Aras yine bir iş günü, akşam saatlerinde İstanbul'un caddelerinde devriye atıyordu. Saatlerce araba sürmekten ayakları tutulmuş ve sürekli aynı yerleri turlamaktan bunalmıştı. İleride kaldırım kenarında küçük bir tezgahta simit satıcısı gördü, karnı da epey acıkmıştı saatlerce bir lokma girmeyen midesinin sesi duyulur vaziyetteydi. Arabayı hemen tezgahın yanına çekti, arabadan inip simit almak için yürümeye başladı. Simit aldı ve arabaya yaslandı, tam ilk lokmayı ağzına atacaktı ki telsiz anonsu geldi.
Telsiz anonsu:
-Telsiz başında ki asayiş ekiplerin dikkatine, Eminönü sahilde rehine ihbarı bölgeye yakın ekiplerin olay yerine intikal etmeleri istenmektedir.
Aras anonsu duydu ve bir simide bir arabaya bakıyordu, en sonunda simide bıkmış şekilde baktı.
Aras: Bari bir ısırık alsaydım be
Aras hemen arabaya hızlıca bindi ve direksiyon başına geçti. Süratle olay yerine yetişmeye çalışıyordu, hemen sireni ve polis ışıklarını açtı. Olay yerine giderken bir yandan da simit yemeye çalışıyordu. Olay yerine varana kadar simidi bitirmişti. Sonunda olay yerine geldi, arabadan hızlıca indi ve koşar adımlarla önceden önlem amaçlı kurulan emniyet şeridinin içine girdi. Olup biteni anlamak için bir memurun yanına gidip bilgi almaya başladı.
Aras: Durum ne?
Memur: Komiserim adam boşandığı eşini rehin almış, çocuklarını istiyor eğer çocuklar gelmezse öldürürüm diyor.
Aras: Çocuklar nerde?
Memur: Çocukları almaları için bir ekip gönderildi fakat henüz gelmediler, bizde onların gelmesini bekliyoruz en azından onları görürse sakinleşir diye.
Aras: Tamam ben halletmeye çalışacağım.
Aras hemen silahını herhangi bir duruma karşı hazır tuttu. Yavaş adımlarla adama doğru biraz yaklaşmaya başladı. Aras adamı süzmeye başladı, elinde ki silah kadının direk kafasında ve parmağı tetikte her an ateş edebilirdi. Aras adamın yüzüne bakınca korktuğunu anlamıştı ve biraz daha yaklaşıp onu sakinleştirmek için konuşmaya başladı.
Aras: Senin ismin ne birader?
Hakan: Adım Hakan.
Aras: Tamam, bak şimdi Hakan öncelikle gördüğün gibi etrafın sarılı buradan kaçıp kurtulman imkansız. Bak kadını bırak, kimseye bir şey olmasın.
Hakan: Olmaz bu kadın benden çocuklarımı esirgedi, ya çocuklarımı alacağım ya da onu öldüreceğim.
Kadın: Lütfen kurtarın beni.
Hakan: Kapa çeneni.
Aras: Tamam tamam sakin ol, bak çocuklarını göstereceğiz sana yoldalar şimdi gelecekler.
Tam o sırada siren sesiyle bir polis arabası olay yerine geldi. Aras arabaya baktı ve çocukların geldiğini gördü, hemen eliyle işaret yaparak çocukların getirilmesini söyledi.
Aras: İşte bak çocuklar geldi, hadi indir o silahı bak bu halde onların senden korkmalarını sağlamaktan başka bir şey yapmıyorsun.
Hakan: Tamam silahı bırakıyorum.
Aras: Tamam silahı yavaş bir şekilde yere bırak.
Hakan kadının kafasından yavaşça silahı çekti ve serbest bıraktı. Kadın hemen koşarak çocuklarına sarıldı. Hakan yere eğilip silahı yere attı ve geri kalktı. Polisler hemen onu yakalayıp ellerini kelepçelediler. Kollarından tutup polis arabasına doğru götürdüler. Aras yanlarına gitti ve Hakan'a bir şeyler söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV
ActionYalnızca bir komiser hayatını hiçe sayarak bir göreve girebilir mi? Eğer o Aras ise girebilir. Bu kitapta komiser arasın her şeyi hiçe sayarak kabul ettiği bu görevde neler yaşadı, kimlerle tanıştı, ne gibi engeller çıktı, neleri yapmak zorunda kald...