16. BÖLÜM~Kısır Döngü

377 60 42
                                    

** 1 Ay Sonra **

"Oppaa,yanındaki kim? Oppa,bu adam senden yakışıklı. Oppa,adı ne? Oppa o da mı idol? Oppa,oppa,oppa..."

"Vay... Ata'ya bak be!"

"Hele biri bana 'Yixing yanındaki daha yakışıklı.' dedi. Psikolojimi bozdular. Exo-L'lerin beni koruması gerekmiyor mu?"

"Aman Yixing... Sen de instagrama Ata'yla fotoğrafını koymasaydın."

   Elimdeki domatesleri yıkayıp doğramaya başladım.

"Salata benim işim..." diye mırıldanırken burnuma yanık kokusu gelmeye başlamıştı.

"Yixing,ocak." 

Telaşla gidip yemeğin altını kıstı:

"Evim yanacaktı az kalsın. Yemeği sen yapsana. İstemiyorum ben. Şiro./Kötü."

"Şiro falan değil. Öğren işte. Hem beraber yapınca daha eğlenceli."

"Birazdan gideceksin değil mi?"

"Evet. Çok gerginim."

    Gerçekten gergindim. Chen ile birlikte bir programa katılmalıydık. Reklamımızı bile "Vokal Çift!" diye yapmışlardı. Allah'ım... Kesin bizimle ilgili saçma sapan sorular olacaktı.

"O kadar gerilme demek isterdim ama ben de gerginim. Hiç hoş bir durum içinde değiliz. Kıskanıyorum."

Bir şey söyleyecek durumda değildim. Saate bakıp Lay'e bir öpücük kondurdum:
"Sana afiyet olsun canım."

"Çok yakın oturma!" diye arkamdan seslendi.

Belki elimi bile tutacaktı halbuki...

                             *****

Bol beyaz ışıklı,hafif soğuk bir stüdyo... Birçok hayran ve izleyici koltukları doldurmuş,gülen bir çehre ile bizi izliyordu. Oturduğum beyaz deri kanepede birçok kez kıpırdandığımdan emindim.

"İnci-ah,çok gerginsin."

Gülerek bana takılan sunucunun sesiyle etrafı incelemeyi bırakıp:
"Birçok programa çıkmadığımdan... İnceliyordum."

Nedenini anlamasam da herkes kahkahalara boğuldu. İstemsizce ben de güldüm. Tabii her şeyin sonu vardı. Gülümseyen yüzümü kaybettirecek soru gecikmedi:
"Eee? Anlatın bakalım."

"Neyi?"

"Nasıl tanıştınız mesela?" 

"Böyle sorulara cevap vermeli miyiz?" derken Chen'in beni kolları arasına aldığını izleyicilerin sesleriyle fark ettim. Lanet olsun ki çekilemezdim!

"İnci ile tanışmamız... Aslında sanırım ikimiz de hatırlamıyoruzdur?"

"Kesinlikle! O ana dair hiçbir şey yok kafamda."

"Çünkü en başında böyle sevileceğimi tahmin etmedim. Sıradandı."

Ah,kolların altında eziliyordum. İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum!

"Peki İnci..." Sunucu bana doğru döndü.

"Ona karşı ilk ne hissettin? Yani hislerin ilk ne zaman ortaya çıktı?"

Şu an Lay kameradan bizi izliyordu. Neden canlı yayına katıldık ki?! Doğru cevap mı vermeliydim yoksa bir şey uydurmalı mıydım? Yan gözle Chen'e baktım. Gülümseyerek yeri izliyordu. Bir zamanlar her gün rüyamda gördüğüm gülümseme işte yanı başımdaydı ve ben de yine bir zamanlar hayalini kurduğum gibi onun kolları altındaydım. Sonunda düşüncelerden sıyrılıp doğruları anlatmaya başladım:
"Açıkçası ilk başta onun kendinden emin tavırları dikkatimi çekti. Sert duruşu,güzel de bir yüzü vardı. Aynı zamanda korumacıydı da. Böyle böyle ona olan hislerim kuvvetlendi."

"Bir Gün Ben De Sunbae Olacağım!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin