Gelecekten...

221 15 12
                                    

      Normalde hiç aksamayan her ay aynı zamanda olan regli o ay beş gün gecikmişti. Dört senedir evlilerdi ve son bir senedir bebek sahibi olmaya çalışıyorlardı ancak bir türlü olmuyordu. Birçok doktora gitmişlerdi ne Efe'de ne de Güneş'te sağlık açısından çocuklarının olmasının önünde bir engel yoktu ama sebebini anlayamadıkları bir şekilde olmuyordu. Sevdiği adamdan tıpkı ona benzeyen bir bebek doğurmayı o sıralar her şeyden çok istiyordu Güneş. Umutlanmayacağına dair bu bir yılda her defasında kendine söz veriyordu ama içini büyük bir heyecan kaplamıştı, ister istemez umutlanmıştı. Beş gün boyunca heyecandan yerinde duramamıştı. Geciken reglinin birinci haftası da dolduğunda artık test yapmaya karar verdi. İş yerinden bugün için izin aldı ve Efe'nin de evde olmamasını fırsat bilerek rahat rahat yapacaktı testi. Sonucu eşine sürpriz yapmak istiyordu. Elleri titreyerek biraz önce eczaneden satın aldığı gebelik testini poşetten çıkardı ve lavabonun yolunu tuttu. Artık bu testte uzman olmuştu hemen lavaboda işini halledip salona beklemeye çıktı. Ellerinin titremesi bütün vücuduna geçmişti bacakları hatta dişleri bile zangır zangır titriyordu. On dakikalık bekleme süresi on yıl gibi gelmişti ve sonunda testi yaptıktan sonra kurduğu alarmın sesini duydu. Önce bir elini karnına götürdü sonra da diğeriyle testi aldı.

Çift çizgi...

     Gözlerine inanamıyordu bir kaç kez kapatıp yeniden açtı ve sonuç değişmedi. Hamileydi. Karnında bir canlı büyüyecekti ve şu an muhtemelen bir mercimekten bile küçüktü. Aileme hoş geldin minik mercimek seni hep çok seveceğim diye geçirdi içinden eli hala karnındaydı gözlerinden mutluluk yaşları akıyordu. Bir an önce akşam olmalıydı ve haberi Efe'ye söylemeliydi. Küçük bir hediye kutusu hazırlayıp testi içine koydu bu belki de verebileceği en güzel hediyelerden biriydi. Zaman normalden daha hızlı mı geçti yoksa heyecandan farkında mı değildi bilmiyordu ama hava karardı ve Efe'nin gelme saatiydi artık. Hediyesini yemekten önce verecekti. Bu anın anı kalması için koltuğun hemen karşısına kamerayı koydu ve kayıt düğmesine bastı. 

    Zil çaldı. Efe geldi. Heyecandan kalbi yerinden çıkmak üzereydi. Kapıyı açtı her zamanki gibi davranmaya çalışıyordu.

"Hoş geldin sevgilim."

"Hoş buldum hayatım."

    Efe üzerini değiştirmek üzere yatak odasına giderken Güneş hediyesini eline alıp kameranın karşısındaki koltuğa oturdu. Salona giren Efe yemek masasına yönelecekti ki koltuktaki Güneş'i fark etti. 

"Gel yemekten önce sana bir hediyem var."

    Efe hemen koltuğa oturup Güneş'in uzattığı kutuyu aldı. Kutuyu açmasıyla havaya sıçraması bir oldu. 

"Baba oluyorum!" 

    Güneş de Efeyle beraber ayağa kalktı genç aşıklar birbirlerine sarılmaya başladı. Efe bir anda Güneşi kucaklayıp etrafında döndürmeye başladı sonra ne yaptığının farkına varıp aceleyele ama usulca koltuğa bıraktı.

"Lan sen hamilesin. Hareket etmemen gerek."

"Efe saçmalama daha mercimek kadar bir şey o"

"Yalnız oğluma mercimek demezsen sevinirim."

"Ha cinsiyet de atadık ufacık şeye."

"Hissediyorum Güneş bizim bir oğlumuz olacak."


Partners in Crime | AHDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin