"Bak..." diye fısıldadı elini ağzımdan çekerken.
"Neye bakayım?"
"Artık ilaçlarımı aksatmıyorum ve gelişme kaydediyorum. Burası neresi sence İnci?"
Eliyle odayı işaret ederken ben de göz gezdirdim:
"Tozların uçuşuşuna ve güneş almayışına bakılırsa kullanılmayan bir oda."
"Aynı zamanda benim hastalığıma dair her şeye şahit olan yer."
Yerin kirini önemsemeden bağdaş kurup oturdu. Bense şaşkın şaşkın dikilmiş onu izliyordum.
" Yani ne zaman buraya gelsem şu debut kıyafetimi görünce bir tuhaf olup değişirdim. Chen olurdum. Jongdae uçar giderdi. Ama son iki haftadır bir şey olmadı. Mutluluğum bir çörek olsaydı kokusu duyularını kör edecek kadar yoğun aslında şu an."
Anlamakta ilk başta zorluk çeksem de idrak ettikten sonra:
"Senin adına sevindim. Şu an bu kadar kötü olmamızın sebebi hastalığın zaten.""Benim suçum değildi..." diye mızmızlanınca kısa kestim:
"İlgilenmiyorum."Kollarımı birleştirip tavanı boş boş izlerken sordum:
"Ee beni neden getirdin buraya?""Hiç,mallık işte!" diye sinirlendi birden. Hemen kapıya koştum. Öküz gibi kola abanmama rağmen kapı açılmıyordu:
"Kyuhyun Sunbae! Lee Soo Man baba! Ezgi! Ağağağağ kurtarın beni, bu manyak yine değişti!""Böyle yapmaya devam edecek misiniz genç bayan?"
"Ne?!"
Lügatındaki tek ünlem 'Ne?!' mi?!"
Silkindim.
"Özür dilerim. Değiştin sandım birden sinirlenin-"
"Sinirlenmek insanın bir özelliği. Ama evet,benim laflarımı kale almadığını görünce sinirlendim ve sanırım burda kaldık." deyip hızlıca ayağa kalktı. Önündeki toz yığını koliyi itekleyip öksürüklerim arasında kapıya ulaştı. O da zorladı benim gibi ama nafile!
"İnanıyorum ya! Bir yerde kilitli kalmaktan nefret ederim!"
Ayaklarımla yeri ezercesine tepiniyorken Chen hala kapı kolunu zorluyordu:
"Hee,benim hobim zaten! Arada kendimi oraya buraya kilitlerim!"Birden aklımda bir ampul ışıldadı:
"Anahtar yoktu ki! Kilitli kalamayız!"Dönüp bana baktı:
"Mantıklı."
**Ceo'nun Odasında Kyuhyun'un Ağzından**
İçimden şu adi Lay'e yumruğu geçirmemek için sayı sayıp duruyordum. Buket'e olan kızgınlığım da cabası...
"İmajım için iyi olacaksa neden olmasın?"
"Bazen imajdan daha önemli şeyler-"
Ceo'nun öldürücü bakışlarını fark edince Buket'e cevap vermekten vaz geçip suratımı astım. Lay'le ikisi karşılıklı oturmuş gelen WGM teklifi için imza atıyorlardı. Aish! Sen İnci'nin en yakın arkadaşı, sen de sevgilisisin! Para için miydi her şey?!Bu sefer CEO'yu önemsemeden sordum:
"İnci'nin haberi var mı bari? Üzülür mü? Kızar mı?""Kyuhyun!"
Ceo'nun uyarısıyla ayağa kalkıp odayı terk ettim. Demek yeni WGM çifti Buket ve Lay. Al başına belayı!
**İnci'nin Ağzından**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bir Gün Ben De Sunbae Olacağım!"
Fanfic"... Hadi söyle,kendini onun yanında nasıl hissediyorsun?" "Oh Ha Ni gibi." Stajyer olduğu için hoşlandığı sunbaesi tarafından dikkate alınmayan hatta küçümsenen birisi o. Dengelerin değişmesine çok kalmadı.