|Yıldızlar...
Jeongguk
30dk önce
"Jeon... Konuşalım." Hei'nin üzerinde dolaşan bakışlarım Jungkook'un dudakları arasından dökülen kelimelerle sekteye uğrarken derin bir nefes aldım ve devam etmesini belirtir şekilde başımla işaret verdim.
"Yalnız." Bu sefer sadece başımla onayladım ve sessizce 'demek zamanı geldi.'diye mırıldanarak önden yürümeye başladım. Odaya girdiğimiz gibi kapıyı kapatarak üzerini çıkartmaya başlayan Jungkook ile bir an şaşkınlığa uğrasam da dün konuştuklarımız aklıma gelince ben de aynı şekilde üzerimdekileri çıkartarak yatağa bıraktığı kıyafetlerini giymeye başladım.
"Yapacaklarını hatırlıyorsun, değil mi?"
"Evet, oraya gidince ilk olarak Kim Namjoon'u bulacağım ve yazdığın mektubu ona ileteceğim. Sonra...""Onu senin yanındayken okumasını sağla." Diyerek sözümü kestiğinde başımla onayladım ve dar kesim pantolonu bacaklarımdan geçirdim.
"Hei konusunda sorun çıkmayacağına emin misin?" Cevap vermeden önce kemerini takmış ve beline uygun şekilde ayarladıktan sonra "Gerekli tüm testleri yaptım. Hei tamamen insan oldu." Daha sonra duraksamış ve çekmecelerden birisini karıştırarak birkaç kutu ilaç çıkartmıştı.
"Bunları bir süre kullanırsa onun için daha iyi olur." Elinde tutmaya devam ettiği ilaçlara yüzümü buruşturarak bakmaya devam ederken "Bakma öyle, bunlar gerekli." diye çıkıştı. Öyle diyorsa öyleydi ancak bu ilaçlardan nefret ettiğim gerçeğini değiştirmiyordu.
"Peki ya Jieun meselesi ne olacak?"
"Namjoon hyung kâğıdı okuduktan sonra sana bu konuda yardımcı olacaktır, endişelenme." Onun için söylemesi kolaydı. Her ne kadar ikimiz de bu dünyalara yabancı olsak da Jungkook uzun sayılabilecek bir süredir buradaydı ve ona yardımcı olan bizlere sahipti. Bence tamamen yabancısı olduğum bir dünyaya, üstelik oraya insan hali ile en az benim kadar yabancı olan Hei ile birlikte gidiyordum.
"Şu hyungun..." diye mırıldandım. Bir şeylerden bahsetmese bile gözlerinde ona karşı olan kırgınlığını görebiliyordum.
"Eğer merak ettiğin konu kimlik ise Jieun'un sorumlulukları yasal olarak bana aitti bu da ölümünü ben olmadıkça onaylayamayacakları anlamına geliyor." Söyleyecekleri onun için çok zormuş gibi bir süre sessiz kaldı.
"Hala denek konumundaydı." Başımla onayladım ve daha fazla devam etmeye gerek duymadım. Daha doğrusu kalbime çöken ağırlık buna engel olmuştu.
"Kimse anlamadan dönsek iyi olur." Saçlarımı aynadan son kez kontrol ettim ve bana aynadaki aksim kadar çok benzeyen adamın karşısına geçtim.
"İyi olacaksın, değil mi?" Göğsü aldığı derin nefesle inip kalkarken omzunu silkti.
"Alışacağım. Peki ya sen?" Gözleri gözlerime kilitlenirken tereddüt dolu bir ses ile sordu. "Peki ya sen hayatından vazgeçtikten sonra iyi olacak mısın?" Bu sefer onu taklit ederek omuz silken bendim.
"Alışacağım." Veda etmek her zaman son sefermiş gibi gelirdi, bu yüzden de vedalardan nefret ederdim ancak şimdi veda edemeyecek olmam ardımda bıraktıklarımı düşününce kalbimde buruk bir hisse neden oluyordu.
"Hala vazgeçebilirsin." Diyen Jungkook'u başımla onayladım ve "Ama istemiyorum." diyerek reddettim. Kırılsalar da beni anlayacaklarını biliyordum. Derin bir nefes aldım ve kapıdan çıkmak için tekrar hareketlendiğimiz sırada "Jungkook" diye mırıldandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apotelesma メ Jeongguk ✓
Fanfic"Beni öyle çok sev ki içimde ona ait tek bir his bile kalmasın." Ve duyamayacağını bilsem de içimden devam ettim. 'Tamamen, tüm benliğimle sana ait olayım.' 🥛 #5 jk #20 jeonjungkook #34 bilimkurgu