"Korkmalı mıyım?" diye Ezgi'ye döndüm.
"Ya ne korkması! O Yixing'den korksun! Kokunu mu merak ediyormuş beyefendi? Yixing'e atsın o mesajı. İyi ki Lay şu an yurtta kalmıyor yoksa Chen hakiki bir dayak yerdi."
Cevap verdim:
"Çok merak ediyorsan Yixing'e sor."
" Ah,bu zor olur."
"Tamam yeter, cevap verme." Ezgi haklıydı. Telefonu sessize alıp üzerimi değiştirmeye başladım:
"Nereye?" diye sordu Ezgi.
"Yixing'e gelicem dedim ya..."
"Anlat her şeyi. Buket de anlatmanı istiyor."
"Muhtemelen anlatırım ama hasta hasta canını-"
"Ne olursa olsun anlat yoksa bu Chen moralini çok bozar daha."
Yixing'in evinin anahtarını alıp hızlıca evden çıktım. Yolda son ses müzik açıp kafamı dağıtmaya çalışmıştım ama yine de saçma sapan mesajlar beynimi işgal ediyordu. Evin önüne sertçe park edip arabayı kitledim.
"Offf! Kendine gel İnci. Yixing güler yüzünü görmek istiyor."
Kendimi motive ederek anahtarı dile soktum.
"Yapabilirsin İnci. Sadece aptal birkaç mesajdı."
Kapıyı açıp ayakkabılarımı çıkarırken "Kim o?" diye tanıdık tatlı sesi duydum.
"Benim!"
Sesimi duyduğunda ne kadar sevindiğini,yüzünün şeklini hayal edebiliyordum. Koşarak merdivenleri çıktım. Yatağında dik oturmuş kalkamasa da heyecanlı bakışlarıyla beni beklediğini belli ediyordu.
"Gel buraya hemen." dedi beni görür görmez.
"Bacağına dokunsam?"
"Bir şey olmaz gel dedim!"
Yatağa atlayıp sarıldım. Böyle içime soktum ya çocuğu. Kokusunu çektim taa derinlere. Gamzesini hayal ettim. Kafamı kaldırıp gülüp gülmediğine baktım. Tekrar sarıldım. O da bana sımsıkı sarılıyordu. Arada saçımı öpüyor,kokluyordu. Bunca zaman çok iyi olmuş olması için dua edip durdum.
Ne yazık ki bir aydır alışık olmadığım kadar uzağımdaydı.
"Alçın çıktığı halde neden yürümüyorsun?" diye saf bir merakla sordum.
"Tam olarak iyileşmesi için. Yarın yürüyebilirim biraz biraz."
Tekrar sarıldı. Ben de karşılık verdim. Çılgınca özlemek ne demek şimdi ona kavuştuğumda daha iyi anlamıştım.
"Yixing... Halmal issoyo/Bir şey söylemem lazım."
Yatakta biraz düzeltti duruşunu. Ben de boğazımı temizleyip ellerini tuttum. Hep ılık olan ellerini...
"Sanırım pek iç açıcı bir şey değil..." diye mırıldandı.
"Beni biri rahatsız ediyor."
"Huh?! Kimmiş? Fan mı?"
"Molla./Bilmiyorum."
Bal gibi de biliyorsun işte İnci be! Söyle kızım! O senin sevgilin. Tek varlığın!
"Belki de tahmin ettiğim kişiyse..."
Tuttuğum ellerimin üstüne diğer elini koyup sıkıca sarmaladı. Ne kadar anlayışlı bir sevgilim var benim?! Suratını ısırmak istiyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bir Gün Ben De Sunbae Olacağım!"
Fanfiction"... Hadi söyle,kendini onun yanında nasıl hissediyorsun?" "Oh Ha Ni gibi." Stajyer olduğu için hoşlandığı sunbaesi tarafından dikkate alınmayan hatta küçümsenen birisi o. Dengelerin değişmesine çok kalmadı.