8. BÖLÜM~ "Yollu..."

607 77 38
                                    

Okuduysan emeğe saygı için oy ver.

Allah'ım bu çocuk bana çok iyi geliyordu! Kollarını sarış şekli bile çok rahattı. Tabii sıcak tenini saymıyordum bile. Onun teninin aksine her zaman buz gibi olan benim tenim için çok uygun bir ortamdı.

  Bunları düşünürken hala ağlıyordum. Her düşen göz yaşından sonra aklıma Chen gelecek gibi oluyordu. Ama ben buna izin vermiyordum. Şu an kokusu beni cezbetmiş Lay'e daha fazla sarılarak kalbimi Chen'in nefretiyle değil Lay'e olan minnettarlığımla dolduruyordum. Böylesi daha iyiydi.

Tam bu sırada kapalı tuvaletlerin birinden sifon sesi geldi. Hemen birbirimize baktık. Lay elimi tuttuğu gibi dışarıya sürükledi beni ve olabildiğince uzak bir yere doğru koşmaya başladık. Sonunda bol kolonlu bir yere geldiğimizde ikimizin de gülmekten karnı ağrıyordu.

"YAH! Topuklularımın sesini kesin duymuştur!" deyip bilmem kaçıncı bir kahkaha...

"Umarım stajyer değildir. Dedikodusundan kaçamayız."

"Kim olduğumuzu nerden bilecek?"

"Adımı söyledin ya!" dedikten sonra bu sefer Lay'in bilmem kaçıncı kahkahası...

"Stajyer değilse sorun yok"

"Dur ben bir bakayım." deyip kafasını uzattı. Koridorun en sonundaki tuvaleti gözledi bir süre. Sonra heyecanla yine yanıma oturdu:

"Sorun değil.  Stajyer değilmiş."

"Eee,kimmiş?"

"Sanırım... Oh,bilmiyorum."

Kaşımın gözümün tuhaf tuhaf oynadığını hissediyordum.

Ayağa kalktım:

"Stajyer değilse... O zaman sorun yok."

"Evet... Ama sen neden ağlıyordun?"

Ne demem gerektiğini bilemedim o an. Sahi,doğruyu söylemeli miydim? Sanmıyordum:

"Ay başı..." dedim utanarak.

"Oh..." derken Lay'in gözlerinin oraya indiğini gördüm ve hemen arkamı döndüm. Arkam? Oraya da bakabilirdi!

"Toplantı!" diye cırladım ve koşarak yanından uzaklaştım. Üçüncü kattaki stajyerler odasına girdim. Kendimi bir koltuğa bırakmamla Ezgi'nin yanımda bitmesi bir oldu:

"Selam!"

"Selam!"

"Bugün geceye kadar buradayız. Grupla ilgili stratejiyi değiştirmişler. Çıkışımız için her şeyi yavaştan hazırlamaya başlamışlar."

"Toplantı mı olacak yani?"

"Evet,tabii ki."

İyi. Lay'e yalan söylememiş oldum.

"Ne stratejisi bu arada?"

"Bilmiyorum üyelerle ilgili değişiklik dediler ama menajer bizi değiştireceklerini sanmadığını söyledi."

"Niyeymiş?"

"O zaman bir sürü Türk ajansa katılmak ister ve Uzakdoğu ülkesinin müziği batılılaşır. Hepimizi tek grupta toplayıp bunun bir istisna olduğunu vurgulayacaklar."

"Neyse zaten ilk ve tek olmamız daha çok ilgi çeker."

"Bu arada liderim,"

Kıkırdıyordu. İstemsizce güldüm.

"Chen'in elinde telefonunu gördüm de hafıza kartını alıp çöpe attı. Oha dedim yani. O kadar parayı çöpe attı resmen!"

"Ne?!"

"Bir Gün Ben De Sunbae Olacağım!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin