Aras: Hadi arabaya geçip uzaklaşalım buradan, örgütün adamları birazdan burada olurlar.
Ali: Tamam.
Aras hemen örtünün bir ucundan tuttu ve kamyonetin kasasının üzerini görünmeyecek bir şekilde kapattı. Daha sonra hızlıca yan koltuğa geçti ve oradan hızlıca uzaklaşmaya başladılar. Kentin içine girdiler ve daha önce kaldıkları evi aramaya başladılar. Kentin içindeki tüm evler, sokaklar ve caddeler birbirlerine benzediği için sanki oldukları yerde dönüyormuş gibi hissediyorlardı. Biraz daha ilerledikten sonra rastgele sokağa girdiler ve tam girdikleri sırda sokağın diğer ucundan bir askeri araç giriş yaptı. Aras ve Ali onları görünce biraz tedirginleştiler. İki araçta birbirine doğru yakınlaştı ve yavaşladılar. Askeri araç yanlarından geçerken aracın içindekiler onlara bakarak kafa salladılar ve geçip gittiler. Neyse ki sadece geçip gittiler, eğer durup aracı kontrol etselerdi çok kötü şeyler olabilirdi.
Ali: Bunların buralarda ne işleri var.
Aras: O kadar şey oldu, şimdi bütün kentte devriye atmaya başlamışlar demek ki. Büyük ihtimalle sivil halka da zarar verecekler.
Ali: Vay şerefsizler. Eee biz ne yapacağız şimdi?
Aras: Artık burada işimiz yok, şuan tek amacımız Afganistan'dan kurtulmak.
Ali: Nasıl peki?
Aras: Bilmiyorum. Yanımızda hala yeterli mühimmat var mı?
Ali: Var, neden?
Aras: Her an ihtiyaç duyabiliriz.
Ali: Nereye gideceğiz şimdi?
Aras: Evi falan boş ver, bu kentten çıkalım ilk önce.
Ali: O zaman geri dönüyorum.
Aras: Dön.
Kentten çıkmak için hemen geri döndüler. Kente bağlı iki adet otoyol bulunmaktaydı, bunlardan biri güneye doğru gittiği için onu kullanmayacaklardı, diğer yol da zıt yöne gidiyordu fakat o yol ileride başka bir otoyola bağlanıyordu, böylece bu kentten çıkabileceklerdi. Hemen oto yola bağlanmak için hızla ilerlemeye başladılar.
Yaklaşık 45 dakika sonra iki otoyolun bağlandığı kavşağa yaklaştılar. Biraz daha ilerledikten sonra Aras etrafı izlerken karşıdan hareket eden bir aracın yanan beyaz farlarını fark etti. Aras gözlerini biraz kısarak araca odaklandı fakat bu mesafeden pek gözükmüyordu. Biraz daha ilerledikten sonra yavaş yavaş belirginleşiyordu. Aras iyice süzdü ve karşıda ki aracın kendilerinde bulunan araç ile aynı olduğunu gördü. Aracın arka kasasında iki tane silahlı adam gördü. Karşıdakiler örgütün adamlarıydı. İki araçta otoyolların bağlandığı kavşağa iyice yaklaştı. Aras ve Ali hiçbir şey yok gibi yanlarından geçtiler fakat karşı araçtaki adamlardan biri kasadaki silahları fark etti, örtü biraz açılmıştı. Hemen şoföre işaret verdi ve onları durdurmak için geri döndüler.
Aras ve Ali o sırda oto yola bağlanıp hızla ilerliyorlardı. Ali'nin gözü sol dikiz aynasına kaydı. Örgütün adamları arkalarından hızla geliyorlardı. Aras'ta sağ dikiz aynasından arkalarından geldiklerini fark etti ve ne yapması gerektiğini düşünmeye başladı. O sırada arkalarından gelen araç her saniye onlara yaklaşmaya devam ediyordu, arkalarından durmaları için selektör yapmaya başladılar.
Ali: Aras arkamızdakileri görüyor musun?
Aras: Farkındayım.
Ali: Yaklaşıyorlar iyice ne yapacağız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV
ActionYalnızca bir komiser hayatını hiçe sayarak bir göreve girebilir mi? Eğer o Aras ise girebilir. Bu kitapta komiser arasın her şeyi hiçe sayarak kabul ettiği bu görevde neler yaşadı, kimlerle tanıştı, ne gibi engeller çıktı, neleri yapmak zorunda kald...