🍃💚🍃h
___________________________________Yazar Anlatımı :
Geriye kalan 3 element dersinden sonra öğrenciler serbest kaldı. Aidos bir köşede oturmuş hareketsizce bekliyordu dersin bitmesini.
Süre dolup Bayan Bucks, kalkanı kaldırdığında sinirle ilerledi Aidos. Arkasından seslenen Orfe'ye döndü. "Ne var?" Dedi. Orfe yakın arkadaşına tehditkar bir şekilde yaklaştı.
"Eğer bir daha, tek bir kez daha Elysion'ın on metre yakınına kadar dahi yaklaşırsan," dedi ve biraz daha üzerine yürüdü.
"...sana yemin ediyorum, tüm Tanrılar şahidim olsun..." Dedi ve kinle gözlerine baktı. Onunla bu hale gelmek Orfe'nin canını yakıyordu.
"...ölümün elimden olur." Dedi.
Onun kardeşiydi değil mi? O korumayacaktı da kim koruyacaktı?
Aidos'un zoruna gitmiyor değildi. Sonuçta en yakın arkadaşıydı. Birlikte büyümüşlerdi. "Kardeştik hani?" Dedi sessizce, duymamasına önem gösterdi.
Daha sonra "Ben bir tanrıyım. Unuttun mu?" Dedi sırıtarak. Orfe sinirle güldü.
"Bende bir tanrıyım. Unuttun mu?" Aidos yüz ifadesini bozmadan
"Seninle bunu tartışmayacağım. Ve son defa diyorum. Ben Miranda'yı öpmedim. Ve şimdi gidip onunla konuşacağım. Sıkıyorsa durdur." Dedi. Arkasını döndü ve hızlı adımlarla yürüdü. Merdivenlerden ise Aidos önde sinirli sinirli ve Orfe'de peşinde çıktılar. Elysion'ın odasının önüne gelmişlerdi ki Aidos beklemeden içeri daldı.
Orfe'de peşinden girerken Aidos onu odada göremeyince banyoya geçip kapısını çaldı. Ama ses alamayınca oraya da girdi. Kaşlarını çatıp Orfe'ye döndü. "Burada yok?" Dedi soru sorar gibi.
İçini rahatlatmak istercesine "Aşağıdadır." Diye düşündü.
"Umarım Aşağıdadır."
_________________________
1 Saat Sonra :
"Yok," dedi çaresizlik içinde. Yok. Aramadığı tek bir yer bakmadığı tek bir nokta olmamıştı. Tüm okul öğrencileri ve eğitmenleri durumdan haberdar olması durumunda neler olabileceğini tahmin etmeye çalışıyordu.
Eğer Tanrıların bundan haberi olması durumunda -özellikle Hades'in- burayı büyük bir enkaza çevirebilirlerdi. Nasıl olurda bir yarı tanrı bu kadar kolay ve izsiz ortadan kaybolabilirdi.
Göz yaşları içindeki Elektra sesi titreyerek "Bana yalnız kalmak istediğini söylemişti. Keşke izin vermeseydim." Dedi birazda kendini suçlayarak.
Miranda durumdan zerre kadar etkilenmemişti. Lafa atladı.
"Hadi ama, basit bir yarı tanrıça neye bu kadar takılıyorsunuz?" derken sabahtan beri sesi çıkmayan Dianna bağırdı. "Sensin basit, düzgün konuş"
Bu kızı her an parçalara ayırabileceğini hissediyordu.
Miranda Elysion'ın odasına yöneldiğinde Orfe arkasından "Sen ne yaptığını zannediyorsun." Derken arkasını dönmeden seslendi.
"Odama gidiyorum." Dedi. Aidos'un yanından geçerken Aidos onu durdurdu. Tüm kinini kısarak konuştu
"Hiçbir yere gittiğin yok! Orası senin odan değil. Senin odan bu katta değil. Şimdi burdan 2 yıl önce yaptığın gibi defol git!" Dedi. Kendine engel olamadı. "Senden iğreniyorum lanet olası!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Tanrıça'nın Kızı
ФэнтезиDikkatinizi çekecekse evet! Kitapta yarı tanrı okulu var. Selam, ben Melissa. Dünya'da yaşayan okuldan eve evden okula hayatı olan bir kızdım. Babamın doğum günü hediyesi hayatımı değiştirene kadar. Selam, ben Elysion. Antor'un yarı tanrı okulunda k...