34.Bölüm

1.3K 143 93
                                    

Baştan uyarayım bölüm aşırı softluk içeriyor 🤭🐰
...

|Benim Güzel Aşkım

Jeongguk

Sarılmak her insan için farklı bir anlam ifade ederdi. Bir kısmı için sadece öylesine bir eylemden ibaretken bazıları için en samimi duygulardı.

Dudaklarımdaki tebessüm boynuma dolanan kollarla biraz daha büyürken kollarımı zaten sarılı oldukları ince belin etrafında biraz daha sıkılaştırdım. Benim için sarılmak Hei'nin göğsümde bıraktığı sıcaklığı, onun varlığı demekti.

"Uyandın mı?" Sesim yeni uyandığım için normalden daha kalın ve biraz da boğuk çıkarken bunu sorun etmedim.

"Evet ama hala uykum var." Demesinin ardından biraz daha göğsüme sinen kedime daha sıkı sarıldım. Göğsümdeki ağırlıkla birlikte yüzümdeki tebessüm daha çok büyürken artık gerçek bir gülümsemeye dönüştüğüne emindim. Onun yanındayken her zaman böyle olurdu.

Dudaklarımda yer edinmiş gülümsememle birlikte küçük kedimi olabilirmiş gibi biraz daha kendime doğru çektim. Varlığına öyle çok alışmıştım ki bir gün uyandığımda kollarım arasında olmazsa ne yaparım diye düşünmeden edemiyorum.

"Bugün dışarı çıkalım mı?" Diye bir soru yönelttiğimde sağ elimi belinden ayırmış, yumuşak saçlarına çıkarmıştım. Cevap vermek yerine göğsüme biraz daha sinmesiyle "Hmm?" diye mırıldandım. Bugünü onunla geçirmek istiyordum çünkü içimdeki his çok zamanımız olmadığını, onun bir gün evine döneceğini hatırlatıp duruyordu ve ben geride hatırlayabileceğim anılar kalsın istiyordum.

"Bebeğim." Duyduğu sesimle kollarım arasında hafif hareketlenmiş ve başını boyun girintime saklamış ardından da boynuma kondurduğu öpücükle birlikte "Olur." demişti. "Ama şimdi uyumama izin ver." Yüzümdeki gülümseme daha derin bir hal alırken uyumasına izin vermeye hiç niyetim yoktu.

"Ama benim uykum yok ki." Dedim. Sesimi özellikle masum çıkarmaya çalışmıştım. Boynumdaki dudaklar hareketlendiğinde sessizce beklemeye ve içimden saymaya başladım.

Bir... İki... Üç...

Kolları üzerinde yükselerek gözlerini gözlerime dikti. Bir süre sessizce birbirimizi izledik. "Gguk." Dedi sesinde hem uykunun getirdiği sersemlik hem de ona eşlik eden oyuncu bir tavır vardı. "Biraz uyusak ya aşkım." Gözlerimi ard arda üç kez kırpıştırdım. Onu sevdiğimi söyledikten sonra
-bu yaklaşık olarak bir hafta öncesiydi. -çok sık olmasa da bana bu şekilde seslenmeye başlamıştı. Anlamını bildiğinden şüpheliydim ama ona sorduğumda televizyondaki dizilerden birinde gördüğünü, başrol kızın sürekli sarıldığı çocuğa -ki büyük bir ihtimalle bu çocuk bir diğer başroldü.- böyle seslendiğini ve SeokJin hyunga sorduğundaysa o iki karakterin aslında sevgili olduğunu öğrendiğini belirtmişti. Bir de ek olarak sürekli bana sarıldığını hatta birlikte uyuduğumuzu eklemişti. Bu da doğal olarak ona bana 'Aşkım' deme hakkını tanıyormuş.

"Uyuyayım." Dedim. Dudaklarımdan dökülen kelimeler artık beni şaşkınlığa uğratmıyordu. Ne zaman 'Aşkım' diye seslense böyle oluyordum. İlk duyduğumda bir süre hareketsiz kalmış beni öpene kadar kendime gelememiştim. Zaten bir kez onun büyüsüne kapılmıştım.

Uzanıp alt dudağıma ufak bir öpücük kondurduktan hemen sonra "Teşekkürler aşkım." dedi ve bu sefer bedeninin yarısı üzerimde olacak şekilde uzandı. Beni öptüğü zamanlardaysa ayrı bir şok yaşıyordum.

Apotelesma メ Jeongguk  ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin