Kayıp Tanrıça'nın Kızı

Bölüm 29) "Yıkık Aidos"

🍃💚🍃 k
___________________________________

"Sen..." biraz duraksadı ve devam ettim.

"...Zeus'u biliyosan diğerlerini de biliyosundur." Dediğimde o da başını salladı.

Nasıl söyliyim, nasıl söyliyim derken kendimi hazırladım ve direk söyledim. "Ben Hades'in kızıyım."

Bir süre ses çıkarmadıktan sonra gülmeye başladı.

Neye güldüğünü anlamaya çalışırken ona baktım. Gülmesi durduktan sonra "Buna inaacağımı mı düşündün?" Dedi.

Kaşlarım hayretle havaya kalktı.

"Aaa... Evet?" Dedim.

"Hades'in kızı yok." Dedi. Gülümsedim. "Bilmemen normal. Bende yeni öğrendim zaten." Dedim.

Hala gevşek gevşek bakıyodu. "Tabi tabi, şimdi gerçekleri alayım?"

Elindeki kahveyi masaya koyarken kaşlarımı gevşettim. "İlla gel benim canıma oku diyosunuz!" Dedim. Avcumu açarken kontrolsüz bir kıvılcım ateşe döndü ve onu ben kontrol edemezken elimden kaçmaya çalıştı.

Ateş, Çatık Kaş'a yaklaşırken gözleri irileşirken elimi tuttu.

"Tamam tamam inandım." Dediğinde dudak büzüp elimi kapadım.

"Sana bende yenilerde öğrendim demiştim!"

Elini saçlarına attı. Ya yemin ediyorum Aidos'u çok andırıyordu. Kahvesinden bir yudum daha aldı.

"Seni birine çok benzetiyorum." Dediğimde kaşlarını çattı ve bana döndü.

"Bir kere ben kimseye benzemem, onlar bana benzer," dedi. Aynı ego, Aynı göz, Aynı saç karıştırma...

"Senin tıpatıp aynın, her yönden!" dedim. Oda gülerken "Kimmiş o?" Dedi.

Yüzüm biraz düşerken "Aidos," dedim. Sonra ise düzelttim. "Zeus'un oğlu!" diyince gülüşü dondu. Tanıyor muydu ki?

"Hiç sanmıyorum." Dedi. "Onu tanıyor musun?" Dedim. Onaylar bir kaç mırıltı çıkardı. "O seni de sinir ediyodu değil mi?" Dedim onunla bir sorunu olduğunu anlayarak. "Seninle de mi sorunu vardı?" Dedi elindeki kahveyi içerken Aklıma Miranda geldi.

Ve direk "Evet, beni aldattı." dememle kahveyi püskürttü. Ve öksürük krizine girdi.

Masadaki suya uzanıp ona uzatırken beline vurdum. "Ne oldu ya?"

Öksürükleri kesilirken "Aidos mu?" Dedi inanamayarak. Başımı salladım. "Bekle biraz sen Aidos'un kız arkadaşı mısın?" Dedi.

Haydaaa gel birde bunu açıkla.

"Hayır, değilim," dedim kararlılıkla. "Ve ayrıca özelime girmezsen sevinirim." Dedim. O ise bırakmaya niyeti yok gibiydi. "Yanlış anlama şaşırdım biraz. Peki, kimle aldattı?" dedi suyundan bir yudum alırken

Diyince sinirle "Miranda," dedim. Ve bu sefer suyu püskürttü ve yine öksürükleri arasından ağzından sadece "Ne?" Çıktı.

"Umarım buraları temizleyecek birisi vardır. Çünkü ben asla dokunmam!" Dedim iğrenerek.

Daha sonra ona döndüm.

"Miranda'yı da mı tanıyosun?"

Başını salladı. "Sen ne zaman ve ne için ayrıldın ordan?" Dedim.

Omuz sikerken konuştu.

"İki sene önce. Anlaşamamıştım. Ve çıktım." dedi. Gözlerimi kısarken "Sanki hepsini yakından tanıyor gibisin," dedim.