Kızıl / Texting

2.9

İyi okumalar 📚
Öyle böyle darılmadım.
Bölüm atacağım oy sınıra ulaşsın diye bekliyorum ama nafile. Kalbim kırıldı. :(
Selammm oy sınırı geçsin diye beklerken 2 sene geçti..
Tam 2 sene sonra karşınızdayım.
Evet 2 sene oldu kızıla ara vereli aslında öyle bir amacım yoktu sadece beklediğim ilgiyi almamıştı.
Ben buralardan sessiz sedasızca ayrılmıştım. Şuan tekrar döndüm ama tekrar ne zaman gelirim yada bu kızıl eski emerjisi ile devam eder mi bilmiyorum.
Oy sınırı 100
Sınırı geçmeden yeni bölüm gelmeyecek.
Yorumu unutmayın
İyi okumalar
***
"Bana bak asel dövdürtme kendini. Ya ne demek geçerli bir sebebim vardı? Lan söyle bizde bilelim. Ne olabilir seni apar topar gecenin bir vakti gitmeye zorlayacak? Cinayet mi işledin? Naptın söyle?" tam iki saattir zehra ile konuşuyordum. Aralarında en sakin ve anlayışlı kişi zehraydı ama görüyorum ki baya sinirlenmişti. Eh haksızda sayılmazdı. Ben olsam bende baya sinirlenirdim.

İçimden zehraya Herseyi söylemek geçiyordu ama korkuyordum. Nedenini bilmedim bir şekilde korkuyordum.

"zehra sana yemin ederim geçerli sebeplerim vardı. Yoksa veda etmeden asla gider miyim?"  derin bir nefes aldı.
"Bak kendini akıllı zanneden kardeşim. Eğer bir sorun varsa paylaşa bilirsin bizimle. Süm baya üzüldü ya."

"Söz veriyorum telafi edeceğim. Lüften birazcık yanlız kalmaya ihtiyacım var. Diğerlerine söyle hepinizi çok seviyorum.
Şimdi kapatmam lazım."

Telefonu kapatınca derin bir nefes verdim. Kafam çok karışıktı. Gözlerimi kapattığım anda tuğra geliyordu gözlerimin önüne. Bir yandan da anonim vardı. 3 gündür burdaydım ve onunla baya konuşmaya başlamıştım. Hatta baya kafa birisiydi. Beni sevmesi dışında sorun yoktu.

Telefon tekrar çalmaya başladı. Bu sefer arayan Sümdü. Açmak istemesem de açmıştım. Çünkü özlemiştim.
"Ahaa açtı. Laaaaannnnn göppekkk. Nasıl bırakıp gittin be. Veda bile etmeden." ah ah. Abine aşık oldum demek isterdim ama tabikide diyemezdim.
"Ya öfff sümüş. Duygu sömürüsü yapma. Bir kaç işim vardı. Hem zaten ilk tatil de gelirim." fizana gitmemiştim en neticesinde.

"Ne işin vardı be salak. Ne vardı biraz daha kalsaydın.?" sanki ben bilmiyordum kalmayı.

"kız işim vardı. Evin eksikleri filan. Bide şu aldığı para burnundan gelesice ev sahibi kirayı istedi. Sabaha evi boşaltın deyince benim de acil gitmem gerekti oldu mu? ''

" Çok kötü bir yalancısın haberin olsun. "
Görmeseler bile omuz silktim.

"Ee firuze'm nasıl?"

"Firuzen gayet iyi. Evde iş güç işte. ''

" hmm iyiymiş başka. ''

"Başka bir şey yok. Abimi soruyorsan o da işte salak salak geziyor. Sen gittin diye biraz üzülmüş sanırım. Dün ağlarken yakaladım. Kızılım ye gittin. Ben sensin ne yapayım bu grbet ellerinde diye ağlıyordu." bir an gerçek mi diye durdum. Ama o salak beni niye özlesin arkamdan ağlasın

" he sümeyye abin de bana aşık ya''

"Uf sizede bi şaka yapılmıyor. Ayrıca küstüm ben sana''

Cevap vermeme izin vermeden telefonu yüzme kapattı.
Tam o sırada kapı çaldı.
Kim gelebilir ki ya asya gelmişti ya da kapıcı hüseyin amca.
Paytak adımlarla kapıya gidip açtım. Bir adet kargocu beklemiyordum.
"asel mina derin?"
"Ta kendisi''
"Kargonuz var bir imza alabilir miyim?"
''Ben bir şey sipariş vermedim yanlış olmasın?"
"İstanbul Çerkezköy den ben anonim bey adlı kişi yollamış" oha ne yollamış bombee mi var acabaaa