🍃💚🍃k
____________________________________Ayaklarımı uzatmış televizyon izlerken evdeki küçük periler kucağıma kurabiye bıraktılar.
İçlerinden yeşil olan burnumun dibine kadar girdi. Küçük kanatlarını çırparken "Daha fırından yeni çıktı. Ben yaptım nasıl olmuş," dedi gözlerinide kırpıştırırken.
Kafam kadar boyları vardı. "Sen ne kadar güzel şeysin öyle," dedim ona dokunurken.
"Hey Dizzy, haksızlık yapma en biz de senin kadar uğraştık!" dedi arkadaki kırmızı olan ve Dizzy arkasını dönerken kırmızı olanla beraber mavi olanda geldi ve itişmeye başladılar. Kaşlarımı çatarken "Hey hey kızlar, sakin olun." dedim elimi açarken.
Üçü de itişmeyi bırakıp elime baktılar. Sonra bana. Elime gelmesini işaret etmek amacıyla onlara uzattım. Ona saldıran diğerlerinin altından kurtulan Dizzy saçını düzeltirken elime gelince gülümsedim hafifçe. Ne kadar tatlılardı ama ya.
Mıncırmamak için zor duruyordum.
"Sizin adınız ne?" Dedim üçünüde bakarken.
"Twinkle"
"Sparkle"
"Ve bende Dizzy" dedi. Güldüm. "Seni evlatlık mı almışlar" dedim şakayla. Gülümsemesi solup yüzü düşerken diğerleri güldü. Havalanıp uçtu ve gitti. "Hey, özür dilerim" dedim. Ama dönmedi. Elimde kalan diğerleri o gidince sustu. "Neden bu kadar alındı ki?" Dedim. Sparkle biraz yaklaştı. "O güçlerini tamamen kullanamıyor daha. Yani var biliyoruz ama çıkaramıyor. O yüzden hep başından beri kendini bizden aşağıda tutuyor." dedi.
Onun için üzülürken ne kadar benzediğimizi farkettim. Bana getirdikleri kurabiyeden iki tane aldım ve gittiği yöne doğru gittim.
Mutfağa girdim ve baktım. Adını seslendim ama cevap gelmedi. Tam ordan çıkacakken küçük bir hıçkırık sesi duydum.
"Pekala," dedim fırına doğru yaklaşırken. Fırının kapısını tıklattım. Ve daha sonra da açtım.
Ortadaki kata oturmuş başını dizlerine yaslamış, ağlıyordu.
"Seni anlayabiliyorum" dedim.
"Beni anlayamazsın," dedi yüzünü göstermeden. "Evet anlayabilirim. Çünkü bende seninle aynı durumdayım." dedim.
Kafasını kaldırdı ve ilk geldiğinde yaptığı gibi burnumun dibine kadar girdi.
"Senin güçlerin mi var?" Dedi gülümserken bende onun yaptığı gibi kafamı ona uzattım.
"Evet ve bende onları çıkaramıyorum." dedim. Gözleri parlarken nefes aldı ve birden daire çizerek havaya doğru uçtu. "Sonunda biri beni anlıyor." dedi. Ve sonra
"Ne kadar zor değil mi herkes bir şeyler beceriyor ama sen onların yanında çok güçsüzsün. Yapamıyosun. Farklısın ve dışlanmış gibi oluyorsun!" dedi.
Başımı salladım. "Ama bu sadece senin veya benim düşündüklerim oluyor." dedi. Yanaklarımı sıktı ve gülümseyerek,
"Ne yaniii onlar bizi küçük görmüyor mu?" Dedi. Başımı iki yana salladım.
"Ben sinirlendiğim zamanlar hariç onları kullanamıyordum. Hiç de yapamadım. Durduk yere olmadı. İstediğimde olmuyodu kullanamıyodum. Çevremde doğduklarından beri onları kullanan kişiler vardı ve ben çok gerideydim. Ama onlar beni hiç dışlamadı. Tıpkı kardeşlerinin seni dışlamadığı gibi," dedim elimdeki kurabiyeyi ona uzatırken. Kurabiyeyi gözlerime bakarak aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Tanrıça'nın Kızı
FantasiaDikkatinizi çekecekse evet! Kitapta yarı tanrı okulu var. Selam, ben Melissa. Dünya'da yaşayan okuldan eve evden okula hayatı olan bir kızdım. Babamın doğum günü hediyesi hayatımı değiştirene kadar. Selam, ben Elysion. Antor'un yarı tanrı okulunda k...