Kızıl / Texting

1.1

Dilenci değilim Allah rızası için OY.
***
Aha sıçtık...
"kimi işletcaz abi ya öyle kendi aramızda konuşuyoruz"
he süm az önce eski sevgilim'i arayan da bendim.
"ay aman zehra 'yı işlettik oldu mu?"
"olmadı küçük cadı."
hasssss-binAllah küçük cadı olduk iyi mi?
"sensin küçük cadı dağ ayısı." 
Teras kapısından içeri girip üstüme üstüme gelmeye başladı. Gelme git hoşşt.

"İpini kopartmış hınzır gibi ne geliyorsun üstüme üstüme zırto?"
bir an olduğu yerde kaldı. Tek kaşını kaldırdı. Herhalde alışkanlık olmuş.
"bak cadı."baktım aygır?
"Baktım Sinek?"
kafasını yukarı çevirip kısık sesle 'la havle' çekti. İyi la havleyi de biliyo.
"bir daha bana hakaret edersen ettiğine pişman ederim seni. Duydun mu?"

"sümsüm sinekler çoğalmış sizin terasta." 
"Abi tamam"
adı lazım olmayan şahıs sedire oturdu.
"Neyse hadi benim de canım sıkıldı numara sallayın ama ben konuşurum"
Bu ne diyi la? Çift kişilik galiba.
"Tamam"
sümsüm numara sallayıp telefonu aygıra verdi.
Telefon uzun uzun çaldıktan sonra yaşlı bir amca açtı.

"Aloğ"
"aloo fehmi dayı pi günün kutlu olsun"
"neğ günüğ fehmiğ piğ kimğ"

Lann adma gündüz gözü sarhoş ya.
"lan tuğra delisi adam sarhoş"
Göz kırpıp konuşmaya devam etti.

"Emekli maaşınız yattı. Hadi ordan bankasından alabilirsiniz."
Ne diyo bu zırto.
"lanğğ puşt kazımğğ emekliğ yatmışşş ne işşş"
hahahah adamın kafa gidik.
Arkada başka adam bir şeyler zırvaladı ama anlaşılmıyordu.
"You're drunk. (Sarhoşsun)"
"karığğ var mığğ karığğğ" manyak.
"amca ayıp oluyor ama ya ben senin yiğeninim. Ben yengeme laf atıyor muyum?"
"yenğeniğğ yesinlerrrr" sıktı amk
"kapa lan adam niyeti bozdu" tuğra sidiklisi kahkaha atarak kapattı telefonu.
Lann bu çok güzel gülüyor. Çukur çukur gamzeleri de var.
Oha adem elması.

. Yakışıklı mı?
Yani o kadar olmasada idare eder.
Eniştemiz hayırlı olsun.
Kes be yakışıklıya yakışıklı demiceksek niye yakışıklı.
Dibine düştünde neyse.

"Ee kızlar kimi arayalım." 
ben bunla niye didişiyorum ya?
Çünkü mal.
"sen konuşma sapık sapık konuştun zaten"
"ben mi konuştum. Salak asıl adam konuştu sapık sapık"
omuz silkip sedirlere daha da yaslandım.
"pi pizzayı arayalım. Asel mina sizin yüzünüzden intihar etti diyelim."
he sümeyye aşık oldu de bide.

"hayır. Pizza isteyelim ama benim tarzımda." aygır zırtosu anlamaz gözlerle bana baktı?
"Daha yeni pasta yediniz, birde senin tarzın derken?" pardonnnn.
"pasta yedim diye pizza yiyemez miyim?" ay valla gamzeli aygır haklı ağzıma bir şey sürecek halim yok.
"Yersin tabi. Senin gibi 500 kilo olsam bende yerdim." sen bana demek 500 kilo? Ben sana uçmak?
"nEE kim 500 kilo sen hiç aynaya bakmadın galiba aygır" 

Öküz aygırı omuz silkip terastan çıktı.
Neydi bu şimdi gösterip vermemek gibi.
Çıldırtıp kavga etmeme bile müsade etmiyor.
"abin tam bir salak"
"sizin aranızda ne var. Daha dün geldi bugün kavgalı oldunuz?"
"bişi olduğu yok. Pasta yemeye gelirken merdivende gördüm işte asansör yok diye kızıyordum. Dedi 'belki yapanların parası yoktur'. Pardon da 12 daireli 6 kat ev yapan adamın parası mı olmucak?"
Sümeyye 'ciddili misin' der gibi baktı.
"ay neyse zıkkımın kökü. O bek bilmiş abine söyle asıl o 600 kilo" sümeyye bir şey söylemesine müsaade etmeden terastan çıktım.
"firuze teyze ben eve kaçar." kapıyı açıp çıkıyordum ki firuze teyze durdurdu.
"kız Asel. Sen bize gelince en az 2 gün dururdun noldu?" merdivenlerde üşendiğimden eve bir gelince bir saha çıkmazdım. Zaten ayda yılda bir anca giderdim.

"yok kız bir şey olduğu. Yarın alışveriş merkezine gidicektim de. Ondan burda kalırsam gidemem" firuze pek inanmışa benzemiyordu. Kafa salaldı.
"hee bekle bi annene pasta koydum. Götürde yesin."
Pöff birde pasta ile mi ineyim?
Firuze teyze pastayı getirince yavaş ama bir o kadarda hızlıca indim merdivenlerden.

"500 kiloymuş laflara bak laflara. Görende sanar gerçek. Kendi o kaslarla zaten 600 kilodur. Aygır. Su aygırı. Öküz aygırı. Zırtoo. Pis pişmiş kele. Iyykkk '' kendi söylediğime tiksinip binadan çıktım.

Tam bizim binaya girecektim ki telefon çaldı.
Arayan Asyaydı.
"efendim kuşum?"
"Asellll ben İstanbul geldim"
"ne diyon lan töbe töbe."
"lan harbi. Hemde bir taşın evinde kalıyorum"
"laaannn tövbeler olsun. Başımıza kötü kadın mı kesildin lan?" Asya gör bir kahkaha attı. Komik bişi mi dedim?
"Lan yok. Annemin bir akrabası varmış ona takıldık geldik. Teyzem de İstanbulda değilmiş. Oğlu varmış Ekin diye onun evindeyiz."
"heee desene neyse hoşgeldin. Gel de iki çayımızı iç" asya ofladı.
"Başka zaman inşallah ya. Şuan Ekin güneyle ilgileniyor bende yemek yapıyorum" Ohaaa Ship ship 🧡
"Çekirdek aile yani. Tamam. Ben sizi yanlız bırakayım Enişte beyciğime selamlarrrr." Asyanın bir şey demesine izin vermeden telefonu kapattım.
Hahahah çok iyi.

Asya benim üniversite arkadaşımdı.
Aynı fakültede de olmasak da ev arkadaşımdı. Erzurum da okuyoruduk. Atatürk üniversitesinde ben psikoloji, Asya hukuk okuyordu. Hayat şartları napıcaz. 2 kuruş ekmek parası için onca yıl okuyorduk. 20 yaşına gelmiştim hâlâ parasızdım.

***
Bölüm nasıldı? Umarım beğenmişsinizdir?
Oy atın olur mu?
Yorum da atın.

Saygılarla
-merak 😊