Birlikte zaman geçirmeye karar verdikten sonra artık birbirlerini de tanımaları gerektiğini düşünmüşlerdi.
Güneş: "Madem bu yazı beraber geçiriyoruz sadece adımızı bilmek yetmez anlat kimsin normal hayatında neler yapıyorsun bunları öğrenmem lazım."
Efe: "Yeniden tanışalım bakalım... Merhaba. Yani pek çılgın bir hayatım olduğu söylenemez. Ailemi bir trafik kazasında kaybettim annem babam ve kız kardeşim arabadan sağ çıkamadı. Onlar öldükten sonra reşit olana kadar dedemle burada yaşadım. Tabii o zamanlar buralar bu kadar popüler değildi küçük bir köydü sonra oteller yapıp tatil cennetine çevirdiler..."
Güneş bir yandan elindeki çubukla ateşi karıştırırken bir yandan da Efe'nin hikayesini dinliyordu. O da zor şeyler yaşamıştı acılarını neşeli kimliğinin arkasına saklayıp rol yapıyordu tıpkı kendisi gibi.
Efe: "Sen anlat biraz da benim anlatacak hikayem çok yok köyde büyüyen taşralı bir çocuğum sadece"
Güneş: "Sen buraya köy diyorsan bir de Kütahya'yı gör. Senelerce çocuk hasretiyle yaşamış annemle babam bir türlü çocukları olmuyormuş. Gitmedikleri doktor denemedikleri tedavi kalmamış. Tam her şeyden vazgeçip tedavileri bıraktıkları anda hamile kalmış annem. Doktorlar mucize olduğunu söylemiş hatta. Aman en mucize..."
Güneşin gözleri dolmuştu biraz durup nefes aldı. Efe heyecan ve merakla konuşmasının devamını merak ediyordu.
Güneş: "Bir kaç ay geçmiş her şey çok güzelmiş. sonra kontrole gidip kız olduğumu öğrenince öfkeden delirmiş babam. Erkek adamın kızı olmaz bir de bununla mı uğraşayım ben onca işin gücün arasında dermiş hep. Yani anlayacağın beni pek sevmezdi sevemedi de."
Uzun zaman sonra yaralarını bir başkasına, bir yabancıya açmıştı Güneş. Bu anıları unutmak için 3 senedir kaçıyordu gerçeklerden ailesini soranlara memlekette deyip geçiştiriyor kimseye gerçek hikayesini anlatmıyordu. Anlatmak o günleri o evin içinde yaşadıklarını, her gece kafasını yastığa gömüp kimse duymasın diye sessizce akıttığı yaşları, okuldan eve beş dakika geç döndü diye yediği dayakları, yüzündeki kollarındaki morlukları kimse görmesin diye günlerce okula gidemeyişini; annesinin kızgın, babasınınsa tiksinen bakışlarını hatırlatıyordu. Gözünden bir damla yaş düştü köz olmaya başlayan ateşin üzerine.
Efe: "Anlatmak rahatsız ediyorsa anlatmak zorunda değilsin."
Güneş: "Hayır iyi geliyor. Daha önce hiç kimseye anlatmadım bunları üzerinde konuşmazsam unuturum hiç yaşanmamış sayabilirim diye düşünüyordum ama öyle olmuyormuş hala çok taze... Nerede kalmıştım? Babam geri kafalıydı işte hem anneme hem de bana dar etti hayatı. Annem deli gibi aşıktı babama. Öyle bir adama nasıl aşık olduğunu hala anlamıyorum. Babama olan aşkı annemin de benden nefret etmesini sağlamıştı. Neden beni sevmiyorsun diye sorduğumda babanla aramızı bozdun derdi."
Dili kurumuştu konuşmaktan çayından bir yudum aldı ve öyle devam etti konuşmaya.
-"Liseden sonra okula göndermeyi bıraktılar. Evlendirmeye karar verdi babam..."
Efe şaşkınlıktan içtiği çayı püskürtmüştü.
Efe: "Ne yani evli misin sen?"
Güneş gülmüştü o haline bir yandan gözünden yaşlar akıyor bir yandan da gülüyordu.
Güneş: "Hayır değilim. Evlendirmek istediklerini öğrenince kaçtım evden. Ölmeyi tercih ederdim o adamın koynuna girmektense."
Efe modern bir ailede büyümüştü annesi ressam babası öğretmendi. Bu duyduklarının çok eski zamanlarda yaşanan olaylar olduğunu günümüzde kadınların bu hallere sokulmadığını düşünüyordu ama yanılıyordu.
Güneş: "Bu günlük bu kadar yeter saat çok geç oldu. yorucu bir gündü ikimiz için de."
Güneş haklıydı sabahın köründe karşılaştıkları benzinlikten sonra 7-8 saatlik bir yolculuk yapmışlardı ve ikisi de uykusuzdu. Yaktıkları ateşin üzerine toprak atıp ateşi söndürdüler ve eve doğru yürümeye başladılar.
Efe: "Yarın seni çok güzel bir yere yüzmeye götüreceğim. Gizli mekanım..."
Güneş: "Olmaz"
Efe: "Neden?"
Güneş: "Bir yüzme bilmiyorum, iki sabah evden çıkarken gece kendimi Muğla'da bulacağımı düşünmediğim için mayolarımı getiremedim kusura bakma."
Efe: "Sahi o konuyu hiç konuşmadık neden soymaya kalktın o benzinliği?"
Güneş: "Ülkeden kaçacaktım."
Efe: "Peki sana kasadaki paranın buna yeteceğini düşündüren şey ne kızım dolar kaç lira oldu haberin var mı senin?"
Güneş: "Parayla çok işim yok bilmiyorum hem sen ne yapacaktın sayın çok bilmiş?"
Efe: "İşte o çooook uzun hikaye bir ara anlatırım istersen şimdi uyu dinlen yarın yüzmeyi öğreneceksin mayo işini de hallederiz boşuna soygun yapmadık.
Kapıyı açıp Güneş'in önce girmesi için kolunu uzattı efe
-Bayanlar önden...
*------------*---------------*------------*-------------*---------------*----------------*----------------*---------------*
Bölümleri kısa yazıyorum çünkü hikaye iki kişi arasında geçtiği izin fazla diyaloglu oluyor uzun uzun diyalog yazınca da kötü duruyor bence bilmiyorum. O yüzden bölümleri kısa tutup sık bölüm atmaya çalışacağım<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Partners in Crime | AHDEN
FanficAynı benzinliği soymaya kalkışan iki acemi hırsız güçlerini birleştirip çaldıkları parayı beraber harcamaya karar verir. aşk tutku macera hepsi ve daha fazlası...