlarını çatarken evin zili çalınca Jisung irkilmişti. Kameradan Changbin'i gördünce güldü.

"Çok beklettin, yürü git artık." Felix onaylayıp koşarak aşağı indiğinde Jisung kapıyı bırakıp derin bir nefes bıraktı.

"Bir an hiç bitmeyecek sandım." derken salona gelmiş ve kendini ikili koltuğa bırakmıştı. Minho tekli koltukta otururken karşısına uzanan gence baktı.

the omega | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin