Artık Aras için yeni bir dönem başlamıştı ve bu yeni dönemde artık ismi Aras değil Poyraz olacaktı. Aras ölmüş, Poyraz doğmuştu.
Arabayla ilerliyorlardı. Poyraz nereye gittiklerini bilmiyordu ve bu sebeple biraz tedirgindi ama sonuçta bir görevde olduğunu biliyordu, bu görevi kabul ettiği zaman başına geleceklerden haberdardı. Artık şehrin içlerine girmişlerdi, Volley Hotel isimli bir yere geldiler. Arabadan indiler ve hotelin önünde durdular. Poyraz etrafına bakıyordu acaba onu takip eden ya da izleyen birileri var mı diye çünkü artık kimse ondan ne haber alabilecekti nede haber verebilecekti. Bu açıdan Poyraz biraz streslendi. Metin, Poyraz'a baktı ve bir şeyi olduğunu sezdi.
Metin: Neyin var?
Poyraz: Bir şey yok?
Metin: Bak benden korkmana gerek yok, birazdan sana çok güzel bir oda vereceğiz, yeni şık kıyafetler... Bu gece burada kalacağız yarın başka bir yere gideceğiz.
Poyraz: Tamam.
Hotelden içeri girdiler, oda kartlarını aldılar. Metin'in adamları dışarda güvenliği sağlıyorlardı. Metin, Poyraz'ı odasına götürdü. Odanın önüne gelince durdular.
Metin: Bak burası senin odan, istediğin gibi kullan.
Metin, Poyraz'a oda kartını verip kendi odasına gitti. Poyraz'da kendi odasına girdi. Poyraz'ın odası oldukça muhteşem gözüküyordu. Rahat ve büyük bir yatak, duvara asılı büyük bir televizyon... Oda oldukça teknolojikti. Poyraz odayı incelerken kapı çaldı. Poyraz yavaş adımlarla ilerleyip kapıyı sakince açtı. Kapıda takım elbiseli bir adam vardı, hotel görevlisiydi.
Görevli: Efendim, Metin bey bu kıyafetleri size vermemi emretti.
Poyraz: Teşekkürler.
Poyraz kıyafetleri aldı ve kapıyı kapattı. Kıyafetleri yatağın üzerine koydu. Üstü leş gibi kokuyordu bu yüzde banyoya girdi. Soyundu ve sıcak suyu açıp suyun altına geçti. Epeydir böyle bir rahatlama hissetmemişti. Güzelce duşu aldı, bornozunu giydi ve banyodan çıktı. Bayağı bir yorgundu kıyafetleri alıp koltuğa koydu. Hemen yatağa girdi ve derin bir uyku için gözlerini kapattı.
Poyraz uyuduğu sırada kapı çaldı. Poyraz uyandı ve hızlıca gidip kapıyı açtı. Kapıda Metin vardı.
Metin: Hala giyinmedin mi?
Poyraz: Hemen giyiniyorum.
Metin: Tamam giyin ve aşağı in, güzel bir kahvaltı yapalım.
Poyraz. Tamam, giyinip geliyorum.
Metin arkasını döndü ve gitmeye başladı. Poyraz kapıyı kapattı ve hızlıca kıyafetlerin giydi. Metin bir takım elbise göndermişti. Poyraz giyindikten sonra aynanın karşısına geçti ve kendini süzdü. Takım elbise ona baya yakışmıştı, tam bir beyefendi olmuştu. Hemen odadan çıktı ve aşağı yemek salonuna indi. Metin'i gördü ve yanına gidip karşısına oturdu.
Metin: Ooo baya yakışmış, tam bir beyefendi oldun.
Poyraz: Teşekkürler, sizde iyi görünüyorsunuz.
Metin: Sağ ol. Eee anlat bakalım.
Poyraz: Neyi?
Metin: Kendini.
Poyraz: Çok fazla bir şey hatırlamıyorum. Ailem yok.
Metin: Neredeler?
Poyraz: Bilmiyorum hatırlamıyorum, küçük yaşlarda yetimhanede kaldım. Daha sonra orada bana çok zulüm ettikleri için kaçtım. Sokaklar evim oldu, bu yaşıma kadar sokaklarda büyüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV
БоевикYalnızca bir komiser hayatını hiçe sayarak bir göreve girebilir mi? Eğer o Aras ise girebilir. Bu kitapta komiser arasın her şeyi hiçe sayarak kabul ettiği bu görevde neler yaşadı, kimlerle tanıştı, ne gibi engeller çıktı, neleri yapmak zorunda kald...