21.BÖLÜM~Şarkılar Senin İçin

417 56 61
                                    

**Chen'in Ağzından**

"Onun böyle olmasına dayanamıyorum. Benim Chen'imin böyle hissetmesine katlanamıyorum. İnci'nin tekrar aramıza katılmasını istiyorum artık. Onu önceden sevmezdim ama idolümün haline katlanamıyorum. Olmuyor! Jongdae bu kadar mutsuzken ben İnci'ye lanet okuyamıyorum. Kızmayın ama her gece iyileşmesi için İnci'ye dua ediyorum."

"Şarkıyı dinledikten sonra haykıra haykıra ağladım. Ne kadar acı çekiyorsun sen öyle Kim Jongdae..."

"Şarkı demek için bin şahit ister. Resmen ağıt. Chen'in yüzü gülmüyor bir aydır."

"Kesinlikle ödül almalı. Tüm ödülleri Chen'e verin!"

"İnci-ah... Sen nasıl birisin ki bu kadar sevdi seni?"

Twitter'da biraz daha dolaşmak istiyordum. Bu hayran twittleri daha çok acı çekmeme sebep oluyorken neden böyle olsun istiyordum,hiç bir fikrim yoktu. #staystrongJongCi etiketinden çıkıp kendi ana sayfama girdim. Queens Of Rain üyelerinin twittlerini okumaya başladım.

"Güzel bir gün geçirin ^^~"

"Hıaağh! Comeback için bekleyin!"

Halbuki İnci'nin intiharı yüzünden geri dönüşleri bir aydır erteleniyordu. Tabii ki hayranlara kaza geçirdiği söylenmişti. "İnci Sancak acı dolu bir kaza geçirdi. Sihirbaz bıçağı koluna düştü." Çocuk kandırıyor gibiydik ama halk da oldukça saftı. Koşulsuz inandılar.

"Her şeyi düzene koymada bizden iyisi yok çocuklar ㅎㅎㅎ Geri dönüşümüz için umudunu kaybedenlerin olmadığını biliyoruz."

İnha'nın twittini okurken güldüm. Tam bir bebekti:

"Tatlı lidommm~~~ Özledim :( Annesiz kaldım sanki. Kendi annem bile sürekli senin için Tanrı'ya yalvarıyor. İyi olacağını biliyorum ama Ezgi Unni'min yemekleri seninki kadar güzel değil. Aç kalıyorum seni serseri! Kalk yemek yap bana!"

Gülerken ağlamadığımı mı sandınız? İnci'nin özlemi beni benden alıyordu artık. Katlanamıyordum. Kendine gelse... Gözünü açsa... Yine ondan uzak durmam için yalvarsa... Yine "Hacima/Yapma" dese... Lay'in gözlerimin önünde onu öpmesine bile razıyım. Yeter ki iyi olsun. Tek istediğim şey buydu.
Elimi yüzümdeki fondötenle kapatılmış morluğa götürdüm.
Lay'den İnci'yi ona bırakmadığım için bilmem kaçıncı yumruğu yemeye de razıydım. Tek isteğim ona yazdığım şarkıyı bir kez olsun dinleyebilmesini sağlamaktı.
Bu arada Ezgi'nin twitine gelmişti sıra:

"Boğazımda kas kalmaya kadar sizin için şarkı söyleyeceğim!"

Ardından Buket'inkine takıldı gözüm:

"Siz de benim gibi geç yatmayın. Yoksa böyle uyuklarsınız."

Bu kızı çözemiyordum. Ne tuhaf davranışları vardı!
Suho'nun koluma dokunmasıyla sıçradım.

"Sahne sırası sana gelecek. Kalk artık!"

Geldiğimden beri kalkmadığım rahatsız edici sandalyeden somurtarak kalkıp makyajımı tazelemelerine izin verdim. Adım anons edilince makyaj koltuğundan kalkıp Inkigayo sahnesine çıktım. Hayranların ardı arkası kesilmeyen çığlıkları için şu anki ruh halim pek uygun değildi. Yüzümü ekşittim. Sahnenin ortasında üyeler yokken ilk defa tuhaf hissetmiyordum. Solo çıkışım olabilirdi ama haykırışım olacaktı. Bu şarkı benim tamamen yansımamdı. İlk defa gerçekten kendimi ifade etmeme fırsat veriliyordu. Mikrofonu dudaklarıma getirdim:
"Şşşt... Bugün başım çok ağrıyor çocuklar."

"Bir Gün Ben De Sunbae Olacağım!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin